26

7.9K 447 32
                                    

Kartal

Ofise geçtiğimiz de ve yol boyunca, Acar'ın sövmesini dinlemiştim. Ona nazaran ben daha sakindim. Eğer Şahin, bir daha benim olana el uzatacak olursa bu sefer o eli keserdim.

"Abi, napacağız?" Yaktığım sigarayı gayet sakin bir şekilde içerken Acar, bana ve kendine viski koymuştu.

"Hiçbir şey yapmayacağız."

"Ee rahat durmaz ki bu." Sigaradan derin bir nefes çekip, küllüğe bastırmıştım.

"İstediklerini vereceğiz."

"Abi saçmalama gözünü seveyim. İstediklerini versen bu sefer daha fazlasını isteyecek. Hep öyle yapmadı mı?" Ses tonu yükselirken gözlerimi kısarak ona bakmıştım. Para, mal, mülk onun umrumda olmazdı. Neden bu kadar tepki verdiğini anlamaya çalışıyordum.

"Gerekirse Arif'e dokunmaması için canımı veririm Acar. Şu kasadaki dosyaları getirsene." Acar viskisini içip, dosyaları getirirken kaşları çatık duruyordu.

"Ekmeksiz kalmazsın lan, merak etme."

"Abi ben seninle açlığa da varım. Ayıp ediyorsun." Önüme dosyaları koyarken omzuna vurmuştum. Abi kardeş gibiydik ki öz abimden çok severdim Acar'ı.

"Asu ile nasıl gidiyor?"

"İyi gidiyor. Anne olan biriyle birlikte olmak daha güzelmiş. Çocuğu gibi davranıyor bazen."

"İyi bakalım. Üzme sakın, sonra yengenin çenesinden kurtulamayız." Dosyaların arasından aradığımı bulduğumda Acar'ın kucağına koymuştum. Herkesten gizli paravan bir firma vardı, dıştan iyi gözükse bile aslında borçları, pis işleri oradan hallediyordum.

Acar yazanları okudukça kaşları havalanmış, yüzündeki gergin ifade yerini piç gülüşüne bırakmıştı.

"Abi sen ciddi misin?" Bir sigara daha yakıp, arkama yaslanmıştım.

"Her şeyi aldığını sanacak, aslında aldığı tek şey bizim borçlarımız olacak."

"Abi çok fenasın."

"Ne sandın aslanım." Ona göz kırpıp telefonu cebimden çıkarmıştım. Açma tuşuna bassam bile açılmayan ekran ile gözlerimi karşıdaki duvarda asılı olan saate çevirmiştim.

"Hassiktir ya." Saat gece yarısını geçmişti ve telefonun sarjı da yoktu. Arif ağzıma sıçacaktı. Sigarayı söndürüp, ayaklanmıştım.

"Aslanım beni Arif'e bırak, sende eve geç. Saat gece yarısını geçmiş, Arif ağzıma sıçacak."

"Sende iyice hanımcı oldun abi." Sırıtarak söylediği şey ile ensesinden yakalamış, boynunu eğmiştim.

"Başkasının yanında bunu duyarsam sikerim belanı." Acar elimin altında kıvranarak gülerken ensesini bırakıp, hafifçe vurmuştum.

"Yürü Acar efendi, yürü." Her koşulda yanımda olacak bir dostumun olması, kötü hissettiğim zamanlarda ilaç gibi geliyordu.

KARTAL -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin