jaemin tek ayağının üzerinde zıpladı, delicesine sert yeni kot pantolonunu ayağının altından çıkarmaya çalıştı. tek paçalı paçasından çıkarken dengesini kaybedip yan yattığınız yatağın üzerine düştü.
Peki. uyutulmuştu.
"nana?"
Kahretsin. "Üzgünüm bebeğim," diye fısıldadı jaemin, sonunda yorganın altına girmeden önce yatağa oturup kot pantolonunu çıkarırken. "Seni uyandırmak istemedim."
"saat kaç?" diye sordun. İçgüdüsel olarak jaemin'e yaklaştın, onun çıplak gövdesini kendi vücuduna yaklaştırdın. "güzel kokuyorsun."
kıkırdadı, "saat 1. Konserden sonra biraz dışarı çıktık, bu yüzden duş aldım ve çok yorgunum.
gülmeye çalıştın, ama o yarı uykulu şaşkınlığın içinde çoğunlukla bir uğultuydu.
"Gerçekten iyi iş çıkardın bebeğim," diye mırıldandın boynuna.
nefesin onu gıdıkladı ama aynı zamanda onu soğuttu. Yaz henüz hava üzerindeki hakimiyetini tam olarak bırakmamıştı ve konser artı bu gece (hafif de olsa) içki ile kaynıyordu.
"İzledin mi?" diye sordu tavana bakarak.
Olumlu bir mırıldandın, "yine de encore'u beklerken uyuyakalmışım galiba."
"Güzel," göğsündeki gümbürtü seni uykuya daha da yaklaştırdı, "yeniden ayrılman seni ağlatırdı."
biraz hava üfledin, bir kahkaha daha denedin.
"çok ateşliydin", daha uyanık olsaydın muhtemelen daha yumuşak bir flört tekniği denerdin ama önemli olan düşüncedir.
"Ah evet?" kalbi sanki tekrar sahnedeymiş gibi daha hızlı atmaya başladı.
başka bir uğultu "Eve gelmeni beklemeye çalıştım ama çok uykum vardı."
"Aman meleğim," diye cıvıldadı ve ağzını başının üstüne dayadı, "yarın ne kadar seksi olduğumu düşündüğünü bana söyleyebilirsin, tamam mı?"
saçlarına güldü, şampuanın ve saç kreminin kokusunun tüm duyularını doldurmasına izin verdi ve sonunda başına bir öpücük kondurdu.
Jaemin'in sıcaklığına daha fazla sarılmadan önce, "tamam," diye geveledin. "Seni seviyorum Jaem."
"ben de seni seviyorum tatlım."
