015

169 30 176
                                    

Bu bölümün sinir bozuculuğu yüzünden şimdiden hepinizden özür dilerim... Sizi sevdiğimi sakın unutmayın ve bölümün sonunu okurken bana sövmeden önce de bunu hatırlayın amnajahjkajökjs

Joseph

Tam olarak iki saattir aynı sahneyi çekmeye çalışıyorduk. İki saat. Sakin olmaya çalışarak yönetmenin yanına gittim. Kolumdaki saate bakıyordum. ''Buna yarın devam etsek olmaz mı?'' Yönetmen elindeki enerji içeceğini kafasına dikti. Üzülerek başını olumsuz anlamda salladı. 

''Bay Foro daha fazla erteleme istemiyor. Zaten olmamız gereken programdan gerideyiz. Joseph siz profesyonelsiniz. Siz isterseniz bir haftada bile bu iş biter. Ciddiye almaya başlamanız gerek.'' dedi.

Göz devirdim. ''Siz'' derken beni kast etmediğini biliyordum. Sydney yüzünden aynı sahneyi sürekli çekiyorduk. Tanımasam bilerek yaptığını düşünecektim. Ama bunun için insanın hiçbir bahanesi olamazdı. Kendimizi boş yere yoruyorduk. Yapımcı Bay Foro'nun sete doğru geldiğini görünce üzerimi düzelttim. Set çalışanlarına bir şeyler söylüyordu. Onları da azarlayacak bir sebep bulmuştu. Adamın yaptığı tek şey buydu. 

Joseph: Bay Foro, izniniz olursa bugünlük paydos etmek istiyoruz.

Foro önünde uçuşan sinekler varmış gibi elini salladı. Güneş gözlüğünü gözüne taktı. Lanet herif, içerdeyiz. Ne bokuma sürekli güneş gözlüğü takıyorsun ki?

Foro: Bay Quinn. İşe mi yetişmeniz gerekiyor? Ah pardon. Sizin işiniz zaten burası. Bugün bitmesini istediğim sahneler bitti mi?

Dişlerimi sıktım. ''Bir tane kaldı.''

Foro: İyi o zaman. Onu da halledip çıkabilirsiniz.

Joseph: Burada çalışan tek kişinin biz olmadığımızı biliyorsunuz, değil mi? Yemekhane işçisinden temizlikçisine kadar eve gitmeyi bekleyen insanlar var. Onları mesailerinden fazla tutamazsınız.

Foro: O zaman Joseph, onlar da başka iş bakmaya başlasınlar. Sinema böyle bir yer.

Arkamı dönüp sahneye doğru yürüdüm. Makyözler Sydney'in makyajını tazeliyorlardı. Sinirli bir şekilde Sydney'e baktım. 

Joseph: Bu sefer şu sahneyi halledelim. Bu adam sinirlerimi hoplatıyor.

Yönetmene dönüp başımla işaret verdim. O da saymaya başladı. ''Bir iki üç ve motor!''

Silah sesleri gelmeye başladı. Sahnede bir çatışma vardı. Zaten her seferinde bu sahneyi çekerken o silah seslerini baştan dinlemekten başım ağrımaya başlamıştı. Boynuma sardıkları fuları çıkardım ve -sahte- kanayan elime sardım. Bu sahnede Sydney'in bana doğru koşması ve yerdeki silahı alıp diğer adamlara doğrultması gerekiyordu. Sonra beni yere yatırıp yarama bakması gerekiyordu. İki saattir uğraştığımız şey buldu.

 İki saattir uğraştığımız şey buldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
I'm in love with Joseph QuinnWhere stories live. Discover now