37. Bölüm

325 53 7
                                    





Selamlar 🙋🏼‍♀️

Bayram tatilinin ardından yeniden bir aradayız. Bu aralar nedense yazmakta biraz zorlanıyorum. Havalardan olsa gerek. ama bu yaz Tılsımın Sesi'ni bitirmek ve yeni kurgumu yayınlamak gibi planlarım da var. Bakalım, bana şans dileyin 🤗

Keyifli okumalar 😘


☘️☘️☘️



31. BÖLÜM

- NİX -



Gergindim.

Ve neden gergin olduğumu bile bilmiyordum. Taç giyme töreni bitmişti. Halkın önde gelen isimlerine ve saraya tanıtılmıştım. Önemli kişilerle tanışmıştım.

Artık resmi olarak Txerrea Krallığı'nın kraliçesiydim.

Herkes önümde diz çökerek "Kraliçe Nixavis, çok yaşa!" diye bağırmıştı. Bu gösterilere alışkın olmasam da bir şekilde bu geceyi zararsız atlattığım için seviniyordum. Tabii Zonan'ın kıyafetime kafayı takması dışında.

Düğünümde siyah giyinirken planım, burada, taç giyme töreninde beyaz giyinmekti. Masallardaki kötü kraliçelerden olduğumu ya da olacağımı iddia etmiyordum. Krallığı baştan aşağı değiştirecek, herkese kök söktürüp her nefeslerinde yeni kraliçelerini hatırlatacak şeyler yapmayacaktım, elbette. Ama yerimde oturmayı da hiç düşünmemiştim.

Günün birinde herkesin hem sevdiği hem korktuğu bir imparatoriçe olmayı hayal ediyordum. Bunun için kendimi geliştirecektim. Eğitimler alacaktım. Tek olmak sorun değil gibi geliyordu. İnkâr etmiş olsam da bunca sene Zonan'a deliler gibi âşıktım. Ve başka biriyle olmayı düşünemiyordum bile. Bu gruba âşık olduğum Zonan da giriyordu.

Ama şimdi her şey değişmişti. Sevdiğim adamla – bazen hâlâ rüyadaymışım gibi geliyordu – evlenmiştim. Artık sarayında oturan ve zamanını bekleyen ev kuşu prenses değildim. Kanım harekete geçiyordu. Kuş burcuydum. Yönetmek, hükmetmek kanımda vardı. Kraliçe olduğumda da öylece bir kenara çekilmeyecektim. Artık bu krallık yalnızca Zonan'ın değildi.

Siyah krallığa beyaz kraliçe.

Aslında tam olarak beyaz olduğum söylenemezdi. Kuş burcu ve imparatorluğun rengi beyaz olsa da gözümle saçımın renginden dolayı kendimi daha çok kırmızı hissediyordum.

Her neyse. Txerrea'daki herkesin işlerin değiştiğini bilmesini istemiştim. Zonan öylesine biriyle evlenmemişti. Yeni kurallar gelecekti. Yeni adetler, görenekler ve düşünceler. Yolculuk sırasında Agrius'a sorduğum ilk şey Txerrea'da çelik cadılarının olup olmadığıydı. Ve bana hiç şaşırmadığım bir cevap vermişti. Elbette burada çelik cadıları yoktu. Çokbilmiş Txerrea ordusu silahlarını bir dişinin yapmasına güvenmezdi.

Öyle mi?

Birkaç gün içinde saraya bir grup çelik cadısı geldiğinde suratlarının alacağı şekli görmek için sabırsızlanıyordum. Birkaç eğitmen büyücü ve kadın askerler de yoldaydı. Zonan beni dün Tilades'le tanıştırdığında tacımı takmamış olmama rağmen kraliçe olarak ilk emrimi vermiştim. Tilades yanımda duran Zonan'a bakmamıştı bile. Tereddüt etmeden emrimi yerine getireceğini söylemişti. Yalan söyleyecek değildim, bu hoşuma gitmişti.

İşler değişiyordu. Bunu havada bile hissediyordum. Ve belki de bu yüzden gergindim.

Ah, bir de Zonan'la üç gün boyunca pek ara vermeden sevişmiştik ve bir tane bile iksir içmemiştim. Hamile kalamazdım. Kesinlikle kalamazdım. Anne olmak bana epey uzak bir kavramdı.

TILSIMIN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin