Mucize.[BXB]

-12-

Gözlerim fal taşı gibi açılmış önümdeki ikiliye bakıyordum. Abimin yüzü kıpkırmızı olmuş aynı şekilde bana bakıyordu, Erkan Hoca'da hızlıca geri çekilmiş başını çevirmişti. Öylece bir süre bakıştıktan sonra içimdeki merak ve sinirle sordum. 

"Ne zamandır?"

"Otur, konuşalım bir sizle."

Sinirliydim, ilişkileri vardı ve abim bana anlatmamış mıydı? Sinirli ifademi saklayamadan oturdum masaya, abim ise şefkatli gülümsemesini yerleştirdi suratına. Sinirimin geçmediğini anlaması için kaşlarımı çatık tutuyordum.

"Bugün, az önce başladı ilişkimiz. Önceden başlasa anlatırdım güzel kardeşim. Hislerimi yeni yeni anlayama başladığım ve o kadar olay üzerine bir de benimkilerle uğraşmanı istemediğim için anlatmadım üzgünüm."

Bora ve Erkan Hoca hiçbir şey demeden dikkatlice dinliyorlardı.

"Tamam ama anlatmanı isterdim abicim. Kırdı beni."

Ciddi söylemediğimi bildiğinden güldü. Erkan Hoca'ya dönüp aynı ciddiyetsizliğime konuştum.

"Hayırlı olsun enişte." 

Enişte kelimesini vurgulayarak söylediğim için dört kişi güldük, hocama enişte demeye alışır mıydım bilmiyordum. Bora harika zekasını kullanarak bir soru sordu.

"Şimdi benimde mi eniştem oluyor? Anlamadım.."

"Sen ne alaka mal?"

"Biz sahte sevg-"

Sert yumruğumu Bora'nın karnına geçirdim. Abime şu an anlatamazdım asla. Çok şükür anlamamışları.  Yemek yerken gözlerim Bora'daydı onunkiler ise bir yemekte bir de telefondaydı. Saate baktığımda neredeyse gece yarısı olmuştu, Bora bunu fark edip kulağıma eğilip mahcupça sordu.

"Bu gün sizde kalabilir miyiz?"

"Ha? Tabi ki soruyor musun bir de amına koyayım."

Gülümseyip telefonuna dönüp babasına haber verdi galiba. Yemekleri yiyip biraz sohbet ettikten sonra yatağa gönderildik küçük çocuk gibi Sevişeceklerdi mübarek, uykumu aldığım için pek uyuyasımın olmadığını fark ettim. Galiba Bora'da aynıydı.

"Ya Kerem uyuyasım yok, ne yapsak?"

"Bilmem ki.."

"Porno izleyelim?"

Ciddi miydi şaka mıydı anlamamıştım sesinden.

"Ne?"

"Şaka şaka. Film izleyelim."

"Tamam güzelim."

Güzelim diyince ufak bir şaşkınlıkla baktım Bal Gözlü'ye. Bunu anlamış gibi güldü. 

"Yarın daha fazlasını diyeceğim, alışman gerek." 

"Siktir git yarrak."

Aslında istiyordum şu güzelim deyişi bile mutlu etmişti nedensiz. Ondan hoşlanıyor muydum? Galiba evet. Asla söyleyemeceğim için elde etmek için elimden geleni yapacaktım. Benden hoşlanıyor muydu hala emin değildim. 

Filmin yarısında uykum yok diyen Bal Gözlü omzuma yaslanmış uyuyordu, benimde uykum geldiği için daha fazla izleyemedim filmi. Bora'yı yatağa yatırıp yanına uzanarak uyumaya çalıştım. 

****

Sabah daha erken uyanmıştık, ben hazırlanıp çantamı sırtıma atmıştım. Bora ise dün giydiği şeyleri hızlıca giyip evine sürmüştü. Eşyalarım arabadayken mutfakta annesi Gülce Teyze ile bekliyordum. Aşırı utanırdım böyle ortamlardan, Gülce teyze bunu anlamış gibi rahatlatmaya çalışıyordu. 

"Yavrucuğum utanma bak. Eğer Bora seni önemseyip getirdiyse artık bizim ailedensin."

"Elimde değil Gülce tey- Abla."

Ağzımdan yanlışlıkla kaçırdığım şey ile daha da utandım. Gülce Teyze ise gülüyordu. 

"Teyze diyebilirsin oğlum. Sıkıntı etmem ben."

Tam tekrar özür dileyecekken masayı hazırlayan evin hizmetlisi geldi.

"Bak Gamze Teyzende hazırlamış yemeği, hadi yiyelim."

Demesiyle direkt koluma girdi ve masaya yürüttü beni.. Engin Amca bizden önce oturmuş Bora ile bekliyordu. Yüzünde her zaman olan sert ifadesi yerine babacan bir gülümseme vardı. Masaya oturup kahvaltı yaparken gözlerim Bora'daydı. O da gülümseyerek her şeyi anlatıyordu ailesine. Gülce Teyzenin sorduğu soruyla yemek daha zor geçmişti boğazımdan.

"Ailen nasıl, ne yapıyorlar?" 

"Abimle yaşıyorum, annem ben küçükken vefat etmişti. Babam da.."

Engin Amca öksürerek beni susturdu.

"Devamını biliyorum Kerem, anlatmana gerek yok. O kötü günü sana hatırlatmak istemiyorum. Gülce Teyze'nin haberi yok daha."

Diyince sustum, o gece aklıma geldikçe midem kalkıyor, paniklememe ve titrememe sebep oluyordu.  Gülce Teyze mahcupça konuştu üzgün sesiyle. 

"Özür dilerim oğlum, bilmiyordum. Seni üzmek istememiştim."

"Sorun değil Gülce Teyze zaten bilmiyordun."

Diyerek gülümsedim. Bora bana dönüp ayağa kalktı.

"Kalkalım hadi geç kaldık."

Başıma onaylayıp kalktım ve ayakkabılarımı giyip arabaya yöneldim. O benden önce geçmişti zaten arabaya.

****

Okula vardığımızda içimde garip bir duygu vardı, Doru'nun alacağı ifadeyi çok merak ediyordum.  Bora sabah dersin başlamasına daha çok varken sınıfa hem Doru'nun hem de kendi arkadaşlarını çağırmıştı.

"Doru ile ilişkimizi biliyorsunuz. Bugün yıldönümümüz, 2. yılımıza girdik.  O yüzden bir sürpriz hazırladım, hepinizin görmesini istiyorum."

Bora flashını takıp hazırladığı dosyayı açtı, içinde Doru'nun aldattığı kişilerle fotoğrafını, nesajlarını ve aldatırken olan görüntülerini gösterdi..

Herkes şaşkın bir şekilde izliyordu, Helen ve bende dahil. Bu kadar fazla olduğunu bilmiyordum, bir mesaj da itiraf etmişti Bora'nın parasını sevdiğini. Herkesten Doru ile ilgili şeyler söylüyordu. 

"Bora gibi birini nasıl aldatır?" "

"Parası için sevmiş ibne." 

"Şu yazdığı şeylere baksanıza, oruspu desek az kalır."

Doru utançtan kıpkırmızı olmuştu. Bora ise diğerlerinin çıkmasını engelleyip bir şey daha söylemem gerek diyerek sıramda oturan beni kaldırıp belimi kavrayarak herkesin önünde durmuştu. 

"Kendisi artık sevgilim olan Kerem. Hareketlerinize de dikkat edersiniz."

 Arkadaşları çıkmadan önce başını çevirmişti zaten ona baktığım için göz göze geldik. Hızlı, minik bir öpücük bıraktı dudağıma. Şaşırmış, kaşlarım çatılmış, kalbim hızlanmıştı o şekilde Bal Gözlü'ye bakıyordum. Kulağıma eğilip fısıldarken Doru'nun sinirle bize bakmasıyla belimdeki eli sıklaştı. "Rol icabı, üzgünüm." Başımla onayladım gülümseyerek, anlamamaları lazımdı diğerlerinin. Bora, Bal Gözlü cidden öpmüş müydü beni? Rol icabı olsa da içimde kelebekler uçuşmuştu. Bunu fark ettiğimde kendi kendime konuşmaya başladım içimde.

Ondan hoşlanıyor muydum? Evet. Fakat söyleyemecektim kesinlikle.

Derslerim ve okul olduğu için pek uzun yazamıyorum. Kusura bakmayın ballarım♡