-16-

444 19 3
                                    

"BORA O ŞEYE SİKSELER BİNMEM TAMAM MI?!"

"Ya aşkım bende olacağım yanında hadiiii."

Ranger'a, benim en büyük korkum olan şeye binmemi istiyordu resmen. Aşırı korkuyordum ve devamında da korkacağıma eminim. 

"Hayır."

"Lütfen ya."

Ondan biraz kısa olduğum için eğilip masumca bakıyordu suratıma, dayanamayıp kabul ettim binmeyi. Giderken bile elini sıkıca tutuyordum Bora'nın, bu soktuğumun şeyinden nasıl zevk alıyorlardı ya? 

Yerlerimize oturunca tekrardan sıkıca tuttum elini, Bora ise gülerek bana bakıyordu.

Piç.

"Komik mi he?"

"Hayır tatlı duruyorsun ona gülüyorum bebeğim."

"Hıhım."

Bindiğimiz alet çalışınca gözlerimi sıkıca kapatıp nefesimi tutarak bu cehennem ızdırabının bitmesini bekledim..

**** 

"Bana korktu diyene bak ya 'Kerem, Kerem' diye bağırdın hep."

"Oha alakası yok."

Aklı sıra dalga geçiyordu çocuk benimle. Gözlerim hala onun üstündeyken o gözlerimi hala tuttuğum elinde gezdirip gülümseyerek bana baktı yine.

"Dondurma ve yiyecek bir şey alalım mı ya?"

"Olur dondurma alalım ama ilk önce."

Sırıtarak yolda oyuncak ve yiyecek şeyler satan kişilerin tezgahlarına doğru gidip ihtiyacımız bile olmayacak şeylere para verdik evet, sonra dondurma almayıp unutup tekrardan dönüp dondurma ve pamuk şeker aldık. Bir süre yine ne yapacağımıza karar veremeyip masal diyarına gitmeye karar verdik. 

"Lan Casper nerede?!"

"Anaa Casper yok lan."

Etrafta Casper ile uğraşan hayaletler ortalarında ise Casper olması gerekirken Casper yoktu. 

"Bu nasıl masal diyarı amına koyayım çalmışlar resmen."

"Diyarı o salak sevgilim."

Bora dediğime sırıtıp yanağıma hızlıca bir öpücük kondurdu. Dışarıda homofobik dolu bir yerdeydik büyük ihtimalle o yüzden dudağımı falan öpemezdi tabi..

"Kerem ya sen geçsene ortalarına Casper gibi, fotoğrafını çekeceğim."

"Hayır ya.."

"Minik Casper'ım olmaz mısın?"

Öyle bir ifadeyle sormuştu ki bunu.. Dışarıdan itici yani tanıştığımız ilk gün böyle düşünüyordum, umursamaz ve şımarık gibi biri dursa da benim yanımda daha farklıydı. 

"Olurum tabi."

Dediği gibi ortalarına geçerek poz vermeye çalıştım.

****

"Tammammdırr!"

Bora neredeyse her heykelin yanında, önünde veya arkasında pozlar verdirerek çekmişti ikimizi. Bir ara Alaaddin ve Prenses Yasemin'in olduğu yerde kucağına oturmuştum tabi arkadaşça(?) gibi...

"Kerem, aşkım niye bu kadar tatlısın sen ya?"

"Nerem tatlı Bora şu tipe bak."

"Gayette tatlıydın, tatlısın. Düşünme şöyle bak."

Derin bir nefes alıp dediği şeye utandığımdan kıkırdadım sadece.

"İyi öyle diyorsan öyleyimdir."

"Şimdi ne yapabiliriz acaba?"

Tam bilmediğimi söyleyecekler telefonum çalmaya başladı. Kimin aradığını görünce hızlıca açtım tonca küfür yememek için.

"Alo, efendim abi?"

"Gülüm ben bu akşam evde olmayacağım sen arkadaşında falan kalamaz.. -derin nefesler alıyordu arada.- mısın?"

"Abi bari telefonda sevişmeyin ya tamam hallederim ben."

Bir şey demeden telefonu yüzüme kapatmıştı bile koca yürekli abim... Telefon hoparlöra verdiğim için Bora da duyup hemen onlarda kalmamı istedi.

"Helen'de kalmam lazım aşkım, biliyorsun birbirimize anlatacak şeylerimiz ve yaaani."

Bora hiç ısrar etmedi, kızmadı. Yani tabi arkadaşım sonuçta ama tepkisi iyiydi yine..

Öylece yürüyüp etrafta göz gezdirirken Bora kolumu birden tutup yürütmeye başladı.

"Lan ne yapıyorsun nereye?!!"

"Sürpiizzz."

Bu çocuk cidden gerizekalı. Bizi hızlıca lavaboya sokup kimsenin olmadığını görünce dudaklarıma yapıştı. Birinin geleceğinden korkup hızlıca ittim.

"Biri gelir Bora yapma!"

"Ya bir kez öpiyim yeter cidden bak."

Gözlerimi devirip yanaklarını tutup dudağını öperek geri çekildim hızlıca. O sırıtırken elini tutup hızlıca çıkardım bizi lavabodan..

****

Sınavlar girdiği ve iyi olmadığım için bölüm atamadım bir süre, kusura bakmayın canlar... İyi okumalar size diğer bölüm yetiştirebilirsem yarın atabilirim..🥲⭐

Mucize.[BXB]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora