46. Bölüm

56.5K 4.7K 2K
                                    

Merhabaa

Yaptığınız yorumlar kendi kendine kalkıyor. Sınır bu yüzden çok geç geçiliyor.  Elinizden geldiğince fazla yorum yapar mısınız? Ben bu sorun hakkında wattpada e-mail attım. İnşallah düzelir. 

Sınır:2,1 bin oy, 2 bin yorum.
(YORUMLARINIZ BÖLÜM İLE İLGİLİ OLSUN LÜTFEN )

İyi okumalar 💖

"Benim suçum yok" Dedi Pınar. Kollarını göğsünde birleştirip kafasını başka yere çevirirken.

Ali'nin konuşması ile bu sefer bakışlarımı ona çevirdim. "Kızın saçına asılmak yerine ilk hamlenin ondan gelmesini bekleseydin.. Şimdi burada olmazdık. "Kavganın neyden kaynaklı meydana geldiğini bilmiyorduk. Eğer tartışmayı bırakıp bize açıklama yaparlarsa öğrenecektik.

"Allah, Allah." Dedi sinirle bakışlarını Ali'ye çevirirken. "Sen niye benim dalmamı bekleyip çocuğu dövdün?!"

Bakışlarımız Pınar ve Ali'nin arasında mekik dokuyordu. Ali'nin yüz hatları sertleşti.

"Dövmemin seninle alakası yok. Elim kaşındı dövdüm."Dedi umursamaz bir tavırla. İçimde bir ses Pınar ile bir alakası var diyordu.

"Ya he, he. İnandım. " Dedi dalga geçer gibi Pınar.

Ali'nin bakışları kısıldı. "İnanmazsan inanma Kızım. İnandırmak için çaba mı vereyim birde. Bana ters baktı bende dövdüm." Dediğinde sanki her gün yaptığı bir şeymiş gibi söylemişti.

Pınar göz devirdi. "Çocuk bana ters bakıyordu Ali abi." Bu durumda bile abi demeye fırsat arıyordu. 

Ali birkaç saniye dik dik Pınar'a baktı. Hafifçe burnunu çekip gelişigüzel başını salladı. "İyi. Bende döverken bir daha sana ters bakmaması gerektiğini de öğrettim." Dediğinde Polat dahil hepimiz şaşırmıştık. Bu kadar çabuk kabul edip, bu kadar açık söylemesini beklemiyorduk.

Pınar bu sefer ne diyeceğini bilemedi. Bu yüzden yutkunup bakışlarını Ali'den kaçırdı. Ali'de bakışlarını başka yere çevirdiğinde Polat söze girdi.

"Olayı kim anlatacak?"

Kimseden ses çıkmadı.

Polat birkez daha söyledi. "Olayı kim anlatacak?"

Pınar bize doğru döndüğünde bana bakmıyordu. İlk defa karakolluk olmuştu ve haliyle utanıyordu benden.
Geldiğimde iyi olup olmadığını sormuştum, o da iyi olduğunu söylemişti. Aramızdaki tek diyalog bu olmuştu. 

"Ben okuldan dönüyordum. Bir arkadaşımla buluşmak için mahalleye gittim. Sonra salağın biri,pardon. Kızın biri önümü kesti. Kesmesinin sebebi sevgilisinin eskiden beni sevmesiymiş! Allah aşkına saçmalığa bakar mısınız! Eskiden sevmiş çocuk. Ne diyeyim? Niye beni sevdin falan mı?! Ne bekliyordu acaba. Bende önce olumlu bir şekilde konuştum." Pınar daha konuşmaya devam edecekti ama Ali'nin hayret dolu sesi ile sözleri bölündü.

"Her olumlu konuştum diye senin gibi olsaydı Türkiye'de insan kalmazdı. Kızın saçına asılmak için fırsat kolladın lan!"

Pınar istifini bozmadan gülümsedi.  "Günah olmasa sana da çaktırmadan çakacaktım ama yüce rabbimin emirleri işte... Başımın üstünde yerleri var. Yapacak bir şey yok" Dedi.

Ali göz devirdi."Harbiden tescilli manyaksın Pınar " deyip sustu.

"Manyaksam kendime manyağım. Sana mı manyağım sanki. " Diye homurdanarak tekrardan bizim tarafa döndü. Ve tekrardan söze girdi.

"Sonra biz kızla konuşurken,habeş maymunu sevgilisi pardon sevgilisi geldi işte " Diye dediğini düzeltti. "Kendini İngiltere prensi falan zannediyor galiba mal. Benim için kavga etmeyin falan dedi. Tabii beni bir gülme tuttu. Ben gülünce çocukta bana ters yaptı. Üstüme yürüyecek gibi oldu ama arkamda birde Ali çıkıverdi. Pardon Ali abi çıkıverdi. İşte çocuk kendini geri çekti. Kızda ne kadar komik bir durumda olduğunu fark etmemiş olacaktı ki diklenmeye devam etti. Sonra hayatım ile ilgili bir takım şeyler öğrenmiş... onları yüzüme vurdu işte. Bende hanımefendi kişiliğimden çıkıp kızın saçına başını yoldum. Hak etti. Gelip sevgilisi eskiden beni seviyormuş diye benden hesap soruyor. .." Derin nefes aldı.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin