K.S.50

6.4K 765 157
                                    


"Huzur denilen o şeyin her santimine ihtiyacım var bu aralar. Bana biraz bahar gerekiyor, çok üşüdüm..."

(Lütfen bu bölüm çokça oy ve yorum gelebilir miiii)

⏳⏳

Yazar Anlatımı

İki kardeş odalarında üstlerini giyinirken Doğukan hızlıca hazırlanarak salona doğru inmeye başladı. İnerken de bir yandan kardeşine bağırıyordu.

"Batıkan hadi oğlum, hazırım ben."

Elinde yedek kıyafetlerinin bulunduğu çantayı dış kapının yanındaki portmantoya koyarak gerisin geri koltuklara oturdu. Her ne kadar vücudu yorgunluktan halsiz kalsa da kardeşiyle uzun zamandır vakit geçiremiyordu.

Bugünü ona ayırmak istemişti o yüzden.

Ağzını açıp tekrar bağıracaktı ki duyulan kapı kapanma sesiyle birlikte merdivenlerdeki adım sesleri sözlerini yutmasına neden oldu. Sessizce bekledi kardeşinin görünmesini.

"Geldim geldim."

Kardeşine takılmasını fısıldayan yanını bastıramadı ve alaylı gülüşü dudaklarındaki yerini aldığında; "Elfida'ya söyledin mi halı sahaya gideceğini? " dedi tek kaşını havaya kaldırarak.

Batıkan abisinin söylediklerinden sonra anlamazcasına kaşlarını çattı. Eli saçlarına gidip onları dağıttığında; "Hayır, neden ki?" diye sordu masumca. Önemli bir şey olmadığı sürece Elfida'sını rahatsız etmiyordu özellikle pazar günleri.

"Bilmem," dedi Doğukan ayağa kalkarken. "Tribünlerdeki hayran kitlesinden haberi olması gerekiyordur belki de."

Gözlerinin büyük bir titizlikle devrilmesine engel olamadı Batıkan. Doğukan ise dudaklarını birbirine bastırsa da ağzından kaçan kısık sesli gülüşle kardeşine yaklaşarak kolunu omzuna attı. "Takılıyorum sana. Geç kalacağız hadi."

Batıkan omzuna astığı çantasıyla gitmeden bir bardak su içmek için mutfağa yöneldi aceleyle. Dolaptan çıkardığı soğuk suyu bardağa dökerken abisine doğru; "Abi sana da getireyim mi su?" diyerek sesini hafifçe yükseltti. Kendisi çoktan bir bardağı içmiş, ikincisini dolduruyordu.

Cevap vermeyen abisiyle kaşları çatıldı ve tekrar; "Abi?" diye seslendi. Fakat yine ses yoktu. Oysa ki kapının önünde olduğuna emindi abisinin.

Elinde bardakla koridora doğru çıktığında kapının açık ve abisinin de öylece beklediğini gördü. Sanki bir şey vardı kapının ardında.

Kaşları çatıldığında kapıya attığı hızlı adımları sayesinde kapı kolunu tuttuğu gibi görüş alanını açmak istedi. Önce abisinin gerilmiş suratına göz gezdirse de çok fazla oyalanmayarak karşısındaki bedene çevirdi gözlerini.

Çevirdiği gibi de elindeki bardak yerle buluşarak tuzla buz oldu.

"Merhaba."

Ortamda duyulan ses beyinlerde deprem etkisi yarattığında, kalpten dökülen hisler bir bir o enkaz altında kaldı. İki kardeş bedenlerini etkisi altına alan o baş edilemez sancıyla kalakaldılar.

İlk toparlanan ise Doğukan oldu.

"B-Batıkan hadi kardeşim. Bak geç kalacağız yine."

Kardeşini omzundan kendine doğru çektiğinde kırık cam parçalarını umursamadan kapıyı kapattı. Hem kardeşini hem de kendini kadının yanından uzaklaştırırken tekrar duydukları sesle durmak zorunda kaldı Doğaç kardeşler.

Kırık Serçe (Aile Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin