54. Bölüm

46.3K 3.8K 1.9K
                                    

Merhabalar ❤️

Nasılsınız?

Sınır: 2 bin oy,2 bin yorum
(Yorumlarınız bölüm ile ilgili olsun lütfen)

İyi okumalar 🤍

-Rümeysa Sungur'un
anlatımı ile-

Gülümseyerek ona baktım. Yaşına göre çok yorgun bakıyordu. Sanki artık bazı şeylerin ağırlığını kaldıramıyormuş gibi... Üstünde simsiyah bir elbise vardı. Şalını omuzlarına dökülecek şekilde yapmıştı. Esmer bir yüzü vardı. Urfalı olduğunu düşünüyordum ancak Mardin'e de yakın bir tipi vardı.

Evet kulağa belki anormal geliyordu Ama bir insanın tipine baktığında nereli olduğunu tahmin edebiliyordum. Yanıldığım nadir de olsa vardı.

"Bize bakıyor. Galiba kim olduğumu anlamaya çalışıyor." Dedi tebessüm ederek.

Kaşlarım çatıldı. Omzumun üstünden ona baktım. Kızın dediği gibi yani Elif'in dediği gibi Polat bize bakıyordu.

"İki dakika müsade eder misin?" Dedim sorarcasına. Sesimi hafif yükseltmiş,öyle konuşmuştum.

Az da olsa sohbet etmek istiyordum onunla.

Başını gelişigüzel salladı. Ama hâlâ meraklı ifadesi yüzünde ki varlığını koruyordu. Geri önüme döndüm.

Sessizce yüzümü izliyordu. "Çok güzelsin " Dedi birden. Şaşkınlıkla ona baktım. Böyle bir şey demesin beklemiyordum. Gülümsemeye çalıştım.

Omuz silkti. "Teşekür etmen için söylemedim. " dedi. İklimde kalmış gibi suratını izledim. Polat yanımızdan uzaklaştı. Az da olsa omzumun üstünden görebilmiştim.

Bir kaç metre ötemize gitti.

"Nasılsın?" Dedim artık ne diyeceğimi bilemediğim için sohbete nasılsın? diyerek girdim.

Bir kaç saniye yüzümü izledi. "Kötüyüm. " Yutkundum. Yanımızdan yöresel kıyafetlerini giymiş, iki çocuğunun elinden tutan bir kadın geçti.

"Neden?"

"Nedeni yok." Diye mırıldandı.

Bir insan iyi değilse iyi olmamasının bir sebebi olması gerekiyordu. Sebepsiz nasıl kötü olabilirdi ki?

"Nasıl nedeni yok?" Dedim sorarcasına.

"Sen nasılsın?" Dedi konuyu değiştirerek.

Şuan 16 yaşında olan bir çocuk ile değilde 25 yaşında olan bir kadınla konuşmuyormuşum gibi hissediyordum.

Gülümsedim. "İyiyim." dedim açıkça. İyiydim.

İçten olacak şekilde gülümsedi. Polat'a kaydı bakışları. Bir kaç saniye onu izledi."Seni çok seviyor." Diye fısıldadı.

Onun gibi bakışlarımı Polat'a çevirdim. Bankta oturmuş karşısındaki, balıklı gölün camisini izliyordu.

Aynı anda birbirimize döndük "Evet beni çok seviyor. " dedim onu onaylarcasına.

"Kimi görmeye geldin?" Sorusu üzerine öylece yüzüne baktım.

Cevaplamak yerine bende onun gibi soru sordum. "Sen kime geldin?"

Tebessümü yüzünde asılı kaldı. Bakışlarını kaçırdığını gördüğümde yanlış bir soru sorduğumu hissetim.

"Birisine ziyarete geldim. Çok sevdiğim birisi." Dedi boğazını temizleyerek.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin