14. bölüm Geçmiş yüzleşmesi ve güzel kararlar

0 0 0
                                    

"Benim yıkılan yerlerim o gün tonlarca işkenceye uğrayan küçük bedenim yada zincire vurulan bileklerim değil, hala küçük olan o ezilen kalbimdir."

Gördüğüm kabusla sıçrayarak uyandığımda etrafımda göz gezdirdim.
Hızlı aldığım soluklarla göğüs kafesim yerinden çıkacakmış gibi şişip inerken yanımdaki eymen mışıl mışıl uyuyordu. Ellerimi yüzüme götürdüm ve şakaklarımı ovuşturdum. Elimle yüzümü kapayıp derin bir nefes aldıktan sonra nihayet az da olsa sakinleşmiş ve durgunlaşmıştım.

Tek elimle karnımı okşarken diğer elimle kolyemi açtım ve 9 yıldır tek bir rüyamda bile beni yalnız bırakmayan ablamın küçüklüğüne baktım. O masum ve kirlenmemiş halimizi izledim. O ölümle kirlenirken ben ise kaderimin bana ördüğü ağlar ile kirlenmiş, bir girdaba çekilmiştim.

Son 4 yada 5 aydır kabuslarım azdı ama hala devam ediyordu. Elimden birşey gelmiyordu.

Eymen'in masum masum uyuyan haline son birkez baktıktan sonra saçlarının arasına bir öpücük bırakıp yataktan kalkıp giyinme odasına yöneldim.

Geçen hafta neşelerle çıktığım alışverişte aldığım üst kısmı büzük ve esnek, papatya desenli mavi hafif kabarık bir elbiseydi getirdiğim diğer ve tek kıyafet .

İlk önce elbiseyi giyindim ardından da ayağıma onunla aynı renkte olmasada ona uyan beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra giyinme odasından çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


İlk önce elbiseyi giyindim ardından da ayağıma onunla aynı renkte olmasada ona uyan beyaz spor ayakkabımı giydikten sonra giyinme odasından çıktım. Karşımda dikilen sûretle yerimde ufaktan sıçradığımda karşımda eymen vardı.

"Günaydın, korkutmak istememiştim." Derken dikkatle beni inceliyordu. Göğüs kısmından karnıma kadar ki kısmı esnek olduğu için üstüme tam yapışsada hoş bir görüntü oluşturuyordu.

O da benim gibi birinin böyle cicili bicili veya diğer bir tabirle tatlı giymesine değil de süslü giyinmesini alışık olduğu için garipsemiş duruyordu.

"Bunu sen mi aldın yoksa neşe'nin seçimi mi? Yeni almışsın çünkü daha önce hiç üstünde görmedim." Dediğinde söylediği şeyin geldiği anlam hoşuma gitmişti. Her giydiğim kıyafeti ve beni dikkatlice inceliyordu demekki herzaman.. Beni bu kadar dikkatli incelemesi de zaten ancak hoşuma giderdi ya neyse.

"Ben aldım. İlk defa böyle bu kadar cicili bicili duran birşey alıyorum ama çok hoşuma gitti. Bence oğlum da içerden gördü ve beğendi, yoksa kesin almazdım." Dedim kıkırdayarak.
Gülümsedi ve elini yavaş yavaş büyümeye başlayan karnıma koyup gezdirdi.

Daha sonra ne yaptığını ben anlamazken başını sağ tarafı karnım üstünde kalacak şekilde karnıma yasladı. Ben onun saçını okşarken o da öylece bir süre durdu.

Savaşın DansıWhere stories live. Discover now