ORKİDE [TAMAMLANDI]

38.bölüm (iki yüzük tek bir gelecek)

Her şeyin üzerinden üç yıl geçmişti hepimiz artık rahat nefes alabiliyorsun. Olay kaos hepsi geride kalmıştı artık mutlu olma sırası gerçekten bizdeydi ve bunu sonuna kadar hak ediyorduk.

Dersten çıktığımda herkesin koşturduğu koridora giriş yaptım. Puanım sandığından iyi gelmişti ve ben o an ne okuyacağıma karar vermiştim. Babamın bir türlü yerine getiremediği o mesleği yapmaya karar vermiştim. Hakim olucak ve babamın aksine adeleti yerine getirecektim.

Mafya sevgilin varken mi? İşte o konuda kolay gelsin seda

Offf iç ses morelimi bozmadan olmaz dimi diyerek söylendim

Kantine giriş yaptığımda etrafa kısa bir an göz gezdirdim. Herkes aldığı ödevi teslim etmek için ordan oraya koşturuyordu veya kahvenin dibine dibine vuruyordu. Kimsenin olmadığı bir masa buldum ve sandalyemi çekip oturdum. Telefonumu elime aldığımda yağmur,derin, oğuz,Berke,Furkan ve benim olduğum gruptan mesajlar geldiğini gördüm.

"Bıktım lan bıktım"yazmıştı derin

"Bende bıktım hoca'nın on lafından dokuzunu anlamıyorum"yazmıştı yağmur Berke bunun üzerine ikisinin de mesajına kahkaha atan emoji koymuştu

"Birtanem alt tarafı yemek yapıyorsun hemen nasıl bıktın bundan?"yazmıştı Berke. Derin grafik tasarımcılığı okuyordu yağmur ise aşçılık. İkiside istediği bölümdeydi ama her gün mızmızlanıyorlardı. Gülerek hemen cevap yazdım

"Onlar yakında nefes almaktan bile bıkacaklar az kaldı"yazdım ve yanına gülme emojisi de ekleyerek gönderdim. Oğuz ve Berke mesajımı anında güldü ve gülme emojisi yolladı. Derin ve yağmur ise göz deviren emoji yollarayak trip attıklarını belli etti.

"Lan seda erken gel bak daha hazırlanıcaz"yazmıştı derin bugün isteme ve nişanım vardı. Israrım sonucu sade ve aile arasında yapmaya karar verdik. İşin komik tarafı ise ben bu çocukla şakasız üç yıldır çıkıyordum Furkan ile okulumu bitirdikten sonra evlilik yapma kararı almıştık ve bir kaç ay sonra mezun olucaktım

Derin'e cevap yazıcağım an telefonum çalmaya başladı. Kimin aradığını baktığımda ise furkan'ın olduğunu gördüm yüzümde oluşan gülümse ile açtım telefonu ve kulağıma tuttum.

"Alo"

"Napıyorsun orkidem?"dediğini duyduğumda sandalyeme yaslandım ve kafamı sağa çevirip kantinde oturan bir gruba gözüm diktim bakışlarımı.

"Dersten yeni çıktım kantinde oturuyorum sen napıyorsun?"dedim oraya bakmaya devam ederek.

"Senin baktığın o gruba ne yapıcağımı düşünüyorum"dedi homurdanarak hızla bakışlarımı o gruptan ayırdım ve yaslandığım sandalyeden doğruldum. Etrafa bakındım nerdeydi bu? Beni mi izliyordu? Nerden? Ve nasıl yapıyordu bunu?

"Nerdesin sen?"dedim hafifçe güldüğünü duydum daha sonrasında. Kantine giriş yaptı üzerinde beyaz bir tişört siyah kot pantolon vardı tişörtün üzerine deri ceket giyerek kendine serseri havası vermişti. Yavaş adımlarla yaklaştı bana ve önümde ki boş sandalyeyi çekti tam karşıma oturdu.

"Hep yanındayım"dediğinde sesli şekilde yutkundum yanaklarımın ısındığını hisettim. Kalp atışlarım yavaş yavaş artıyordu. Telefonu kulağımdan indirdim ve kapattım. Ardından karşımda duran bir çift kahverengi göze odaklandım.

"Ne için gelmiştin?"dedim genellikle ders bitiminde doğru gelirdi. Bugün erkenciydi derin bir nefes aldı ve gözlerimin içine baktı.

"Sana bir süprizim var"dediğinde kafamı hafifçe sağ omzuma doğru yatırdım ve gözlerimi kısarak ona baktım.