on dokuz

312 27 26
                                    

birkaç gündür sadece taehyun'u düşünüyordum. ona karşı ne hissettiğimi, son görüşmemizde neden bana sert çıkıştığını, minjoon ile aralarını... artık ufak ufak hislerimi kabullenmeye başlamıştım. taehyun'dan galiba hoşlanıyordum. aslında bu benim için epey uçuk bir fikirdi. çünkü biz alakasız bir ikiliydik birbirimizden haz etmezdik. ama ne de olsa hepimiz birer insanız ve hiçbir duygu bizimle kalıcı değil. hisler düşünceler değişebiliyor. ve bence bu güzel bir şey. neler olacağını bilmeden yaşamak zevkli oluyor genelde. en azından ben böyle düşünüyorum.

aslında isteğim taehyun'a açılmak onunla bu hislerimi paylaşmaktı. ama daha kendim bile tam anlamıyla emin olmadan bunu yapmam mantıksızlıktan başka bir şey değildi. duygularımın kalıcı olduğundan emin olmak istiyordum. aki takdirde onunla oynadığımı düşünmesini istemezdim. gerçi zaten öyle düşünüyordu.

böyle düşünmekte haksız değildi. ona onu sevmediğimi söylüyordum fakat düzenli olarak öpüşüyorduk. bu ne saçmalıktı böyle? artık doğru düzgün karar vermediğimi hissettiğimde bir arkadaş tavsiyesine ihtiyaç duyduğumu hissettim. mesela yeonjun gibi bir arkadaş. hızlıca arayıp eve davet ettim. o da birazdan oradayım gibi cumleler kurdu. anlattığımda nasıl bir tepki vereceğini epey merak ediyordum. çünkü çok şaşıracağına daha çok da dalga geçeceğine emindim.

çok geçmeden zilin sesini duymuştum. bugun ev tamamen boştu. gidip kapıyı açtım.

"KANKİİ! çok heyecanlandım, ne konuşacağız? bilirsin ciddi konuşmaların köpeğiyim." diye bağırmıştı yeonjun.

"bilmez miyim? ama önce bir soluklanmaya ne dersin amk daha kapının önünde dikiliyorsun."

hızlı adımlarla koltuğa attı kendini. elinde siyah bir poşet vardı. içi de baya dolu gözüküyordu. yeonjun'un kendisinin anlatmasını beklemeden sordum. "elinde ki ne kardeşim? siyah poşetlerin içinden pek hayırlı şeyler çıkmaz ama."

"ev boş demedin mi oğlum? bira getirdim içeriz diye."

"hayırlı bir şeyler çıkmaz demiştim ama yanılmışım sen ne mübarek herifsin!" hemen atıldım poşete. aldım bir kutu ve yudumlamaya başladım.

yeonjun da bir tanesini içerken lafa başladı. "tamam hadi konuş da dinleyelim ne diyecekmişsin."

"ya benim pek geveleyesim yok şu an direkt söyleyeceğim. ben taehyun'dan hoşlanıyorum sanırım."

yeonjun beklediğim gibi epey güçlü bir kahkaha patlattı. sonra o meşhur ben biliyordum hissetmiştim bakışlarından attı. "o eski sevgilisi olmasa seni kiskandiracak şeyler yapmasa daha haberin yok hoşlandığından."

"kıskançlık korkunç bir duygu. kıskanacağım derken yanlislikla aşık oldum. sanki derdim yokmuş gibi."

"nasıl yani aşk senin için dert kategorisine mi giriyor?" dedi kaşını kaldırarak. sanırım bu fikrim pek ona göre değildi. hoşuna gitmemiş gibi duruyordu.

"evet" dedim kısaca.

"neden?"

"çünkü sevdiğim için onu kıskanıyorum. ve kıskanmak çok yorucu. gerçekten anksiyetemi tetikliyor. sinir hastası oluyorum. bu durumdan nefret ettim." kendimi gayet net bir şekilde açıklamaya çalışıyordum.

"ama bu sadece tek bir şey. bence aşk özgürleştirir." demişti edebi bir şekilde.

"o nasıl oluyor?" aklıma yatmamıştı.

"birine aşık olursun. o senin ilacın olur. modun düşük olduğunda onun bir şey yapmasına gerek yok. sadece karşında dikilse bile tesellin olur. onun yanında çocuklaşırsın beraber rezil olur beraber gülersiniz. birinizin bir problemi olduğunda da o artık sizin ortak sorununuz haline gelir beraber üzülürsünüz. ama zorluklari da beraber aşarsınız. işte zaten onun tadı bambaşka. mesela birlikte kurduğunuz hayaller kadar bulutlar üzerinde uçuyormuş gibi hissettiren bir sey olamaz." boğazını temizledi dudaklarını ıslattı ve son cümlesine hazırlandı. "burada ruhsal özgürlükten bahsediyorum. ruhun onun ruhuna dokunduğu sürece hep özgür."

"anladım." diyebildim sadece. güzel bir konuşma yapmıştı. etkilenmiştim. ekledim ve soru sordum. "peki ben taehyun'u ne yapacağım?"

"ona sen karar vereceksin kankam. o senin görevin. eğer gerçekten bir şeyler hissediyorsan, ruhun onunlayken özgür hissediyorsa gidip konuşmalısın."

biraz düşündüm elimdeki bitmiş bira kutusunu masaya koymuş ve yenisini açarken. sanırım ruhum onun ruhuna açtı. çünkü onu deli gibi özlüyor ve aklımdan çıkaramıyordum. aslına bakarsak hep ilgimi çeken biri olmuştu fakat bizi imkansız bulduğum için bu düşünce kafamda hiç yer edinememişti.

ama artık mantıksız geliyordu çünkü düşman değildik. bir kez olsun kalbimin sesini dinlemek için can attım. tekrar tekrar düşündüm. ve sonunda taehyun'u eve çağırmaya karar verdim.

yeonjun ile heyecanlı bir şekilde aradık. çok geçmeden gelmişti. kapıda belirivermişti. sanki bu telefonu bekliyor gibi.

salona geçmiş ve nefeslenmişti. kafasını geriye yasladığında saçlarına dikkat ettim. çok seksi görünüyordu. başını kaldırdı. konuşmaya başladı. "nabersiniz?"

"iyi, sen?" dedim kısık bir ses tonuyla.

"bende aynı." dedi. sonra boş boş duvarlara bakmaya başladı.

acaba buraya çağırmakla ya da ona bahsetmekte iyi mi yapıyordum yeniden aklımdan geçirdim. bilemiyordum bu doğru muydu? ama yine de fazlasıyla doğru hissettiriyordu. bir anda hiç beklemediğim ve planlamadığım şekilde kelimeler ağzımdan dökülmeye başladı.

"taehyun senden inanılmaz hoşlanıyorum. seni düşünmeme engel olamıyorum. ve bu çok utanç verici ama birkaç kez seviştiğimizi hayal ettim. hatta birkaç kezden bir tık fazla olabilir emin değilim."

"ne?"

gerçekten de ne? O SONUNCUSUNU SÖYLEMİŞ OLAMAZDIM. LANET OLSUN! yeonjun yeniden kahkaha atmaya başlamıştı. kızardığımı hissetmiştim. taehyun da kızarmıştı. "ben kaçıyorum sevgilimle buluşacağım başbaşa kalın biraz." diyip çıkmıştı yeonjun.

ve işte şimdi gerim gerim gerilmiştim. acaba taehyun ne diyecek diye aklimi yitirecek gibi olmuştum.

"ben... zaten senden hoşlanıyorum bunu biliyorsun. ve evet beomgyu her gece adımla inlediğini bende hayal ediyorum."

kıpkırmızı olmuştum. aşırı tuhaf hissediyordum. heyecandan bayılacak gibiydim. ne diyeceğim bilemiyor tepki veremiyordum.

cesaretimi toplayaraj konuştum. "artık seni öpebilir miyim?"

sinsi bir gülüş atmış sonra da onaylar biçimde kafasını sallamıştı. yanıma yaklaştı. boynumdan tutup beni kendine çekti. saçlarımı okşadı ve biz anlamlı bir öpüşme gerçekleştirdik.

yb atmak icin tam bir yil olmasini mi beklseydim acaba??? SAJA SAKA.

ARKADASLAR BEB FİCİ UNUTMUSUM COK ZOR YAZDİM İNSALLAH BEGENİRSİNİZ BU YBYİ BEKLEYEN KAC KİSİYDİK Bİ EL KALDİRALİM🖐🏻🖐🏻

final yakindir!!

hoscakalin kendinize dikkat edin bolca sevgiler

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 11 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

limerence | taegyu Where stories live. Discover now