9. bölüm sevgiler ve savaş çanları

16 16 6
                                    

Uyandığımda saat on bir'e geliyordu. 4 saat uyumuştum ve bu benim için güzel bir 4 saatti. Yanımda benimle birlikte uyuklayan eymen'e baktığımda gülümsedim. Uyuduğunda normalde durduğu kişinin aksine çok çocuksu duruyordu.

Onu uyandırmadan kalktım ve odadan çıkıp aşağı indim. Bu gün değil ama yarın güzel planlarım vardı. Cumartesi günü mükemmel olacaktı...

İlk önce kahvaltı hazırladım ardından ise yukarı çıkıp eymen'i uyandırdım. O uyku mahmurluğu ile kendi kendine mırıldanırken saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra odamdan çıkıp banyoya girdim. Uyandığımda yapmam gereken ama şimdi yaptığım rutin şeyleri hallettikten sonra saçımı saç maşası ile dalgalandırdım ve odama geri döndüm. Eymen hala yatakta oturuyordu.

Dolabımın karşısına geçtim ve kıyafetlerimi incelemeye başladım. Birkaç tane elbiseyi alıp boy aynasının karşısına geçip üstüme tutmaya başladığımda eymen yataktan kalktı ve benim arkama geçti. Elleri belimi ve karnımı sararken çenesini omzuma yaslamıştı. Bense hala kıyafet seçme derdindeydim.

Elimdeki birkaç kıyafeti hemen dibimdeki yatağa attıktan sonra elimde kalan son kıyafetlere bir göz attım.
Biri pembe, uzun kollu ve belden kumaştan kemerli güzel bir elbise; biri ise askılı, pembe, küçük ve aynı renkte çiçekleri olan bir elbiseydi. Bugün barbie gibi olmak istiyordum. Sonuçta manken gibi kadındım barbie hayli hayli olurum. Bu yüzden bu iki elbise sona kalmıştı.

Aynadan eymen'in yüzüne baktığımda somurtuyordu. Elbiseleri yatağa bıraktım ve eymen'e döndüm.

"Ne o? Elbiseleri beğenmedin mi?"

Cıkladı. "Beğenmedim bence fazla süslü." Dediğinde alayla suratına baktım.

"Ben zaten hep süslüyüm, yalan söylüyorsun beğendin ama kıskanıyorsun." Dediğimde bu sefer o alaylı bir ifadeyle baktı.

"Ben mi kıskanacağım? Hiç kıskanmam ben. Neden kıskanayım ki seni? hem zaten sen çirkinsin kimse sana bakmaz. Kıskanacak bir şey yok." Dediğinde gözlerimin dolduğunu hissettim.

Çirkin miyim ben? Niye herkes bunu yüzüme vuruyor ki?

Dudaklarımı büzüp ağlamaya başladığımda şoka girdi. Ağzı ve gözleri bir karış açılırken bana bakıyordu. Önünde çekildim ve Elbiseleri attığım yatağın uc kısmına oturdum.

Ellerimle yüzümü kapatıp ağlarken garip hissediyordum.

Hadi ama ben çirkin değildim ki! Niye ağlıyorum ben? Ama duramıyordum da! Belki de annem hep çirkin muamelesi yaptığı için canım acımış olabilirdi bir çıt. Niye bu yaşlı maymunu dinliyorsam sanki..

Yüzümde hissettiğim ellerle ellerimi çektim. Eymen telaşla "Güzelim iyimisin? ben sadece şaka yapıyorum! Sen çok güzelsin, itiraf ediyorum kıskandığım için şaka yaptım. Ağlama niye ağlıyorsun!?" Dediğinde yüzümü sildim.

"İyiyim iyiyim. Bu aralar sinirlerim bozuktu ya, her an bir sıkıntı oluyor işte bende. Sürekli ani duygu değişimlerim oluyor son birkaç gündür. Kısacası korkma sinirlerim bozuk sadece. Barışla konuştuğumdan beri bir duygusal oldum. Bir de annem de aynı şeyi söylerdi zamanında O yüzden bozuldum. " Dediğimde rahatlayarak derin bir nefes aldı.

Savaşın DansıМесто, где живут истории. Откройте их для себя