61》çin yolcusu kalmasın

2.3K 263 675
                                    

59 ve 60'ı anlamayanlar + gözden kaçan bazı detaylar için;

Felix'in ilk fici Ikukwklk için yazılmıştı. Yani Hanji'nin aklına Ikukwklk'i sokmaya çalışıyordu. İkinci fici ise Minho ve Hanji'nin ayrılığını anlatıyordu. Tüm ipler Felix'in elinde vurgusuydu. :D

Hacker hikayesini başlatan kişi Felix. (İlk kurgum Sky'a selamlar. :'))

59. bölüm timeskip öncesi geçiş bölümüydü. Doğrusu Minho'nun ellerinin iyileşmesi, Minsung'un terapi sahneleri gibi şeyleri yazmaya fazlaca üşendim. (ilerleyen bölümlerde Minho's Diary tadında flashback sahneler ile o anları öğreneceksiniz)

Fakat bunun yanı sıra 58. bölümün Minsung ve Chanlix kısımlarının sonuçlarını da bağlıyordu. Hackerlar odaya geldiğinde neler oldu, Chanlix'in birbirleriyle sorunlarını paylaşmaları nasıl sonuçlandı vs. gibi soruların cevabını üstü kapalı bir şekilde bize verdi. Düzyazı yazmaktan sıkıldığım için de Hacker'ın ilk zamanlarındaki gibi bir bölüm yazmak istedim.

60 ise artık tüm karakterlerin iç dünyasına detaylıca inmeye, gerçek yüzlerini görmeye ve gizemleri çözmeye başladığımız bir bölümdü. (+timeskip) Felix'in bu kurgudaki en zeki karakter olduğunu bizlere söylüyordu. Felix hacker değil, yalnızca bir ajan.

Felix'in ajanlığa giriş hikayesini ise ilerleyen bölümlerde göreceğiz. Ayrıca pek çok kişi Hanji'nin fotoğraflarını Felix mi yaydı diye sormuş. Hayır, Felix yaymadı.

Aklınıza takılan kısımları buraya yazabilirsiniz. Daha fazla bölüm içi açıklama yapıp bölümü uzatmak istemiyorum.

-ฅ/ᐠ. ̫ .ᐟ\ฅ -

Hanji, okuldan geldiğinden beri evinin bulunduğu sokağın başında yer alan bankta oturuyor ve Minho'nun kendisine kötü bir şaka yapıyor olmasını diliyordu.

Minho'nun arabası görüş alanına girdiğinde dolu gözlerini parmaklarının ucuyla birlikte nazikçe çekiştirdi.

Çok geçmeden Minho'nun arabası kaldırıma yakın bir yerde durdu. Hanji olduğu yerde hareketsizce otururken, Minho da arabasından inip ona doğru yavaşça yürümeye başladı.

Hızlı yürüdüğünde zamanın hızlanacağını, ayrılık vaktinin daha çabuk geleceğini düşünüyordu.

Minho, Hanji'nin yanındaki boşluğa oturdu. Cümleleri boğazına düğümleniyordu. Neyse ki Hanji onu bu zor durumdan kurtardı ''Ne zaman gidiyorsun?'' tamam, pek iç açıcı bir soru değildi ancak sohbeti başlatmak için idealdi.

''Yarın öğleden sonra.'' dedi Minho, sesindeki hüzün apaçık ortadaydı. Hanji başını öne eğdi, minik parmakları Minho'nun elini buldu ''Ama bu çok az.''

Minho'nun elini kendi ellerinin arasına alıp sardıktan sonra devam etti ''Ben sana doyamam ki.''

Aynı durum Minho için de geçerliydi. Gözleri dolmaya başladı, Hanji'yi ardında bırakıp gidecek olmak canını yakıyordu. Görevinin ne olduğunu bilmediği için Hanji'yi de gizlice yanında götürme gibi bir ihtimal söz konusu olamazdı.

Görevin süre durumuna bakıldığında aldığı görev tıpkı hapis görevleri gibi uzun süreli asosyallik gerektiriyordu. (Özel hayatta asosyallik)

Tehlike, gizlilik, süresiz gibi ibareler ise bunun normal bir hack görevi değil, saha görevi olduğunu vurguluyordu. Yani Minho bilgisayarın başında değil, sahada görev alacaktı.

Bir şekilde Hanji'yi Çin'e götürse bile onu görmeye zaman bulamazdı, üstelik Hanji'yi bile bile tehlikeye atmış olurdu.

''Ne kadar kalacaksın?'' uzun süren sessizlik bir kez daha Hanji sayesinde son buldu. ''Bilmiyorum, süresiz görev vermişler. Hiçbir detayı düzgünce öğrenemedim.''

Hacker | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin