Hazan Vakti| 27

54.6K 2.3K 2K
                                    

🖇️Umarım severek okuduğunuz bir bölüm olur.. Keyifli okumalar dileriim💖

🖇️Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen..

🖇️Bu bölümü zenoduran a ithaf ediyorum..💖 

Eğer sizde ithaf isterseniz buraya yorumlarınızı bırakabilirsiniz..😊

27.Bölüm

Hazan Eraslan'ın anlatımından,

Alparslan ile aramızdaki sorunları çözmenin verdiği rahatlıkla çok güzel bir şekilde uyumuştum nöbetten sonra. Dinlenmiş bir biçimde uyanarak direkt olarak mutfağa girmiştim. Ufak bir kahvaltıdan sonra biraz kendime vakit ayırmıştım. Alparslan bugün tüm gün taburda olacağı için  birlikte bir plan yapamamıştık ama ben sürpriz yaparak onun yanına gitmek istiyordum. Hem görevden yeni gelmişti hem de aramıza ufak bir tartışma girdiği için pek vakit geçirememiş, birbirimizi özlemiştik.

Yanına elim boş gitmemek için poğaça hazırlayıp fırına koymuştum pişmesi için. Bir öğlen yemeğinin yerini tutmasa da açlığını yatıştırırdı en azından. Poğaçalar fırında pişerken odama giderek üzerime şık bir kazak ve kot pantolon giyerek kombin oluşturdum. Hafif bir makyajla işlerimi tamamladığım sırada telefon zil sesimi duyarak mutfağa doğru ilerledim. 

Telefonu alarak ekrana baktığımda arayanın Nazlı olduğunu görerek telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. "Efendim Nazlıcım?" 

"Günaydın doktor hanımcım, nasılsın? Rahatsız etmiyorum değil mi?" neşeli bir biçimde konuşan Nazlı'ya gülümseyerek konuştum. "İyiyim, evdeyim sen neler yapıyorsun?" 

"İyiyim bende, akşam planladığımız yemeği yapmaya karar verdik. Alparslan abim bugün nöbetinin olmadığını söyleyince daha fazla ertelemeyelim dedik. Ne dersin? Uygun mu sana?" merakla konuşan Nazlı'yı onayladım. "Uygunum, çok güzel olur." dediğimde Nazlı sevinçle konuştu. "Süper o zaman. Seni bir yere götürmüştüm akşam yemeğine hatırlıyor musun?"

"Evet, hatırlıyorum." dediğimde Nazlı cevap verdi. "İşte orada buluşacağız, sen zaten Alparslan abimle gelirsin ama yine de haberin olsun, ne olur ne olmaz." dediğinde onu onayladım. "Tamamdır."

"O zaman akşam görüşürüz." dediğinde konuştum. "Görüşürüz."

Telefonu kapatarak masanın üzerine bıraktım. İyi olmuştu bugüne ayarlamaları. Çünkü Alparslanların işi hiç belli olmuyordu, her an göreve gidebiliyorlardı. Benim nöbetim de iyi denk gelmişti. Hem böyle bir buluşma hepimize iyi gelirdi, Alparslanlar operasyonun stresini atarlardı bizde Nazlı ve Semra abla ile sohbet ederdik.

Düşüncelerimden sıyrılarak fırından poğaçaları çıkardım ve özenle saklama kabına koydum. Poğaçaları biraz fazla yapmıştım Alparslan'ın tim arkadaşlarına da ikram ederiz diye. Hepsini bir poşete koyarak hazırladım. Ardından kabanımı ve çantamı alarak evden çıktım. Arabam iki güne kadar gelirdi ancak gelene kadar taksiyle idare etmeye devam edecektim mecburen.

Taksiye binerek kısa sürede tabura vardığımda ücreti ödeyerek arabadan indim ve taburdan içeri girdim. Buraya o kadar sık geliyordum ki askerler artık beni tanımaya başlamışlardı neredeyse. O yüzden kolaylıkla geçmeme izin veriyorlardı. Alparslan'ın odasının olduğu binaya ilerlerken gözüme takılan Alparslan ile duraksadım.

Binanın biraz ilerisinde timiyle birlikte antrenman yapıyordu. Üzerinde kısa kollu haki yeşili bir tişört vardı ve barfiks çektiğinden dolayı şişen kol kasları epey belli oluyordu. Tişörtün terden üzerine yapışmasını ve karın kaslarını ortaya çıkartmasını saymıyordum bile. Neyse ki erkeklerden başkası görmüyordu onu bu şekilde.

Hazan Vakti| Asker&DoktorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin