NCT REACTION — düzenli olarak yemek yemekte zorlanan bir s/o'ya yardım etmek
Mark
mark bu konuda ısrarcı değil. mücadelelerinizde yardımını istediğiniz zaman ona gelmenize izin verir. ve sadece dinleyecek birine ihtiyacınız varsa, o sizin için orada olacaktır (alkış alkış alkış alkış). o sadece seni çok önemsiyor ve ona ihtiyacın olduğunda ona rahatça gelmeni istiyor. bu yüzden çoğunlukla, yemek yemenin sizin için neden zor olduğunu anlamak için elinden geleni yapıyor. ve sonra yardım etmek için elinden geleni yapıyor!
"Al, y/n, sana öğle yemeği getirdim," diyor, en sevdiğin güvenli yiyecekler olduğunu bildiğin şeylerle dolu bir bento kutusu uzatırken. "birlikte yiyebiliriz!"
RENJUN
Yiyeceklerle mücadelenizi ondan çok uzun süre saklarsınız, ta ki sonunda sağlığınızı etkilemeye başlayana kadar. bu noktada renjun senin için endişelenmeye başlar. bir şeylerin ters gittiğini biliyor ve bu yüzden sizinle bu konuda yüzleşmeyi seçiyor. senin bu konuda sinirlenip savunmaya geçmeni beklemiyordu. çok güvensizsin ve üzgünsün ve seni konuşmaya hazır olmayabileceğin bir şey hakkında konuşmaya zorladığı için kendini suçlu hissediyor.
"Üzgünüm," diyor, el ele tutuşmak istediğinde her zaman yaptığı gibi elinin tersiyle hafifçe vurarak. "Şu anda bunun hakkında konuşmak zorunda değiliz ama sadece yardım etmek istiyorum. ne zaman hazır olursan."
JENO
jeno sana yardım etmekte çok iyi olurdu. sizinle tetikleyicilerinizin ne olduğu ve onu daha iyi yapan şeyler hakkında konuşurdu. o zaman, daha iyi eğitimli, senin için elinden geleni yapıyor. başkasıyla yemek yemene yardım ederse, yemeklerini hep seninle yemeye çalışırdı. sana her zaman iltifat ediyor, ama vücudundan bahsetmekten kaçınıyor, böylece seni daha birçok nedenden dolayı sevdiğini anlıyorsun.
"Bugün bununla çok güzel görünüyorsun," giydiğin gömleğin eteğini çekiştiriyor ve iltifat karşısında neşelenmene gülümsüyor.
HAECHAN
buna sahip olmayacaktı. haechan, yemek yemeyi sizin için olabildiğince acısız ve kolay hale getirmeyi kendine görev edinmiştir. hangi şeyleri düşünmeden en kolay yiyebileceğinizi öğrenir ve bazen istemeden unuttuğunuzu bildiği için size her zaman yemek yemenizi hatırlatan kısa mesajlar veya küçük sesli notlar gönderir.
"kahvaltı yaptın mı?" sana ıslak öpücükler yağdırmayı bitirdikten sonra, (sevgi dolu) tiksintiyle yüzünün buruşmasını görmezden gelerek soruyor. kafanı sallıyorsun "e/a! kahvaltı yapmalısın sana ne anlatıyorum Sorun değil. Bize bir şeyler ısmarlayacağım.
JAEMIN
dürüst olmak gerekirse, anlıyor. yemek yemek onun için de zor olabilir ama sizin de düzenli yemek yemek için mücadele ettiğinizi öğrendiğinde bu onun kalbini farklı bir şekilde acıtır. kasıtlı olsun ya da olmasın, kendine zarar verebileceğini düşünmekten hoşlanmıyor. bu yüzden seninle daha iyi olmak için elinden geleni yapıyor. ikiniz daha iyi yemek yeme konusunda birbirinize destek oluyorsunuz.
"Bize kahve ve kruvasan getirdim," jaemin ona gülümserken kalbinin nasıl attığını görmezden gelerek sana göstermek için çantayı kaldırdı. "ortada çikolata senin için ama benimkini de deneyebilirsin."
CHENLE
ilk başta çok endişeli hissediyor. düzenli olarak yemek yemeyi hatırlamakta zorlandığınız için başınıza kötü bir şey gelmesini istemiyor, bu yüzden size nasıl daha fazla yemeniz gerektiği konusunda biraz (nazikçe) ders veriyor. o sadece iyi niyetli, ama duygularını biraz incitiyor. sonuçta elinden gelenin en iyisini yapıyorsun. Chenle durumu daha da kötüleştirdiği, sana sarıldığı ve özür dilediği için kendini çok kötü hissediyor. o andan itibaren, korkusunun sizi ele geçirmesine izin vermeden sadece sizi dinlemek için elinden geleni yapar.
senden, 10:24: kahvaltıda ne yediğime bak. kıskandın değil mi 😌
Chenle'den, 10:30: evet 😩 çok güzel görünüyor
Chenle'den, 10:31: seninle gurur duyuyorum 💘
JISUNG
jisung içten içe endişelenirdi ama bunu belli etmemeye çalışır. ona mücadelelerinizi anlattıktan sonra muhtemelen size farklı davranmasını istemeyeceğinizi biliyor, bu yüzden çoğunlukla aynı şekilde davranıyor. bazen sana yemek getiriyor, o da yapamasa da senin yemek yapamadığın konusunda seninle dalga geçiyor.
"yemek sipariş etmek ister misin?" Jisung sana sordu. Başın kucağında uzanıyordun, parmakları yanağını okşuyordu. ona bakıp mutlu bir şekilde başını sallarsın. jisung güldü. "Tamam. Bizim için bir şeyler sipariş edeceğim.
