¹⁵ (minsung)

136 19 35
                                    

bu bolumu yazarken ersay uner, sezen aksu, onur can ozcan ve uzi dinledim

uzi haricinde size de tavsiye ediyorum ortama iyi gidiyor arka fonda

Sınıflar en nihayetinde değişmişti. Ve çoktan aralık ayına girmiştik bile. Havalar çok soğumuştu. Ama inatla kar yağmıyordu da.

Ben kötüydüm. Sebebi çok da zor değildi zaten.

Sabah sınıfa geldiğimde Hyunjinin çantasını yine cam kenarı en arka sırada görmüştüm. Kendisi yoktu.

Orta en arkanın boş olduğunu görünce ben de oraya oturmuştum. Yanı boştu neyse ki.

Çantamı bırakıp tuvalete gittiğimde, dudağıma nemlendirici sürerken içeri Hyunjin girmişti.

"Günaydın Jeongin"

"Günaydın" demiştim hâlâ aynada kendime bakarken. Bu sırada Hyunjin de ellerini yıkıyordu.

"Haewon da c sınıfındaymış" demesiyle ona dönmüştüm. Aramızda pek mesafe kalmamıştı.

"Ne diyosuuun" derken ben de o da odaklanamıyorduk birbirimize. O benim dudaklarıma ben de gözlerine bakıyordum.

"Çıksak mı" dememle başını çevirip kafasıyla onaylamıştı beni.

"Sen çık. Benim işim var" dediğinde sorgulamadan çıkmıştım tuvaletten. Belki de sorgulamam lazımdı?

Dersin başlamasından bir kaç dakika sonra Hyunjin gelmişti. Hocadan özür dileyip yerine geçtiğinde yine yanindakinin arkadaşı değil de bir tanıdığı olduğunu fark etmiştim.

Bu sefer Seungmin ve ben sıra arkadaşıydık. D sınıfında Seungmin ve Felix çok konuştuğundan dolayı hocalar ikisini ayırmıştı.

İlk ders bittiğinde Jisung kahvaltı yapmadığından dolayı aşağıya inmiştik (götümüz donuyor)

Jisung poğaça ve meyve suyu aldıktan sonra hemen yukarı çıkmıştık. Sınıfa girmeyip koridoru turluyorduk.

"Minhoyla bu akşam dışarı çıkmak istiyorum"

"E hava soğuk"

"Daha da soğumadan halletmek istiyorum işte"

"Haaa. Anladım"

"Bu akşam olsun artık bu iş. Uzaktan zor oluyo"

"Ağzını kırdığımın dünyası"

"Felix bence sus sen"

"Of ne var sizden habersiz manita yaptıysam"

"Keşke manita olsanız da manita kelimesini öyle kullansan"

"Of ne var sizden habersiz flört yaptıysam"

"Aferin sana büyük başarı."

"Seungmin sen hiçbir şey demiyon"

"Ne diyim Jeongin."

"Chanla yazışmıyor musunuz"

"Yoo iyiyiz gayet. Nazar değdiriyorsunuz  siz. Ondan size anlatmama kararı aldım"

"Sanırsın düşmanız" dememin ardından zil çalmıştı ve sınıfa geçmiştik. Seungmin bi şey saklıyor gibiydi. Pek üstünde durmadan derse odaklanmıştım.

Hyunjin d sınıfındaki halinin aksine suskundu. Canını sıkan bir şeyler vardı sanırım. İkinci dersi dinlemeden kafasını sıraya koyması da garip gelmişti.

Ona bakmaktan ben de dersi dinleyememiştim pek. Zil çaldığında yanındaki çocuk kalkmıştı. O da başını kaldırırken yanına oturmuştum.

"İyi uyudun he" diyip gülmüştüm.

üç kılıç | hyuninWhere stories live. Discover now