-4-

1.6K 63 37
                                    

Helen ve Doru'nun modelleri de bunlar olsun diye düşündüm, umarım andırıyordur.

Sabah ağrıyla kalktım yattığım yerden, hala acıyor ve ağrıyordu sırtım. Yüzümdeki morlukları bir şekilde kapatmam gerekiyordu, önceden gizlice aldığım fondöteni aradım masamda, geç kalacaktım.. Bulduğumda geç kalmamak için hızlıca gelişi güzel sürerek çıktım evden. Belli olmaması yeterliydi şu anlık.. Ağrıdan zor yürüyorum bir de, bacağımı da tekmelerken ezdiği için sarmıştım. Giydiğim pantolon sayesinde belli değildi, yaz günü olsa bile sweatshirt giymek zorundaydım. Beden dersimiz olduğu için gergindim biraz, giyinme konusu.. Kimseyle aynı yerde giyinmek istemiyordum, görmelerini de istemezdim. O geri zekalı, babam olacak pezevenk yüzündendi hepsi, ne zaman iyi bir şey olsa bok ediyordu. Derin bir nefes alıp umursamamaya çalıştım, okula vardığımda Helen'in dışarda beklediğini gördüm.

"N'aber la patlıcan kafa?"

"Kes be göt herif.. Lan?"

"N'oldu yarı patlıcan?"

"Bu sweatshirt ne? Yanmıyor musun aq?"

"Yo, hastayım. O yüzden üşüyorum."

"Haaaaa, geçmiş olsun."

"Sağ ol."

Tam sınıfa çıkalım diyecektim ki enseme vurulan şaplakla arkamı döndüm, Doru'ya.

"Günaydınlar."

"Vurmasaydın aymış olurdu hayatım."

Helen ve Doru gülerken bende sırıtarak onlara bakıyordum.

"Tamam yeter yürüyün sınıfa."

Diyerek önden yürüyeme başladım, galiba hızlı yürüyordum çünkü Helen sinirli sesiyle yanıma koşarak geldi, Doru'yu çekiştirerek..

"Yavaş yürüsene be angut kafalı havuç!"

"Sus la yarı patlıcan."

"Bana da takma ad bulsanıza.."

Doru'nun sözüyle kapının önünde durdum içeri girmeden.

"Doeda."

"He?

Helen suratıma sinirlice bakıp göz devirdi. Doru ise anlayamamış halde bizi izliyordu.

"Gayet harikaydı."

Derin bir nefes alıp kapıyı açınca girdik sınıfa, girmemizle şok olduk tabi.. Bora ve bir kız öpüşmek üzereydi. Hızlıca söze girdim.

"Pardon böldük bi-"

"Ben gideyim artık."

Kız hızlıca kalkıp koşarak çıktı sınıftan. Bora gülümseyerek derin bir nefes alarak oturduğu sırada yayıldı.

"Son anda kurtardınız, sağ olun."

Göz ucuyla Doru'ya baktığımda kızardığını gördüm biraz, nefesi hızlanmıştı. Neden olduğunu anlayamamıştım ama sorgulamakta istemedim. O kadar samimi değildik sonuçta. Bora'nın konuşması ile hepimiz sessizce ona bakarken gözlerimi devirerek sırama oturdum. Helen de masama oturunca Doru'yu yanıma oturtmuştu. Öylece sessizce dururken Helen başladı konuşmaya.

"Eee n'aptınız bakalım dün gece?"

"Dizi bitirdim ben, ya siz?"

Doru konuştu bu sefer, ben aklımdakilerle sinirlenmemeye ve üzülmemeye çalışarak düşünmeye başladım...

Mucize.[BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin