¹⁶

161 21 82
                                    

Yaşadığım minik "aşk acıları" yüzünden denemelerimde düşüş olmaya başlamıştı. Bir yandan konuları yetiştirmeye çalışırken bir yandan Hyunjin'in bir erkekten hoşlanıyor olması canımı yakıyordu. Ben de erkeğim doğru fakat ben hislerinin bana karşı olmasına ihtimal bile vermiyordum.

Bugün de yer değişikliği yapacaktı hoca. Yine sınıftakiler çok konuşuyordu.

Sınıf öğretmeni sınıfa geldiğinde biraz muhabbet edip sonrasında da sınıfla ilgili sıkıntıları dinlemeye başlamıştı.

"Hocam, Jisung ve Felix çok konuşuyor" diye ayağa kalkıp konuşan çocuğa göz devirmiştim.

Fakat Jisung hocanın gözde öğrencisiydi.

"Öyle mi Jisung"

"Hocam ben bi yanınıza gelsem öyle konuşsak"

"Dur şöyle yapalım. Sınıf başkanı Hyunjin yardımcı Yeonjun ve Jisung. Yanıma gelin. Bir de kalem kağıt getirin. Oturma planı oluşturalım" dediğinde Jisunga bakmıştım. Üçü beraber hocanın masasının etrafına toplandığında Jisunga bakmıştım tekrardan. Gözlerini yavaşça açıp kapatarak ve eliyle sakin işaretini yaparak bir sıkıntı olmadığını belirtiyordu. Diğer ikisinin konuşmasına pek izin vermeden hocayla beraber planı kurduklarında hepimiz merakla bekliyorduk sonucu.

"Jeongin sen Hyunjinin yanına geçiyorsun, Seungminin yanına da Jisung geçiyor. Felixin yanına Changbini alıyorum. Minhonun yanına da Jungwoo geçiyor. Yeonjunun yanından Soo- yok tamam o kalkmayacakmış. Taehyunun göz numarası da arttığınan dolayı, Kai'nin geçiyor"

"Hocam ben Taehyunla oturmak isyemiyorum"

"Tamam Kai sen Taehyunun kalktığı yere otur, Beomgyunun yanına geç Taehyun" (beomla kai sıra arkadaşı)

"Ben de sana meraklı değilim Kamal efendi" diyerek atışmaya başlamıştı ikisi. Yakın arkadaşlardı ama Taehyunun Beomgyudan hoşlandığını da zaten bilmeyenimiz yoktu.

Sonunda herkes yerine geçtiğinde Hyunjin bana hoşgeldin senfonisi düzenlemişti.

"Çok iyi oldu gelmen. Gitmiycen dimi? Jungwoo çekilmiyor valla. Kalıcı dimi bu yer düzeni. Kalıyorsun yani hep. Zaten bir daha sınıfları değiştirmeyeceklermiş. Sen de kalkma yanımdan"

"Hyunjin tamaam" derken gülmeye başlamıştım ben de.

"Evet gençleeeeeeeeeaaaar. Serbestsiniz." dediğinde zaten sol tarafımda olan Jisung ve Seungmine bakmıştım. Minho Jungwoo Changbin ve Felix de bizim tarafa doğru geldiğinde hep beraber bir şeyler konuşuyorduk. Bir yandan sağ tarafımdaki Hyunjin de elinde bir şeylerle uğraşıyordu.

"Ne yapıyorsun"

"Bileklik takılmış onu düzeltmeye çalışıyorum."

"Ver ben bakayım bi de"

"Zaten sana verecektim hediye olarak, takıldı koduğumun bilekliği" dediğinde kalbim hızlanmıştı.

"Tamam sen ver bana ben bakayım. Olmazsa bakarız teneffüste tekrar. Şimdi eğleniyoruz bak sakin ol"

"Tamam, tamam teşekkür ederim"

"Asıl ben teşekkür ederim, çok güzel bi bileklik"

"Aklımdaydı zaten. Sen takı seviyodun diye görünce aklıma sen geldin. Ya sen geçen sene yılbaşında sana aldığım yüzüğü naptın. Baya bi taktın bir ara ama hiç görmedim sonra."

"Ya sorma. Kaybettim onu ben. Nazar değdirdin yüzüğü seviyorum takıyorum diye" dememden sonra gülmüştük ikimiz de. Samimi değildik ama bir yandan beraber yaşıyorduk her şeyi.

üç kılıç | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin