Yalan

95 13 135
                                    

_____________________

"Sesini çıkaracak olursan seni vururum."

Gözlükleri altından büyüyen irisleri namlunun ucunda kilitli kalmıştı. Taeyong donan doktora göz ucuyla bakıp silahını vitesin yanına doğru indirdi ama parmağı hala tetikteydi. Gözlerini tekrar yola çevirip vitesi arttırdı. Sessizliği bir kelimeyle bozarken gülümsedi.

"Aferin"

Doyoung adama göz ucuyla bakıp göz devirdi. Yolu izlerken aynı zamanda bir kaçış yolu arıyor bu adamın kendini sözde "Ödünç alma" nedenini sorguluyordu. Sichengten bahsettiğine göre onu tanıyor olmalıydı. Çocuğun telefonda bahsettiği adam olabilir miydi? Onunla yalnızca bir kere konuşmuştu. Hafızasını zorlayarak aile dostu ve sevgilisi olduğunu söylediği adamın ismini hatırlamaya çalıştı. Bir süre sonra düşüncelerinden sıyrılıp adama sormaya karar verdi.

"Beni nereye götürüyorsun?"

"Seveceğin bir yere"

"Sen jaehyun musun?"

Adam şaşkın bakışlarını adama çevirirken dudakları hafifçe kalktı. Çok sürmeden ağzını aralayıp konuştu.

"Ne?"

Hafifçe kıkırdayarak sorunun cevabını bekleyen doktora bir kez daha baktı.

"Hayır ben onun sevgilisini kaçıran adamın kuzeniyim"

"Si cheng kaçırıldı mı?!"

Sesi arabada yankılanmıştı. Taeyong yola çevirdiği gözlerini tepkisini görmek için kısa süreliğine ona çevirdi. Ağzı hafifçe aralanmış gözleri yine büyümüştü. Bakışları yine yolu bulurken kafasıyla onayladı. Sessizliği tuhafsayarak kafasını çevirdiğinde namlunun ucuyla karşılaştı. Ah ne zaman elini çekmişti tabancadan!?

"Durdur arabayı."

Derin bir nefes alıp vitesi azalttı. Bu doktor sabrını zorluyordu ama ona zarar vermemeliydi.

"Durdur dedim!"

Offlayıp arabayı ağaçlıkta sağa doğru çekerek kafasını doktora çevirdi. Doktor gözlerini adamdan ayırmadan kemerin düğmesini tek eliyle açıp silahın gövdesini iki eliyle sıkıca kavradı.

"Kapıyı aç"

"Ahh tanrı aşkına bu kadar zor olmak zorunda mıydı!?"

"Sana kapıyı aç de-ıhh"

Dudaklarından çıkan kelimeler havada asılı kalırken üzerine atlayan adamın altında çırpınmaya başladı. Elindeki silah bir kaç saniye içinde arka koltuğa uçmuştu. Taeyong bacaklarını bacaklarıyla kitleyip el bileklerini kavradığında aralarındaki mücadele durmuştu. Şimdi itişme seslerinin yerini yalnızca sık nefesleri ve kalp atışları almıştı. Taeyong ay ışığından beyaz teni gözlerini kamaştıran adama olağınca yaklaşıp konuşmaya başladı

"Bak doktor! Seninle hiç bir işim yok. Sicheng seninle görüşmek istedi yanına getiremeyeceğim için de seni ona götürüyorum şimdi rahat dur ve sabrımı sınama göründüğümün aksine tersim canını yakabilir anladın mı?!"

Doyoung​ dudaklarına çarpan soruyu kafasını sallayarak cevapladı. Adamın nefesleri dudaklarını sıyıracak kadar yakınlardı birbirlerine. Ve bu kalp atışlarını olağına hızlandırmıştı. Taeyong kendini şoför koltuğuna atana dek birbirine karışan sıcak nefesleri ve inip kalkan göğüsleri  bir ahenkle hareket etmeye devam etti.

"İyi gidiyoruz o zaman."

Taeyong hafifçe öksürüp arabayı çalıştırdı.

BET ON BEAUTY +18 | Yuwin Where stories live. Discover now