1. Herşeyimsin

127 77 24
                                    

Ellerini daha sıkı tuttum. Birdaha asla bırakmamak için...

İmkansızdı biliyorum ama yapamazdım. Onu bıraktığımda geri dönüşü olmayacaktı. Bir daha göremeyecek, bir daha sarılamayacak, bir daha hissedemeyecektim.

Var olacaktı elbet. Kalbimde...

Ama ben onu yanımda istiyordum...

İliklerime kadar hissetmek istiyordum...

Gözlerinde kaybolmak istiyordum...

Hayat dolu dudaklarına esir olmak istiyordum...

Sözleriyle beni büyülesin istiyordum...

Elleri saçlarımda dolansın istiyordum...

Aşkla, tutkuyla bakmasını istiyordum...

Kısacası onu istiyordum ya...

Sadece onu istiyordum...

O gün, o saat, o dakika gelmişti işte. Sıcacık ayrılık duygusu, ellerim nedeniyle ona da aktarılıyor gibiydi. Gözleri titredi, vücudu huzursuz ve acıyla minik hareketler sergilemeye başladı. Geç olmadan gitmeliydim. Beni burada, elleri ellerimde görmesinin arkasından gelişecek olaylar, hiç iyiyle sonuçlanmayabilirdi. Çünkü bana o bakışla baktığında, gitmek diye bir terim dahi olmayacaktı.

Kalkmak istedim ama ne mümkün. Ondan ayrılmak ne kadarda zordu böyle. Kalmak istedim bir anda. Ne olursa olsun onun yanında olmak istedim. Bu büyük bir hata olabilirdi. Düşünmek dahi beni korkutuyordu çünkü geleceği görebiliyordum. Elbette kim olduğumu öğrenecek ve beni affetmeyecekti. Bundan emindim, ama peki gittiğimde? O zaman geçecek miydi olanlar yada hiç yaşanmamış olacak mıydı?

Hayır elbette, ama yanında olduğum kadar üzülmeyebilirdi. Yada ben kendimi böyle avutuyordum. Bilmiyordum... Gerçekten ne yapmam gerek, nasıl düşünmem gerek, nasıl hissetmem gerek bilmiyordum... Koskoca bir boşluktaydım...

Peki öğrendiğinde ne olacaktı? Nefret edecek olması aşikârdı ama peki ya sevgisi? Olmamış gibi tükenecek miydi nefret duygusu altında? Ezilip yok olacak mıydı?

Peki ben gittiğimde ne düşünecekti? Onu sevmediğim için terk ettiğimi mi? Peki ya hiç aklına düşer miydi; onu, onun için bıraktığım...

Gerçektende onu, onun için mi bırakıyordum? Kendim için miydi yoksa bu yaptığım? Onun duygularından mı kaçıyordum böyle yaparak yoksa onun yanındayken daha çok zarar görmesin diye mi? Bunu kestirmek ne kadarda güçtü böyle. Düşüncelerim nasıl bir savaş içerisindeydi?

Hayatımın en zor kararı diye düşündüğüm geçmiş olayların aslında hiçte zor olmadığını anladım. Yada bu karar, onlara göre o kadar ağır ve zordu ki, o kararlar bir hiçe tekabül ediyordu.

Zaman aleyhime işlerken bir karar vermek zorundaydım. Ellerim yavaş yavaş açıldı. Avcumdaki minik elleri ortaya çıktığında, onu kimsesiz bırakacakmışım gibi hissettim çünkü bana "Herşeyimsin" demişti ve ben biraz sonra herşeyi olmuş olduğum kişinin hiçbir şeyi olmama tehlikesini kucaklamış olacaktım. Bu acı dolu zehir, kalbime kusursuzca işledi. Kalbim bu acıyı kaldıramayacak, kısa sürede çürüyerek, beni kalpsiz bırakacaktı.

Peki ya bu bilindik son aslında bir başlangıç ise ve ben aslında yeni bir yaşama adım atıyorsam?...

Onsuz yaşayan kalpsiz beni, zalim dünya taşıyabilir miydi?...

KAYBEDİLMİŞ YARINLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin