55. Bölüm

42.5K 3.9K 1.6K
                                    

Merhabalar 💗

Nasılsınız?

Sınır: 2 bin oy ,2 bin yorum.

(SINIR GEÇİLMEDİĞİ SÜRECE BÖLÜM GELMEYECEKTİR. YAPTIĞINIZ YORUMLAR BÖLÜM İLE İLGİLİ OLSUN)

İYİ OKUMALAR ❤️🦋

Karşımızda duran ve devasa görüntüsü ile göz kamaştıran Göbekli tepeye baktım. 3 gündür Şanlıurfa'daydık. Her yeri gezmiştik. Bilinen camilerine gitmiştik. Son olarak ise Göbekli tepeyi gezip Ankara'ya geri dönecektik. Aslında bu kadar erken dönmeyi bende beklemiyordum. Ancak Ali'nin, Polat'ı acil Ankara'ya çağırdığını duyunca anlayışla karşılamıştım.

İş ile ilgili bir sıkıntı çıkmış olmalıydı.

Yokuşu çıkmaya başladığımızda aşağıdaki manzarayı izliyorduk. Polat'ın elini daha sıkı tutup ona yaklaştım.

Göbekli tepe turistlerin çok fazla ilgi gösterdikleri yerlerden biriydi.

Sebebi ise çok eski olmasıydı.
Göbeklitepe veya Göbekli Tepe, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Şanlıurfa ilinin 18 km kuzeydoğusunda, Haliliye ilçesine bağlı Örencik köyü yakınlarında yer alan, Neolitik bir arkeolojik sit alanıdır. MÖ 9600-9500 civarına tarihlenen Göbeklitepe, dünyanın şu ana kadar bilinen en eski tarihî yapısıdır. Bazı popüler kaynaklarda "tarihin sıfır noktası" nitelendirmesiyle de anılmaktadır.

Hoş görüntüsünün yanında ilgi çekiciliği ile de çok biliniyordu.

Korkuluklardan tutunup aşağıya bakmaya başladık. Göbeklitepe'de 20 tane tapınak vardır ve bu 20 tapınaktan sadece 4'ü ortaya çıkarılmıştır. Tapınaklarda tespit edilen ana sisteme göre her tapınağın ortasında 2 devasa "T" şeklinde dikilitaş vardır ve küçük 'T' şeklindeki dikilitaşlar onları takip ederek daire oluşturur. Onlara baktıkça merakım daha da artıyordu.

2011 yılında UNESCO "Dünya Miras Geçici Listesi"ne alındı, 1 Temmuz 2018'de ise Bahreyn'de düzenlenen 42'nci Dünya Miras Komitesi Toplantısı'nda Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. Bu sayede neredeyse tüm dünya Göbekli tepeyi öğrenmiş oldu.

"Taşların büyüklüğüne baksana." Dedim şaşkınlıkla.

Polat'ın da büyük bir merakla taşları izlediğini görmüştüm. Bir çok taşın üzerinde değişik değişik semboller vardı. Bu semboller insanın izleme merakını daha da körüklüyordu.
Bakışlarım kısa bir an yukarıya doğru kalktı. Tarihi yapının zarar almaması için şemsiye şeklinde devasa bir düzenek kurmuşlardı. Güvenliği çok sıkıydı. Bizimle beraber bir çok insan korkuluklara yaslanmış göbekli tepeyi izliyordu.

"Merak uyandırıcı bir mimarisi varmış." Dediğinde ona döndüm.

"Daha önce geldin mi buraya?" Diye sordum. Daha önce gelip gelmediğini merak etmiştim.

Başını hayır dercesine salladı. "Hayır. Ama merak ettiğim nadir yerlerdendi. Canlı canlı görmek bugüne nasipmiş." Diye konuştu.

Bende ilk defa geliyordum. Zaten Şanlıurfa'ya 2. Gelişimdi. Daha önce gelmişte olsam küçüktüm. Zaten o zamanlar normal bir düzenimiz yoktu. Yani çıkıp ta gezecek kadar normal bir aile değildik.

Göbeklitepe çok bilinen bir yerdi. Dünya tarafından da Türkiye tarafından da. Ancak çok fazla büyük bir yapı değildi. Ama önemi dünya üzerinde gerçekten de çok fazlaydı.

Çünkü yüzlerce bilimci göbeklitepe'nin sırrının çözülmesi üzerine bir çok dinin yıkılabileceğini düşünüyordu.

Kulağa ürkütücü geliyordu. En azından bana öyle geliyordu.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin