16.bölüm (beyaz gül)

954 73 25
                                    


Uyandığımda yataktan doğruldum ve cam'a baktım kar çok hızlı yağıyordu hava'nın daha da soğuduğunu fark ettim yorganıma iyice sarıldım ve yüz üstü yastığa gömüldüm telefonum çalınca yorganı kafamdan çekmeden telefonuma uzandım ve komidinin üzerinden aldım

"Alo"dedim uykulu bir sesle

"Hala güzellik uykunu alamadığın için uyuyorsun yoksa başka sebebin mi var?"dedi bulut telefonu kulağımdan çektim ve saat'e baktım daha yedi'ydi telefonu tekrar kulağıma aldım

"Yorgun olduğum için"dedim ve ekledim "hayırdır niye aradın bu saate beni" bulut'un nefesini verdiğini duydum

"Bir süre konuşamıyacağımızı söylemek için aradım"diyince gözlerim fal taşı gibi açıldı yorganı üzerimden attım, yataktan doğruldum

"Neden?"dedim bulut cevap vermedi

"Bir sorun mu var?"dedim yine cevap vermedi

"Bulut bana bir açıklama yap"dedim yine cevap vermedi bir kaç saniye sonunda telefonu suratıma kapattı telefonu kulağımdan çektim tip tip ekrana baktım hızla bulut'un numarasını bulup onu tekrar aradım ama ulaşılmıyordu hatta telefon çalmıyordu bile derin nefesler alıp veriyordum ne oluyordu? Bulut niye bana cevap vermiyordu? Niye sürekli kaçıyordu onu istemeden kırdım mı yoksa? Saçlarımı çekiştirdim ayağa kalktım ve odamdan çıktım

"Derin?"dedim ama ses gelmedi evin her yerine baktım ama derin yoktu telefonumu çıkardım ve derin'i aradım telefon ikinci çalışında açıldı

"Efendim seda"dedi

"Nerdesin ya sen?"dedim sesimi yükselterek derin bir kaç saniye sesiz kaldı ardından

"Geçen tanıştırdığım kızlarla kahvaltı ediyorum senide çağırdım ama uyanmak bilmedin"dedi

"Tamam okulda görüşürüz"dedim

"Görüşürüz"dedi telefonu kapattım ve derin bir nefes verdim elimle saçlarımı karıştırdım ardından odama girdim dolabımı açtım mavi bol kot pantolonumu ve beyaz kazağımı giyidim saçlarımı sol omzuma alarak tek örgü yaptım ardından ayna'nın karşına geçtim ve yüzümdeki yaralara baktım bir çoğu iyileşmek üzereydi derin sağolsun geldiğinden beri beni pek dövemiyordu föndetenimi sürdüm bakışlarım dudağımın kenarına kaydı orayı furkan tedavi etmişti o gün hakkında bazı anılarım kafamda film şeridi gibi geçti hızla kendime gelip ayağa kalktım

Ardından mutfağa girdim ve kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladım ve telefondan video açıp bir yandan yemeğimi yedim bir yandan ise video izledim en heyecanlı yerinde telefonum çalmaya başladı ekranda dağ öküzü yazısını görünce sıkıntı ile nefesimi verdim ve telefonu açtım

"Efendim"dedim

"Aşa-"

"Tamam geliyorum"dedim cümlesini tamamlamasına izin vermeden ardından telefonu kapattım yediklerimi dezgahın içine bıraktım ardından kapının önüne gelip beyaz montumu aldım ve çantamı alıp kapıyı açtım beyaz botlarımı giyidim ardından yavaşça aşağı indim ve kaşlarımı çatmama sebep olan bir şey oldu oğuz yoktu onun yerine berke beni bekliyordu araba'nın yanına geldiğimde titrediğini fark ettim

"Seda nerdesin ya burda götüm dondu"dedi bir şey demedim araba'nın kapısını açtı bindim berke kapıyı kapattı kendiside şoför koltuğuna oturdu ve araba'yı çalıştırdı furkan'a baktığımda cam'dan dışarı bakıyordu bakışları cam'daki yansımama kaydığında hızla önüme döndüm

"İlla her gün sizi arayıp aşağı inin mi demem gerekiyor"dediğinde ona baktım

"Arama o zaman hatta bizi almana bile gerek yok kendimizi gelip gidebiliriz"dedim furkan camdan dışarı bakmayı bırakıp bana baktı yüzümün her yerinde bakışlarını gezdirdi

ORKİDE  [TAMAMLANDI]Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt