28/07/2018

868 63 16
                                    

Anne'min ölümünden tam tamına altı yıl geçmişti her yıl aynı günde yaşayan bir ölü oluyordum

Annemin altında yattığı toprağa elimi sürdüm ardından saatime baktım saat 23:59 geçiyordu bir dakika sonra doğum günüm olucaktı ve anne'min ölüm günü ve ölümünün üzerinden yedinci yılına giricekti gökyüzüne baktım ve nefesimi verdim gözümden yaşlar dökülürken ellerim yumruk oldu toprağı sıktım saniyeleri sayıyordum beş, dört, üç, iki ve bir..

Annemin bizden ayrılmasının ardından artık yedi yıl geçmişti bu sadece anne'min değil benimde ölüm günümdü çünkü eve gidince kabusu yaşıyacaktım ayağa kalktım ve yanımda getirdiğim orkide'yi annemin mezarı'nın yanına koydum bir kaç saniye orkide'ye baktım mor yaprakları rüzgardan bir sağa bir sola savruluyordu ardından mezarlıktan çıktım

Boş sokağa göz gezdirdim ve kafama şapkamı taktım yavaş adımlarla eve gidiyordum gözümden yaşlar akarken önümü bile göremiyordum gözlerimi bir ışık doldurdu kafamı kaldırdığımda ise siyah bir araba'nın neredeyse dibimde olduğunu gördüm kendimi sağ tarafa yere attım arabada ani frenle durdu bir kaç saniye'de yerden kalktım acı ile dizimi tuttum kanıyordu araba'nın kapısı açıldı ve içinden kır saçlı iri yapılı beyaz gömlekli ve siyah kot pantolonlu bir adam indi hızla yanıma geldi

"İyi misin kızım"dedi dizime dokunmak için elini uzattı ama geri çekildim

"Korkma sadece yarana bakıcam"dedi acı ile yutkundum ve bakışlarım araba'ya kaydı içinde bir kişinin daha olduğunu gördüm oda sanırım büyük birisiydi yani öyle görünüyordu sokak lambası yüzüne vuruyordu ama araba'nın camları siyah film ile kaplıydı cam yarı açık olduğu için sadece gözlerini görüyordum

Bakışları benim üzerimdeydi bakışlarımı ondan kaçırdım ve tekrardan o adama baktım ayağa kalktı bana elini uzattı elini görmezden gelip ayağa kalktı

"Yaran çok derin eve gidince aile'ne söylersin güzel bir pansuman yapıp sararlar"dediğinde gözlerim doldu bugün olamazdı aile hakkında ki her şeyden ne kadar uzak dursam o yine beni buluyordu

Gözlerim doldu adama gülümsedim ve kafamı salladım ardından arkamı dönüp tekrardan yürümeye başladım araba'nın çalıştığını duydum bir kaç dakika sonra boş sokakta sadece benim adım seslerin duyuldu yavaşça kendi ölümüme gidiyordum bir kaç dakika sonra kapımızın önündeydim durdum ve kapıya baktım elimdeki anahtarı cehennemim için kapıya taktım gözlerimi kapadım ve anahtarı çevirdim kapı açıldı,anahtarımı çıkarıp sesizce içeri girdim ve kapıyı kapattım

Belki bugün bir şey yapmayacaktır

Belkide bugün işi çıkmıştır

Belkide bugün bir kerelik olsa sana babalık yapıcaktır

belkide....

İçindeki ümidi fısıldayan çocuğu susturdum çünkü ümit benim hayatımda yeri olmayan bir kavramdı

"Nerdeydin sen"diye bir ses yükseldi salondan burnumu çektim ve yavaş adımlarla salona gittim ve etraf alkol şişeleri ile doluydu kırık cam parçaları her yerdeydi sonra onu gördüm babamı..
Oradaydı kırık cam şişelerine rağmen yere oturmuş bana bakıyordu elindeki alkolü aldı ve kafasına sıktı

"Anne'min yanındaydım"dedim gülmeye başladı ardından o gülüşleri pis kahkahalara dönüştü ayağa kalktı ve yavaş adımlarla üzerime doğru gelmeye başladı geri geri adımlar atarak ondan kaçmaya çalıştım bu kaçışım duvarda son buldu yanıma geldiğinde yüzüme yaklaştı alkollü nefesi yüzüme çarpıyordu midemi bulandırmıştı gözlerimi kapadım acı ile yutkundum

"Bugün günlerden ne seda"dedi gözlerimi açmadım açarsam onunla karşı karşıya geliceğimi biliyordum

"A-anne'min öldüğü gün"dedim sesimi bile ben zar zor duyuyordum ama o duymuştu

"Başka"dedi çenem titredi daha fazla dayanamadım ve gözümden bir damla yaş düştü

"D-doğum günüm"dedim ve gözlerimi açtım burnundan güldü ve kafasını sağa sola salladı

"O kara gün"dedi ardından saçlarımdan sertçe tuttu ve beni yere camların üstüne fırlattı yere düştüğünü an avuçkarımın içinde ve dizlerim de acı hissettim zaten yaralanmış dizime bu seferde camlar batmıştı gözlerimden göz yaşlarım firar etmeye başladı

"Hiiç unutmuyorsun dimi anne'min nasıl öldüğünü?"dedi ardından yanıma geldi ve yere eğildi kulağıma doğru yaklaştı "neden öldüğünü"
Son söylediği cümleden sonra nefesim boğazımda takılı kalmıştı

"Hiç bir şeyi hak etmiyorsun" dedi ardından tekrar saçlarımdan tuttu ve çekti kendine doğru yaklaştırdı

"Senin yaşaman bile büyük hata"dedi ve yüzüme tokat attı ardından bir tokat daha ve bir tokat daha beni tekrardan yere fırlattı ve salondan çıktı bir kaç saniye sonra elinde demir çubuk ile geri geldi çubuğa birde bana baktı

"Sence ne kadar dövsem sinirim geçer"dedi ardından bana baktı "veya ne kadar dövsem ölürsün" bu ondan duyduğum son cümleyi hızla ilk bacaklarıma ardından tüm vücuduma vurdu artık bilincim yarı açık yarı kapalıydı hiç bir yerimi hissetmiyordum içim kan ağlıyordu her doğum günümde normalinden daha acımasız bir hal alıyordu demir çubuğu bir kenera fırlattı ardından tekrardan kulağıma yaklaştı

"Sana unutamıyacağın bir hediye vericem"dedi ve beni kucağına alarak salondan çıktı ve kendi odama götürdü yatağın üzerine bıraktı ve dikkatlice beni inceledi kulaklarım uğulduyordu ona bayık gözlerle baktım üzerime bakıyordu bakışlarının nedenini anlamam kısa sürmüştü yırtılan kıyafetlerime ve yara bere içinde olan vücuduma bakıyordu üzerindeki tişörtü çıkardı ve yere fırlattı ardından üzerime doğru yaklaştı

"G-gelme"dedim ama o dinlemedi omzumdan başlayarak vücuduma dokunmaya başladı o an bilincimi kaybettiğim an oldu o geceden sonra sabah uyandığımda vücudum kan ağlıyordu kendimden iğrendim

Tüm gün kustum,ağladım ve kendime küstüm bedenimden kendimden nefret ettim o gün vücudumda bir çok kesik açtım ve o kestiklerini arasında bileklerimi vardı amacım intihar değildi amacım babamın dokuduğu yerleri hisetmemekti o kirin yok olmasıydı o gün beni yine yaşatan babam olmuştu oda sevdiğinden değil bana daha ihtiyacı olmasıydı bu ihtiyacıydı bilmiyordum ve hiç bir zamanda bilmekte istemedim teması sevmemin nedeni buydu biri bana dokununca kötü bir şey yapıcak sanıyordum bulut hep

Her insan baban gibi değil seda

Sana zarar vericek gibi düşünme yeter

Derdi ama ben inanmamıştım teması asla sevemedim kendime bile dokununca içten içe iğrenirim babam hep bana dokununca dokunduğu yere yara açardım ama oda bir kaç ay sürdü ardından onuda bıraktım kendime zarar vererek sadece aciz duruma düştüğümü fark ettim ve ona istediğini vermemem lazımdı yani ben öyle düşünüyordum

Biri gelip en güzel doğum günümü sorsa yok derdim ama doğum günüm hakkında en net o geceyi hatırlardım çok kez unutmayı denemiştim ama hep başarısız olmuştum derin hep benim suçum olmadığını bunların kendi isteğimle olmadığını söylerdi ama ben buna bir türlü inanamadım sahi o gün neden bağırmamıştım?
Veya neden yardım istememiştim? içimdeki ben bile bu konuda kendimi suçluyordum

Senin suçun

Senin suçun

Kafamda sadece bu iki kelime dönüyordu bulut derdi kendinle barışık olman lazım ama içimdeki ben bile kendimden nefret ederken nasıl kendimle barışık olabilirdim...

_______________________________________

Helloooo

Bu bölümü yazarken hüngür hüngür ağladım ve gerçekten kötü bir durum (bu konu hakkında konuşursak konu gerçekten tartışmalık bir konuya dönüşür o yüzden susuyorum🤐)

Bu kızım hiç mi iyi anısı yok derseniz malesef yok 😞 yani küçüklüğünden beri şiddet görmüş birinin kolay kolay iyi bir anısı bulamazsınız

Herkes seda'ya doğum günü mesajı bıraka bilir mi?🤗

ORKİDE  [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin