3. KISIM - 33. BÖLÜM

1.3K 140 9
                                    

Rüya Yorumcusu

"Sana ben geç kalma demedim mi ha?"

Islanmış botlarımı kuruması için ateşin yanına koydum ve atkımı da çıkarıp astım. Kulübenin sıcaklığını seviyordum ve ayrı bir havasının olduğunu da düşünüyordum. Sobadan çıkan veya büyük bir ateşten yükselen alevin sıcaklığından ziyade daha ılık bir şeydi bu. Büyük ihtimalle bunu büyü ile yapıyordu.

"Bırak şimdi kulübeyi bilmem neyi. Geç şuraya da geçen öğrettiğim hareketleri tekrar et."

Yine içimden geçenleri okumuştu. Buna sinir olduğumu biliyordu fakat her defasında yapmaktan da geri kalmıyordu. Bir şey demedim, dediği yere geçip oturdum ve öğretmiş olduğu, havayı ve suyu anda kontrol edebilme büyülerini yapmaya başladım. Yaşlı büyücünün hoşuna gitmiş olacak ki ilk defa beni tebrik etmişti.

"Güzel," dedi büyücü asayı masaya bırakıp. "Ama seni bir şekilde test etmem gerekiyor. Zorluklar ile nasıl başa çıktığını görmem gerek."

Bunu ilk defa yapmıyordu. İlk testinde, o zamanlar daha kış etrafa ayak basmamıştı, beni bahçesine, gerçek bir aslanla, ayaklarım bağlı bir halde bırakmıştı. Her ne olursa olsun kurtulmayı başarsam da attığım çığlıkları tüm hayvanlar duymuştu.

Hatta yaratıklar bile duymuş olabilirdi.

Fakat bu kez, geçen seferki gibi beni dışarıya çıkarmayacaktı.

Zihnimle uğraşacak ve bana psikolojik olarak şiddet uygulayacaktı. Belki de bu en kötüsü idi. Anılarımla mücadele etmemi istiyordu.
~

Dayandım. Ama zor oldu. İşi bittiğinde kesik kesik nefesler alıyordum. Ne zamandır bununla mücadele ediyordum bilmiyordum ama havadaki karın durmuş olduğunu görebilmiştim.

"İleriye filan gittiğimi düşünüyorsan yanılıyorsun. Çünkü bu daha hiçbir şey," dedi kabaca, halimi görüp.

Hiçbir şey derken? Daha ne yapacaktı ki?

Biraz zaman geçti, kendime gelmeye çalıştım. Kalp atışlarım normale döndü ve sinirim az da olsa geçti. Yine de, eğer aklımı okuyorsa, bu durumdan ne kadar rahatsızlık duyduğumu da anlamıştı umarım. Ama anlasa bile herhangi bir şey yapacağını sanmıyordum.

"Testini geçebildiysem gidebilir miyim artık?" diye sordum. Yüzüme ilkin baktı, hemen bir şey demedi. Sonra da yine zihnimi okumuştu olacak ki bana sormam gereken bir şeyi hatırlattı.

"Aklında buraya geldiğin vakitten beri bir soru var," dedi. "Sorup öyle git."

Rüya yorumcusunu soracaktım. Mutlaka birisinin yerini biliyordu ve söylerse de onu bulabilirdim. Çünkü dün gece de görmüştüm aynı rüyayı ve mutlaka bir anlamı da olmalıydı.

"Rüya yorumcusu arıyorum. Yerini biliyor musun?" diye sordum.

"Tabii," dedi. Hemen cevap vermesi galiba şimdiki olayda az da olsa ileriye gittiği içindi. Bunun telafisini yapmak istiyordu.

"Ama senin düşündüğün gibi telafi filan yapmak istediğim için cevap vermedim."

Ah şu durumdan nefret ediyordum. Zihnimi korumam gerekiyordu.

"Hatta sarayda bile var, uzaklarda arama. Daha da ileride," diye cevap verdi. "Buradan uzakta."

"Ama etrafta pek bir şey yok. En azından gördüğüm öyleydi."

Gezinirken dikkatimi çeken bir şey yoktu en azından.

"İlla bir ev görmen gerekmiyor. Buradan dümdüz gitmeye başla, sonra bulursun onu."

GAZAP DANSI (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt