enambelas

2.3K 227 383
                                    

satır arası yorum yapan canımın içidir 🍒

֍ ֍ ֍

Dünkü dörtlü buluşmamızın her bir dakikası inanılmaz keyifli geçse de Roro ile Min Ho arasında herhangi bir gelişme yaşanmaması biraz can sıkıcıydı benim açımdan. Yine de hiç yakınlaşmadıklarını söyleyemem çünkü Min Ho bir insana havada karada bulaşır, yani Roro'yu gün boyu rahat bırakmamıştı.

Saat 10'a gelirken bizi eve bırakmışlardı. Kore'de geçirdiğim en verimli gündü diyebilirim. Tiyatrodan sonra caddelerde dolaşmış, şehrin tarihi ve turistik yerlerini gezintiye çıkmıştık. Sokak lezzetleri eşliğinde güzel bir tur olmuştu ve en sonunda yorgun argın evlere dağılmıştık.

Ertesi sabah, yani birkaç saat önce Felix'ten aldığım bir telefonla uyanmıştım;

"Merhaba, müsait misin?"

"Yeni uyandım, bir şey mi oldu?"

"Ah, kusura bakma uyandırdım ama Hyunjin açmadı. Ben de başka kimi arayacağımı bilemedim."

Bunun üzerine hızla yatağımdan doğrulmuştum, "Sorun ne Felix?"

"Ben çok sıkışmış hissediyorum, yani zihinsel açıdan. Uyuyamadım ve sabahladım." derin bir iç çekti, "Yuna'yı düşünmediğim tek bir saniye bile yok."

"Felix..."

"Biliyorum benim saçma ve ergen hislerimle uğraşacak vaktin yok ama elim kolum bağlı kaldım. Jisung ya da Seungmin'e anlatamıyorum derdimi. Jisung anında Chaeryeong'a söyler. Seungmin böyle şeyleri konuşup dertleşecek tipte biri değil."

"Felix hislerine saçma demeyi bırak onlar önemli, ayrıca biz kuzeniz, elbette birbirimizin sorunlarını dinleyeceğiz."

"Sağ ol Meg... Gerçekten ne yapacağımı bilemedim."

"Aklında ne var şimdi?"

"Çocuklara söylemeyi düşünüyorum. Tepkilerini görmeliyim, üzerimde bunun korkusu var."

"Jisung ile Seungmin'in tepkisinden neden korktuğunu anlamıyorum, bunu garip karşılayacak gibi durmuyorlar."

"Öyle ama ben yine de endişeliyim. Yuna'dan hoşlandığımı onlardan gizlemek doğru gelmiyor, benim yüzümden eskisi gibi rahat değiller onlar da. Hiç değilse sebebini anlasınlar belki bir fikir verirler. Bugün konuşacağım."

"Haklısın. Sonuçta ikisi de yakın arkadaşın, bilmeye hakları var. Madem Yuna'ya açılmıyorsun en azından onlara söyle de için biraz olsun rahatlar."

"Hm... Aslında seni de bu yüzden aradım. Ben onlarla konuşurken yanımda olur musun? Neden bilmiyorum ama çok gerginim, tek başıma yapabileceğimi zannetmiyorum. Hem sen de onlarla yeterince yakın olamadan okulu bıraktın."

Gülümsedim, "Tabii ki gelirim. Ders çalışmak için devamsızlık hakkı kullanmanın kötü yanı sınıftakilerle kaynaşamadan ayrılmak oldu, en azından senin tayfayı tanırım."

"Oh... Kabul etmezsin diye korktum. Tamam o zaman bize gel. Bahçedeki çardağa ortam yapacağım, hava mis gibi."

"Çardak ortamlarını sevdiğim için şanslısın, yoksa uykumu böldüğün için seni platonik aşkına karşılık alamamaktan yargılayacaktım."

"Tabii tabii, sen git de annenin korunmasıyla olan ilişkini yargıla!"

"Ya çok kötüsün!"

DAUGHTER | Hwang HyunjinWhere stories live. Discover now