40

6.6K 396 47
                                    

Yol boyunca Kartal'ın elini tutmuş ve bir kez bile bırakmamıştım. Sanki bırakırsam ellerimden kayıp, gidecek gibi hissediyordum. Şu an oturduğumuz, kalabalık sofrada bile tutmaya devam ediyordum.

"Gülüm, bırak ki yiyebileyim." Kafamı olumsuz anlamda sallayıp, çatala batırdığım et parçasını ağzına uzattım.

"Böyle ye." Kartal gülerek ağzındaki eti çiğnerken adamları, bizi gülerek izliyordu.

"Gülmeyin da." Kartal dolu ağzıyla konuşurken Acar, gözlerini Asu'ya dikmişti. Kartal'ın elini bırakıp, onları izlemeye başlamıştım. Acar öyle güzel bakıyordu ki Asu, sonunda hakettiği sevgiyi bulmuştu.

"Abi." Acar bakışlarını Asu'dan çekip, Kartal'a çevirdiğinde Kartal göz kırpmış ve rakısından bir yudum almıştı.

"Biz bir şey söyleyecektik. Yani zamanı değil belki ama." İkisinin yanakları yavaş yavaş kızarırken elimi Kartal'ın bacağına koymuştum. Gözleri anında bacağına kaymış sonra geri kendini toparlamıştı.

"Söyle bakalım koçum."

"Biz Asu ile evlenmeye karar verdik." Sofradaki bütün sesler anında kesilirken ikisi de mutlu gözüküyordu. Birden ayağa kalkıp, Asu'nun yanına geçmiştim. O da ayağa kalktığında kollarımın arasına narin bedenini çekmiş ve sımsıkı sarılmıştım.

"Tebrik ederim yavrum, çok sevindim." Acar ve Asu rahat bir nefes alırken birden herkes sırayla Acar'ı kucaklamıştı.

"Eee düğünümüz ne zaman?"

"Eğer müsaden olursa gelecek aya yapmak istiyoruz."

"Hazırlıklara başlarız bir an önce." Ortamda düğün muhabbeti dönmeye başladığında kendimi bahçeye atmıştım. Bir sigara yakarken soğuk hava tenime hücum etmişti.

Asu için mutluydum ama yine de buruk hissediyordum. İkisinin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.

"Gülüm." Arkadan belime sarılan Kartal ile tebessüm ederek kendimi ona yaslamıştım.

"Niye düştü o surat?" Omuz silkip, sigaradan derin bir duman çektikten sonra Kartal'ın dudaklarına dumanı üflemiştim. Biz hiçbir zaman evlenip, çocuk sahibi olamayacaktık.

"Hiç."

"Kıskandın mı yoksa?"

"Neyi kıskanacağım?" Bir eli karnımı okşarken diğeriyle sigaramı almış ve dudakları arasına koymuştu.

"Arif, gidelim mi buradan?"

"Ne?" Beni kendine çevirmiş ve sırtımı çite yaslamıştı. Gözlerinin içi parlarken aramızdaki o soğukluk çok şükür geçmişti. Tekrar gözleri, bana bakarken kafamı parlıyordu.

"Gidelim işte. İkimizin rahatça, el ele gezebileceği bir yere. Başka bir ülkeye. Seni özgürce sokakta öpeceğim bir ülkeye."

"Ama işlerin?"

"Hiçbiri senden önemli değil. Hem orada bende senin kocan olurum." Eli kalçama inerken koluna vurmuştum. Romantik bir anda bile adam bir yolunu buluyordu.

"Sen zaten benim kocamsın." Dudağımı sakallarına bastırıp, kokusunu içime çekerek öpmüştü. Onunla her şeye vardım, uzaklara da giderdim.

"Gidelim sevgilim, sadece ikimizin olduğu, mutlu olacağımız her şeye varım ben."

KARTAL -GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin