İronik Bir Durum

121 12 69
                                    

____________________

"Ihh"

Vücuduna değen su ılık olmasına rağmen yaralarını yakmıştı ama bedenini geri çekmedi çünkü kendini cezalandırmak istiyordu.

Savunmasız ve sarhoş olmasına rağmen onunla yatmış vücudunda haftalarca kalabilecek izler bırakmıştı. Kafasını sertçe duvara yaslarken ofladı. Kendinden iğreniyordu. Ilık su üzerinden akıp giderken bir süre bundan sonra ne olacağını düşündü. Dıştan göründüğünün aksine içinde birşeyler hala umursuyordu. Düşüncesizce kaçırdığı oğlanı şimdi de taciz etmişti. İçinde onu arzulayan birşeyler vardı ve onlara şimdi küfür ediyordu. Öğrendiği gerçekleri söyleyerek gideceği hiçbir yer bırakmamıştı. Doğrusunu mu yapmıştı? Gerçekleri bilmek hakkıydı ama ona bunları söylemesi gereken kişi o değildi elbette. Arzuları ve vicdanı defalarca kavga etmişti. İçinde iki kişi var gibiydi ve kazanan oğlana zarar veriyordu. Benliğini kaybetmiş gibi hissediyordu kim olduğunu bilmiyormuş gibiydi ve bunun sebebi bu oğlandı. Bunu defalarca sorgulamış ve sonucunu kendi içinde bir yerde bulduğu halde itiraf edememişti.

Ona kapılmıştı.

Kapıldığından gözü hiçbir şey görmemiş kendine hakim olamamıştı ve değer verdiği ona zarar vermişti. Defalarca yapmıştı bunu ve nasıl telafi edeceğini bilmiyordu.

Kafasını vurduğu duvardan ayırıp saçını şampuanladı bir kaç dakika köpürttükten sonra suyun altına girdi. Köpük vücudunun sert hatları üzerinden su ile süzülüp akıyordu. Suyun derecesini yükseltirken suratını ekşitmişti yaralarını ateşe vermiş gibi hissediyordu ama kaçmıyordu çünkü vicdanı içini çok daha fazla yakıyordu. Ne yapacağını düşünüyordu.

Ne olursa olsun olan olmuştu ve şimdi ne yapacağını düşünmeliydi. Hiçbir şey olmamış gibi davranmak biraz ağır olurdu ama ona bakacak yüzü de yoktu ki. Bir süre ondan kaçmak geldi aklına. Eğer yüzünü görmezse her şey daha iyi olabilirdi ama öncesinde sebep olduğu yaraları sarmalıydı. Tanrı aşkına nasıl bir vahşiye dönüşmüştü?!

Düşünmeyi bırakıp suyu kapattı bornozu üzerine geçirirken dün gece yaşananların olduğu yere bir süre baktı. Yerdeki kıyafetleri eğilip aldı. Derin bir nefes alıp banyodan çıktı.

Kapı sesini umursamayan çocuk kafasını gömdüğü yerden kaldırmayarak burnunu çekmeyi bıraktı. Gözlerini açmadan adamın konuşmasını bekledi.

Banyonun kapısını ağır bir hareketle kapatıp yatakta uzanan oğlana baktı. Daha sonra dolabına doğru adımlayıp açtı. Takımlarından birini çıkarıp askısından indirdi. Bakışlarını bir süre oğlandan ayırmadan giyinmeye başladı. Ceketini de üzerine geçirip ayakkabısını giyince etraftaki sessizliği bozacak derecede sert sesiyle odada yankılanan adımlarıyla yatağa doğru yürüdü.

Kenara bıraktığı kıyafetleri eğilip kaldırırken gözleri çocuğun gözlerini aradı ama çocuk hala olduğu yerde uzanmış başını sıkıca yatak örtüsüne gömmüştü. Kendine doğru gelen rugan ayakkabının Tok seslerinin ardından adamın ilk kez olduğundan sert çıkan sesiyle titredi.

"Öhm"

Kafasına ağır ağır sola çevirince başını diken hafif iri vücutla karşılaştı. Adam yakaladığı gözleri kendininkini kırmadan bir süre baktı. Sol gözlerini ayırmadan dizinin üzerine çöküp iki omzundan kavradığı çocuğu dikleştirdi. Hiçbir şey yapmadan adamı izleyen çocuk kalp atışlarının duyulmaması için Tanrı'ya yalvarıyordu. Tanrı aşkına kalbin neden bu kadar hızlıydı?

Nefesini tutup adamın üzerindeki bakışlarını izledi. Doğrudan boynunda kilitlenen adam anlamadığı bir ifadeyle yaralarını izliyordu. Çok geçmeden yanındaki çekmeceye uzanıp İlk yardım çantasını çıkarttı. Tekrar doğrulduğunda çocuk bakışlarını üzerindeki havluya çevirdiği nokta elindeki İlk yardım çantasını Sağ yanına bırakan adam elini bornozun kemerini uzattığında karşısındaki vücut kuvvetle sarsarak geri çekildi. Odanın sessizliğinde oğlanın nefes sesleri duyuldu.

BET ON BEAUTY +18 | Yuwin Where stories live. Discover now