Acı Örtüsü

72 7 53
                                    

_______________________

Aynı izler, aynı aralar ; farklı anılar, hayatlar ve insanlar..

Aynı kaderin iki farklı vücut bulmuş haliydi onlar. Emindi buna.

....

Telefonunu indirip yanı başında yaprak gibi titreyen vücuda baktı adam. Hoş, yorganı kafasına kadar çektiği halde titrek nefesi bile dolmuştu kulaklarına. Onu uyandırmak adına üzerinden aldığı yorganla öylece kalmıştı johnny.

Oğlanın kendisine dönük sırtında ipek kumaşın örtemediği yerlerde kemer izi görünüyordı. Alışılmadık değildi johnny için. Aynadan gördüklerinden farksızdı ya sorun da buydu zaten. Nefesini teklediğini hissetti ilk kez. Dal gibi titredi adam. Aşık olduğu genç kendi kaderini yaşamıştı işte. Defalarca kemerle dövülmüştü. Bu yüzden miydi babasından korkusu? Öyleydi tabi. Hiçbir farkı yoktu kendinden ve aynı kader farklı insanları bir araya getirmişti. İlk kez bu kadar zayıf hissediyordu johnny. Içten içe ona ızdırap çektirmeye iten güçlü yan yok olmuştu bir anda. Yüreği sızlamıştı. Merhamet etmişti ona. Merhametten yoksun bir canavar, merhamet hissetmişti kurbanına..

Parmakları yaralarını üzerine şevkatle okşamak için uzanırken bu acı örtünün altındaki beden bir kez daha zıpladı yerinden. Adam geri çekti parmaklarını. Duyduğu ardı arkası kesilmeyen hıçkırıklar şiddetlenirken bir kaç kez adını söyledi gencin.

"Ten?"

Genç umursamadı. Johnny vücudu kendine çevirdiğinde henüz aralanmayan gözlerden düşen yaşlarla karşılaştı. O kabus görüyor olmalıydı. Peki şimdi ne yapacaktı?

Henüz düşünürken kendine sokulan titrek vücutla irkildi. Kollarını düşünmeden beline dolarken ıslak yüz boynuna gömüldü. Gencin soğuk vücudu onun bedenindeki ateşi söndürüyor gibiydi. Göğsüne çöken yük yavaşça yok olurken derin bir nefes aldı adam. Oğlanın hıçkırıkları kesilinceye dek başını okşadı onun.

Şuan düştükleri durum gülünç olduğu kadar acıydı da; Genç çaresizliğin ve yorgunluğun verdiği ızdırapla adeta cellatına sığınıyor, adam ise kurbanının kader ortağı olduğundan sarıyordu onu. Ne komik..

Genç ağlamayı bıraktığında ve nefesleri düzeldiğinde yavaşça ayırdı onu koynundan. Yüzü ter ve göz yaşı içinde kalan genç uykusuna devam ederken o duşa girmek için sıcak yataktan çıktı.

🥂

Ten'den:

Gözüme giren gün ışıkları ile kirpiklerimi ayırmayı denedim. Ama bunda oldukça zorlanmıştım çünkü belime saplanan ağrı göz kapaklarımı sıkıca birbirine bastırmama sebep olmuştu. Gözlerimle verdiğim savaş son bulana dek gün ışıkları göz bebeklerime kavuşamamıştı. Nihayetinde kavuştuğunda ağrıyan başımla hafifçe inlediğimde dün gece geldi aklıma. Uyuyakalmıştım.

Saniyeler içerisinde yataktan çıktım. Her ne olursa olsun gitmeliydin buradan. Ölümü bile göze almaya hazırdım ki odadan çıkmam da saniyeler sürmüştü. Çıktığım gibi banyonun kapı sesini duymuştum ardımda. Duş almış olmalıydı. Bunu umursamadan aşağı inmeye başladım. Merdivenler yer değiştiriyor gibiydi.. Sanki buradan kurtulmamam için bana düşman kesilmişlerdi ki çok uzun sürmemişti bir kaç basamaktan düşüp yere kapaklanmam.

Ardımda bıraktığım adam adımı bağırdığında ayağa kalkmam zorlaşmış gibiydi. Belim ve başım ağrıdan sızım sızım sızlıyor, haliyle doğrulmam zorlaşıyordu. Kalbim de her şeyi daha da zorlaştırarak sıkışmaya başlamıştı ve bunlar bir yana düşmenin etkisiyle sağ el bileğimi incitmiştim. Adamın sesi yakından gelmeye başladığında tüm engelleri geride bırakıp emeklediğim basamaklarda ayağa kalkmayı başarmış ama mutfaktan aniden çıkan ajummayla çarpışmıştım. Elindeki tabaklar yere serilirken ağzından kopan çığlık geriye çekilmeme, bu da kırıkların ayağıma girmesine sebep olmuştu ki ayaklarımın çıplak olduğunu ancak o zaman farkedebilmiştim. Tanrı her kimse kesinlikle benim yanımda değildi..

BET ON BEAUTY +18 | Yuwin Where stories live. Discover now