¹⁷

143 16 57
                                    

Hocaya bir haftadır yalvarmama rağmen benim yerimi değiştirmemişti. Hyunjin de sessizdi bir haftadır ben de. Ne kadar sinirli olsam da her gün, bir adım bekliyordum. Hyunjin arada bir espri yapıyordu. Komik gelse de gülmüyordum zaten. 

Ders zili çalmıştı ve sınıf yavaştan dolarken Hyunjin de gelmişti yanıma. İkimiz de sessiz bir şekilde duruyorduk sadece. Birden sınıfa dalan beden sınıftaki herkesi şaşırtmıştı.

"Hyunjin, gelsene bi"

"Noldu Jae"

"Burda konuşulmaz" demesinin ardından kalkışmışmıştı Hyunjin de. Sınıftan çıkmadan önce son bir kez arkasını döndüğünde de gözgöze gelmiştik.

Seungmine döndüğümde o da başını iki yana sallayıp bilmediğini belirtmişti. Bu sırada da Minho yanıma gelmişti.

"Jae senden hoşlanıyordu"

"NE? ŞİMDİ Mİ SÖYLENİR BU"

"Jeongin sen de hiç fark edemedin mi"

"Ya bakıyordu sürekli de ben tehdit olarak algılamıştım. Hyunjin ne alaka"

"Sence ne alaka"

"Dayak mı yiycek"

"Büyük ihtimalle"

"E niye engel olmayacaksınız"

"Bire bir de ondan"

"Benim yüzümden mi bu şimdi"

"Jeongin sormak için mi soruyorsun"

"Of ne bileyim ilk defa yaşadığım bi olay" derken bu sırada da yanımıza Changbin gelmişti.

"Arka bahçedelermiş, ama dayağı yiyen Jae sanırım" diye bilgi vermesi beni içten içe mutlu etmişti.

Hoca geldiğinde de herkes yerine geçmişti. Ama derse o kadar odaklanamıyordum ki. Hocadan tuvalet izni isteyip bahçeye inmiştim ben de. Arka bahçeye doğru gittiğimde Jae'nin yerde yattığını, Hyunjinin de onu yumrukladığını görmüştüm.

Yanlarına doğru koşup Hyunjini kaldırdığımda o da beni gördüğünde şaşırmıştı.

"Napıyosun sen burda"

"Gözün dönmüş senin. Sen napıyosun asıl"

"Sana ettiği lafları duysaydın" derken tekrar üstüne doğru yürümeye çalışmıştı. Belinden tuttuğumda durup sadece laf atmaya başlamıştı.

"Bırak da yedireyim laflarını Jeongin"

"Sıçtın sıvıyorsun, gecen sefer zaten çok zor kurtulduk sınav senesindeyiz diye. Şimdi napacağız Hyunjin ya"

"Sen gelmiyorsun"

"Hyunjin başıma ağrılar soktun" derken ellerimin hala belinde olduğunu yeni fark etmiştim. Ellerimi çekip bi adım geri çekildiğimde o da dudağının ucuyla gülüyordu.

"Ee napcaz"

"Revire gidelim"

"İyi tamam" derken Jaenin yanına gidip çökmüştü başına.

"Kalkabilcen mi sokuk"

"Siktir git Hyunjin" derken yavaştan ayağa kalkmıştı o da.

"Jeongin" demişti Jae.

"Ne var"

"Hyunjini seçtiğin için pişman olacaksın"

"Birini seçtiğim yok keş şunu" dememden sonra sessizce çıkmıştık revire.

üç kılıç | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin