Hazan Vakti| 59

22.5K 1.5K 2K
                                    

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur, keyifli okumalar dilerim..

🖇️ Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen..

59.Bölüm

Ölenin ardından insan yaşamaya devam ediyordu. Uyumaya, yemek yemeye, günlük aktivitelerine devam ediyordu bir süre sonra. Çünkü hayat devam ediyordu. Bizde de böyle olmuştu. İlk hafta sürekli Buse'nin yanında olmuştuk, sonraki hafta hepimiz işlerimize geri dönmüştük. Zamanla kabullenmeye başlamıştık, elbette hiçbir zaman kalbimizden çıkmayacaktı, hep bizimle olmaya devam edecekti ama hayatlarımıza devam etmemiz gerekiyordu.

Hazırlanıp merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğrenmek için kontrole gidecektik. Hem kendimi mutlu hissediyordum hem de buruk hissediyordum. Ama elimden bir şey gelmiyordu.

Alparslan'a bakmak için salona doğru girdiğimde onu konsolun önünde elindeki çerçeveye bakarken buldum. Hangi fotoğrafa baktığını anlamak zor değildi. Fırat, Alparslan ve benim düğünümüzde çekindiğimiz fotoğraftı. 

Alparslan'ın yanına doğru ilerleyerek başımı koluna doğru yaslayarak bende elindeki fotoğrafa baktım. Artık Fırat anılarımızda ve fotoğraflarımızda bizimle olacaktı. Aklıma gelen şeyle birlikte mırıldandım. "Alparslan, eğer bebeğimizin cinsiyeti erkekse ismi Fırat olsun mu?"

Merakla ona doğru bakarken Alparslan bakışlarını bana doğru çevirdi. Yüzünde buruk bir tebessüm oluşurken cevap verdi. "Bende bunu düşünüyordum, sana soracaktım. Benden önce davrandın."

Çerçeveyi yerine bıraktıktan sonra kolunu omzuma doğru sardı ve dudaklarını şakaklarıma bastırdı. Gözlerimi kapatarak derin bir iç çekerken Alparslan tekrar konuştu. "Teşekkür ederim güzelim."

Ona doğru dönerek elimi göğsüne doğru yasladım. "Teşekkür etme, Fırat benimde arkadaşımdı. Elbette ki onun adını yaşatmak isterim."

Yüzüme küçük bir tebessümle bakarak beni göğsüne doğru çekti. Kollarımı beline sararken Alparslan'ın ellerini saçlarımda hissettim. Gözlerimi kapatarak bir süre anın tadını çıkartırken yavaşça kollarından ayrılarak konuştum. "Çıkalım mı artık?"

"Çıkalım." Birlikte kapıya doğru ilerleyerek ayakkabılarımızı ve kabanlarımızı giydikten sonra evden çıktık.

Alparslan'ın arabasına binerek hastaneye gitmek üzere yola koyulduk. Çok heyecanlıydım. Günlerdir Alparslan'ın geleceği anı ve bizim bebeğimizin cinsiyetini öğreneceği anı beklemiştim. Biraz buruk olacaktı ama yine de heyecanlanmadan duramıyordum.

"Sence cinsiyeti ne olacak, tahminin var mı?" Merakla Alparslan'a doğru bakarken bakışlarını yoldan çekerek bana doğru çevirdi. "Sağlıklı olsun da." dediğinde başımı sallayarak onayladım. "Elbette ama tahminini merak ediyorum."

"Kız gibi hissediyorum, bilmiyorum belki de öyle olmasını istiyorum. Ama erkek olursa da çok mutlu olurum." dedi gülümseyerek. Ardından ekledi. "Sen ne hissediyorsun? Anneler hisseder derler."

Elimi karnıma götürerek gülümsedim. "Bende kız hissediyorum." Elimle karnımı severken camdan dışarıya bakınmaya devam ettim.

Hazan Vakti| Asker&DoktorWhere stories live. Discover now