-9-

1K 34 16
                                    

"Bora.."

Sesim çıkmıyordu, sadece bir nefes verebildim. Bora ise fal taşı gibi açılmış gözleriyle bana bakıyordu. Dediği şeyler ah.. Bu sefer de kalpten gidecektim anasını satayım.. Bora yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirerek odadan hızlıca çıkıp  uyandı diye bağırdı koridordakilere..

"Uyandı! Melik abi, Kerem uyandı!"

Abim? Doğru ya ölüyordum en son.. Dört kişi birden girdi odama, Helen önde mutluluk göz yaşları ile söze başlayacakken ben konuşmaya çalıştım.

"Hel-"

Sözüm yarıda kesildi, canım aşırı acıyordu...

"Kerem sakın konuşma, canın acımasın."

Kolumu hareket bile ettiremiyordum, gözlerim ve başımla hafifçe onayladım. O gece geliyordu aklıma, midem bulanmaya başladı.. Fakat bu his abimin, huzurlu sesiyle konuşmaya başlaması ile uçtu gitti..

"İyisin değil mi abicim?" 

Başımı sallayabildim sadece o sırada gözlerim abim ve Erkan Hoca'nın ellerine kaydı, kaşlarım ister istemez çatıldı tabi El ele tutuşuyorlardı çünkü. Kaşlarımın çatıldığını fark edince hızlıca çektiler ellerini, Helen ise hala mutluluktan ağlıyordu Bora ile beraber.. Derin bir nefes alarak konuşmaya çalıştım..

"Lan.. ağlamasanıza yeter.." 

Helen bu sefer gülmeye başladı..

"La sus, valla koyarım bi' tane. İçimiz karardı yeminle. Bak şu Bora'ya, aşkından ölecekti."

Bora'nın yanaklarını tutarak sıkıyordu ve balık gibi gösterip bana çeviriyordu kafasını.. Bora hiç inkar etmeye çalışsa bile Helen Recep İvedik misali susturdu çocuğu. Abim'de yorgun gözleri ile sırıtırken Erkan Hoca'da ufaktan gizli gizli gülümsüyordu. Ben ise acımı unutmuş onlara bakar halde gülümsüyordum. 

****

İki gün sonrasında taburcu edilmiştim hastaneden, taburcu edildikten sonra bıçaklandığım o evi sattık. Abim ve arkadaşı Bengi abla ile kalıyordum, Bora ise kendini affettirmek için uğraştı hep. En sonunda Helen ile dayanamayarak affettik, arkadaşları ile dolaştık genelde. Onlarla da aramız iyiydi, Gökhan ve Helen hep beraber, Sinan sakince yanımızda duruyordu Bora ise hep benimle uğraşıyordu, yavşak. Taburcu edildikten sonra hiç konuşmadık hoşlantı konusunu, hala sinirli olsamda nedense çok mutlu olmuştum.. Fakat hala Doruk ibnesi ile sevgiliydi bizleyken sürekli laf sokuyor, her seferinde.

Cumartesi günü, yani bu gün buluşmak istedi. Hayır diyesim yoktu zaten arkadaşımdı ayrıca yarın mahkeme olduğu için biraz mutlu olmak istiyordum. Kış ayında, hava buz gibiydi.. Üstüme abimin sweatlerinden birini (ç)alıp giydim, altıma da bol siyah bir pantolon geçirince telefonuma yöneldim. Bora'dan yeni bir bildirim.


Bal Gözlü: Konum atsana alayım seni yavru😍

Kerem: Arabaya mı atıcan la beni?

Bal Gözlü: Çok mu belli ettim ya

Kerem: Bayağı, dur atıyorum konumu..

-Konum-

Bal Gözlü: Tamam aşkitom geliyom hemen🌹🌹


Allah'ım, çıldıracağım.. Salak çocuk yemin ederim. Düşüncelerimden sıyrılıp kapıya çıktım, bir yandan Bal Gözlü'yü beklerken bir yandan da Bengi ablanın kediyi seviyordum, bembeyaz kar renginde.. Adı Mika -nerden geldiyse aklına..-

Mucize.[BXB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin