K.S.23

20.1K 1.3K 161
                                    


"Küçük mutlulukları bekler insan, büyük mutsuzluklara da sırf bu yüzden katlanır zaten..."


⏳⏳

Yürüdüğüm yollar mı dikenliydi yoksa benim ayaklarım mı çıplaktı bilmiyordum. Usul usul tenime batan kıymıkların arasından dökemediğim gözyaşlarım süzülürken bildiğim tek şey vardı.

O da alışmam gerektiğiydi...

Zira yaşadığım hayat boyunca ne göğüs gereceğim sıkıntılarım son bulacaktı ne de ben öylece tükenip kalacaktım.

Güçlüydüm, daha bebekken yüzüme gülmeyen hayata karşı dimdik durabilmiştim ya ben, güçlüydüm işte.

Ama şöyle de bir durum vardı ki güçlü olmam yorulduğum gerçeğini değiştiremiyordu maalesef.

"Son zamanlarda yaşadığın olaylara karşı kendini tek bir kelimeyle özetle desem ne derdin Elfida?"

Hiç düşünmeden verdim cevabı. "Hacıyatmaz."

Benden daha ciddi şeyler beklemiş olacak ki birkaç saniye boyunca yüzüme bakakaldı. Hemen ardından da kahkahası yankılandı odada.

"Suratın her ne kadar sirke satıyor gibi görünse de seninle olan seanslarımdan zevk alıyorum Elfida. Bazen olgun ve genç bir kadın gibisin, bazen de alabildiğine çocuksu."

Samimi gülümsemesi yüzünden eksilmezken sandalyesine yaslandı. "Şimdi söyle bakalım, neden kendini 'hacıyatmaza' benzettin?"

Yanaklarımı şişirerek sıkkınca üfledim. Biraz garip olmuştu ama cidden aynı bana benziyordu o şey.

"Çünkü aldığı her darbeye karşı yine ayağa kalkıyor. Bende böyleyim. Hayatım alt üst olmuş olsa bile Şems-i Tebrizi'nin sözüne inanarak yeniden ayağa kalkıyorum. "

'Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme; Nereden bilebilirsin, hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?'

Bekleyecektim, herşeyin iyi kötü bir sebebi varken benim payıma da birşeyler düşerdi elbet.

Dudakları cevabımdan memnun olmuşçasına kıvrılırken göz temasımızı bozmadı. "Pekala," dedi dudaklarını ıslatarak. "Hacıyatmazın dibinde yeniden dikilmesi için kum vardır. Peki sen? Senin içinde ne varda sen pes etmeden ayağa kalkıyorsun? "

Durdum. Soru zor yerden gelmişti.

Sahi ne vardı benim içimde böyle güçlü birşey? Duygularım mıydı, yoksa aklım mı? Düşünmeme gerek yoktu çünkü hiçbiri değildi bunların.

"Ailem." dedim kelimesi bile içimi huzurla doldururken. "Onların dünya batsa bile yanımda olduklarını hissetmek çok güzel. Bu yaşıma geldiysem onlara çok şey borçluyum."

"Çok akıllısın. Ve kendini benzettiğin hacıyatmazdan daha güçlüsün bunu biliyorum."

Belime saldığım saçlarım ensemi kaşımdırırken tebessüm ettim hafifçe. "Teşekkür ederim."

Kapı tıklatıldı o an. Psikoloğum Akın abinin sekreteri Sevim abla başını içeri uzatırken bize doğru konuştu.

"Akın bey, bir sonraki randevunuza on dakika kaldığını haber vermek istedim. "

Bugün normalden biraz daha uzun sürmüştü seansımız, geç kalmıştık dolayısıyla. "Tamamdır Sevim. Çıkabilirsin."

Sevim ablanın çıkmasının ardından bende ayağa kalkarak toparlandım. Çantamı omuzuma astım ve aynı benim gibi toparlanmış Akın abiye döndüm.

Kırık Serçe (Aile Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin