11- Kucak

6.5K 325 113
                                    

"Hangi koduğumun çocuğu getirdi bizi buraya?!" Diye haykırdı Anıl alnındaki teri silerken.

Tişörtümü yakasından tutup sallayarak kendime hava verdim. Günler sonra havanın güzel olmasıyla dışarı çıkmıştık. Daha doğrusu Ceyhun ve Enes bizi çağırmıştı.

"Kes ya, biz çok mu memnunuz sanki." Dedi Ceyhun Anıl'a ters ters bakıp.

Bir saatten uzun bir süredir taksi bekliyorduk ve şansımıza bir tane bile boş taksi geçmiyordu. Pazar günü tıklım tıklım otobüslere binmek ya da yürümek de çok uğraştırıcıydı.

"Kerim sen nasıl öyle duruyorsun ya? Sıcak değil mi?" Dedi Aykut telefonuyla oynayan Kerim'e hayretle bakarken.

Bu havada nasıl deri ceket giyebilmişti cidden...

Kerim umursamadan omuz silkti. Sıcak bir tek bize vuruyordu herhalde.

"Bu da kendi Tanrı sanıyor." Dedi Anıl başını olumsuzca sallayıp bir eliyle Kerim'i işaret ederken.

Kerim "Tövbe estağfurullah." Diye mırıldandığında kıkırdadım. Gözleri bana değdi. Gülümseyen yüzüme baktığında dudaklarının kenarı kıvrıldı.

Afalladım. Normalde çatık kaşlarıyla bakıp önüne dönmesi lazımdı.

"Lan taksi durdu." Enes'in sesiyle herkes yaslandığı, oturduğu yerden kalkıp duran taksiye ilerledi.

Tam binecekken durup birbirimize baktık.

"Şey... 6 kişi nasıl sığacağız?" Dediğimde Aykut hemen atıldı.

"Kerim öne geçsin," Kerim birkaç saniye durup başını salladı. "Ben, Enes, Ceyhun oturalım. Anıl'la Rüzgar bizden zayıf, bize yaslanırsınız."

Taksici abi binmemizi söylediğinde zorunlu olarak bindiler. Anıl oflayarak istemeye istemeye Ceyhun'un dizlerine kalçasını dayadı. Oturmuyordu bile. Ben tam onun gibi Aykut'un bacaklarına oturacakken Kerim'in sesiyle durdum.

"Hoop." Dedi ne olduğunu yeni kavramış gibi. Kaşları çatılmıştı.

"Abi Rüzgar Enes'in önüne geçsin, en son yanyana oturduğumuzda üstüme kusmuştu." Dedi Aykut suratını buruştururken. Araba yolcukları beni tutuyordu.

Enes ve Kerim anında göz göze geldi.

"Daha neler amına koyayım." Dedi Ceyhun alakasızca.

"Ne olacak olum? Geçsin işte." Dedi Aykut abartı tepkilerine bakarken.

"Öne gel sen." Dedi Kerim bileğimi tutarken.

Önde boşluk yoktu ve arkada olduğu gibi dizlerimi kırarak ayakta duramazdım.

"Önde nasıl durucam?" Dediğimde cevap vermeyip Aykut'un kapısını kapattı. Ardından bileğimi bırakmadan yerine geçip oturdu.

Geriye yaslandığında bana baktı.

Kucağına mı oturacaktım amına koyayım?

Kerim bileğimi tuttu ve beni kendine çekerek üst bacaklarının üstüne oturttu. Yutkunup yerimde kıpırdandım. O kapıyı kapattığında alan iyice daralmıştı.

Sırtımı ondan olabildiğince uzak tutarken arabada bir sohbet dönüyordu ama odaklanamıyordum. Tüm dikkatim arkamdaki bedendeydi.

Ayrıca midem bulanmaya başlamıştı.

"Kerim şu camı açar mısın?" Dediğimde birkaç saniye durup hemen camı açtı.
Utandığım için yüzüne bakamıyordum.

"Aha," dedi Aykut arkadan. "Midesi bulandı, net kusucak." Gülüşme sesleri gelirken taksici abi telaşlanmıştı.

BENİMLE KAYBOLDUN -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin