2. KISIM - 18. BÖLÜM

2K 166 42
                                    

Yemin

Hermes kitabı paltosunun içinden çıkardı ve askere teslim etti.

SONUNDA

Asker kitabı kontrol ettikten sonra en yaşlı adama kitabı uzattı. Adam ilkin dokunmayacak şekilde elini kitabın üzerinde gezdirdi. Daha sonra kitabı askerden aldı ve sayfalarını açmaya çalıştı. Kitabın ilk sayfası açıldıktan sonra içinden sarı bir ışık yansıdı.

Üye kitabı masaya bıraktığında bize biraz daha yakına gelmemizi söyledi. Ardından da yanındaki üye ellerini birbirine bağlayıp önce Hermes'e sonra da bana baktı. Birkaç adım sonrasında da konuşmaya başladı.

"Başınızdan geçenler pek de iyi değil," dedi ellerini daha da sıkarak. Odağımı yüz ifadesine çevirdim. "Yine de buraya en az hasarlı şekilde gelmişsiniz."

En az. Tabii hâlâ yaşadığım için en azdı.

"Bay Holen," diye seslendi masanın diğer ucundan, sert çehreli bir başkası. "İzniniz olursa onların zihinlerine dokunarak kontrol etmek isterim."

"Tabii izin sizindir."

Adam ayağa kalkıp ağır adımlarla yanımıza geldi. Elini Hermes'in alnına koydu ve gözlerini kapadı. Hiçbir tepki göstermeden birkaç saniye bekledi ve bir adım geriye gidip gözlerini açtı. Gözlerimin içine bakıp da elini alnıma koyduğunda ılık bir sıcaklık hissettim. Üye gözlerini kapadı ve bekledi. Ama Hermes'teki gibi de elini hemen geri çekmedi. Yaklaşık bir dakika bu şekilde hareketsiz durunca elini çekti, gözlerimi açtım, o da açtı.

"Hımm," dedi üyelere dönüp kendi kendine mırıldanarak. "Mektupta da bahsedildiği gibi düzensizlik mevcut."

Geri yerine oturduktan sonra en yaşlı üye adama ne görüp görmediğini sordu.

"Bay Von, bizlere neler gördüklerinizi anlatır mısınız lütfen?"

"Tabii o şeref bana aittir."

Neden bu kadar resmî konuşuyorlardı ki? Bu komikti.

"İlkin oğlan çocuğundan başlayacak olursam mektupta da anlatıldığı gibi durumlara karşı sezisi açık, nerede ne yapması gerektiğini iyi biliyor. Zihni bir kütüphane gibi. Oldukça berrak ve düzenli. Başlarına pek çok talihsizlik gelmiş. Bunun sebebi muhtemelen korunmasız gelmeleri. Oysa biz her şeye karşı korumalar ile gelmelerini tembih etmiştik. Kız çocuğuna da gelecek olursam." Adam duraksayarak bana baktı.

"Efendim, mektupta da bahsedildiği gibi içinde karmaşıklık mevcut. Oğlan çocuğunun aksine oldukça düzensizlik ve bulanıklık hakim. Bu bulanıklık kirlilikten değil, aksine bilinmezlikten meydana gelmiş. Uzun yıllardır büyü gücü açığa çıkmayan bir öğrenci. Fazlasıyla enerji tutumu var içinde. Ayrıca... Onu ayıran bir başka sorunu var: O da hiçbir ataya ait olmaması. İçindeki kaostan besleniyor muhtemelen."
~

Üye konuşmasını bitirdikten sonra ben daha dediği şeyleri düşünmeye başlamadan en yaşlı üye kafasını masadan ayırmadan konuştu ve;

"Mektupta neden buraya daha önce gelmediği belirtildi mi?" diye sordu.

"Evet, efendim," cevabını verdi üye. "Mektupta Bay Niran'ın daha önceleri bu durumu bize bildirdiğini fakat bu konu hakkında detaylıca bir karar çıkmadığı yazılı. Konseyimizden kesin bir sonuç ortaya atılmamış."

GAZAP DANSI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now