Hazan Vakti| 1

109K 4.6K 3K
                                    

🖇️Kitaba başladığınız tarihi ve saati buraya bırakabilirsiniz..

🖇️Yıldıza basmayı ve düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın.

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur. Keyifli okumalar...

"Bu hikayede olan kişiler ve olaylar tamamen hayal ürünü ve kurgudur."

1.Bölüm

'Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.' demiş Tolstoy. Benim de hikayem böyle başlamıştı. Bir yolculuğa çıkmıştım. Hayat beni hiç bilmediğim bir yere göndermişti; Diyarbakır'a. Tayinim buraya çıkmıştı.

Tercihlerime bilerek ve isteyerek hep doğu ve güneydoğu bölgesindeki illeri yazmıştım ve isteğimde gerçekleşmişti. Kimseye haber vermeden soluğu burada almış ve bir otele yerleşmiştim. Şimdiyse hastanenin kantininde oturmuş camdan dışarı bakıyor ve insanları inceliyordum.

Ben Hazan Eraslan. Doktor Hazan Eraslan. Buraya yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek için gelmiştim.

Annemle tercih sonuçlarım açıklandıktan sonra çok büyük bir kavga etmiştik. Buraya gelmemi hiç istememişti. Ona kalsa ben ayağının dibinde olmalı ve sahibi olduğu hastanede doktorluk yapmalıydım. Kendisi emekli olduğundaysa hastanenin başına geçmeliydim. Ama ben bu değildim. Ben hiçbir zaman böyle bir hayat istemiyordum.

Anneme özenerek belki de onun baskısıyla doktor olmuştum ama mesleğimi kendi isteğime göre yapacaktım ve ben burada olmak istiyordum. Buradaki insanların yardıma ihtiyaçları vardı ve bende bir doktor olarak onların bu ihtiyaçlarıyla ilgilenecektim.

Babamsa bunca zaman zaten beni umursamamıştı. Annemle boşandıktan sonra benimle olan iletişimini de kesmişti ve şirketiyle ilgilenmeye devam etmişti. Onu en son gördüğümde ufacık bir kız çocuğuydum.

Belki de bu kadar yalnız olmamdan kaynaklıydı bu yardım isteğim. Kimse kendini yalnız hissetsin istemiyordum.

"Doktor Hanım, acile bir kafa travması geldi. Gelmeniz gerekiyor." diye konuşan hemşireye nazikçe gülümsedim ve onunla birlikte acil müdahale odasına girdim.

Sedyede oturan beş altı yaşlarındaki bir çocuktu. Annesi yanı başında bekleyip elini tutuyordu. Yanlarına ulaşmadan önce yüzüme güzel bir gülümseme kondurdum. Yanlarına vardığımda başımla çocuğun yanındaki kadına selam verdim ve ondan da aynı şekilde karşılık aldım.

Elime eldivenleri giydikten sonra çocuğun canını acıtmamak için yavaşça alnına doğru dokunarak yaraya baktım. Çocuk oldukça sakin duruyordu ancak gözünde parlayan yaşlar daha yeni sakinleştiğini açıklıyordu.

"Merhaba, tanışalım mı?" dedim çocuğun gözlerine bakarken. Çocuk çekimser bir biçimde bana bakarken gülümsedim ve tekrar konuştum. "İsmin nedir?"  Çocuk sakin bir sesle cevap verdi. "Efe." Diyerek cevap veren çocuğun ardından bende konuştum. "Memnun oldum Efe, bende Hazan."

Yarayı pansuman yapmak için elime gazlı bez ve tentürdiyot aldığımda yanımızda endişeli bir biçimde bekleyen kadına doğru döndüm. "Merak etmeyin ufak bir yara. Küçük bir dikişle halledeceğim. Yine de bir beyin tomografisi almakta fayda var."

"Sağ olun doktor hanım. Ne gerekiyorsa yapılsın." dedi kadın. Bakışlarımı tekrar çocuğa çevirdiğimde elimdeki gazlı bezle dikkatlice yarayı temizledim. Yarayı uyuşturmadan evvel çocuğa tekrar baktım. "Şimdi canın azıcık yanacak ama sonra hiçbir şey hissetmeyeceksin. Tamam mı?"

Hazan Vakti| Asker&DoktorWhere stories live. Discover now