57》dondan tutan dilenci çetesi

2.9K 320 887
                                    

NOT: Bu kafa dağıtalım diye yazılmış bir GEÇİŞ bölümüdür. Üst üste iç karartıcı bölümler okuduk, biraz kafamız takılsın ve eski Hacker havasına yeniden girelim istedim. Bölümün büyük bir çoğunluğu saçmalıktan ibaret olsa da bazı şeyleri de eleştirmeyi ve önemli şeylere değinmeyi de ihmal etmedim tabii ki.

Gözünü açtığı anda hissettiği huzurun yok olabileceğinden korkuyordu. İki saat önce uyanmış olmasına rağmen hâlâ kapalıydı gözleri ve bir kez bile açmamıştı onları.

Kolundaki ağırlık, göğsünde hissettiği sıcaklık ona huzur veriyordu. Duyduğu tek şey Hanji'nin tıkalı burnundan gelen nefes sesiydi.

İki saattir kendisini sorguluyordu Minho. Nerede hata yaptığını bilmek, Hanji ile olan ilişkisinin nereye gideceğini kestirememek ve çok daha fazlası.

Şu anda derinlemesine düşünmekten korkmuyordu. Çünkü ilacı kollarının arasındaydı.

"Sevgilim."

Hanji'nin kısık sesini duyduğunda istemsizce açıldı gözleri. "Efendim?" Hanji, Minho'nun uyanık olduğunu anladığında onun kollarının arasından sıyrıldı.

Minho'nun kalbi Hanji'nin bu davranışıyla birlikte hızlandı, onun gidebileceğinden korkuyordu.

Ancak korktuğu olmadı. Hanji, Minho'nun yastığının boşta kalan kısmına kendi başını yerleştirdi. Alnını Minho'nun yanağına dayadı ve kollarını ona sardı.

"Günaydın." dedi Hanji neşeli olmaya çalışarak. Fakat ses tonundaki gizli sahtelik Minho'dan kaçmadı. Birkaç saniye boyunca sessiz kaldı ve en sonunda dayanamayarak aklından geçeni sordu.

"Benden korkuyor musun Hanji?"

Hanji'nin sahte neşesi, beklenmedik soruyla birlikte rüzgara kapılan kül misali etrafa dağıldı.

Gerçekleri söyleyip Minho'nun kalbini kırmak istemiyordu, ancak gerçekler elbet bir gün ortaya çıkardı.

"Korkuyorum." dedi bu yüzden ve Seonghwa'nın bazı varsayımlarını çürüttü.

"Değişiyorsun Minho. Sinirlendiğinde tanıdığım kişi olmaktan çıkıyorsun, tanıyamıyorum seni."

Hanji'nin sözlerini kabulleniyor ve yaptığının yanlış olduğunu biliyordu, fakat içindeki ses de var gücüyle haykırıyordu.

Başka ne yapabilirdim ki?

"Bana zarar verebilme ihtimalinden değil ama kendine veya bir başkasına zarar verebilmenden korkuyorum."

Biliyorum.

"Az daha... Ben seni yerde, onunla, o halde gördüğümde çok korktum. Ve sonrasında hastanede olanlar..."

Az daha katil olacaktım.

Hanji hayatına girdiğinden beri birçok kişiyle karşı karşıya gelmişti Minho. Onun için pek çok olaya karışmış ve hepsinde belirli bir oranda risk almıştı.

Daha öncekilerde sınırını koruyabilmeyi başarmıştı Minho. Fakat sonuncusunda ellerinde tuttuğu kontrol zincirleri kaymış ve etrafta hunharca savrulmaya başlamıştı.

Hanji, Minho için zehirdi.

Ama aynı zamanda da panzehirdi.

Hanji'nin minik parmakları Minho'nun kolunda gezinmeye başladı. ''İkimiz de çok zor günler geçirdik, kötü şeyler yaşadık.''

Minho, Jisung'un sözlerinin nereye gideceğini kestiremiyordu ancak ondan gelen dokunuşlar içini rahatlatıyordu.

''Beni yanlış anlama ama öfke kontrolü konusunda gün geçtikçe kötüleşiyorsun. Benimle birlikte psikiyatriste gelmek ister misin?''

Hacker | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin