16- Yalan

3.5K 305 80
                                    

Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim 😭❤️

***

Evin içinde dört dönerken dakikalar önce yaşananlar zihinsel doldukça boğuluyormuş gibi hissediyordum.

Kerim beni öpmüştü, hatta öyle bir öpmüştü ki başım dönmüştü. Onun da bana karşı olan duygularını tahmin etmeme rağmen bir anda öptüğü için ne yapacağımı şaşırmış, ilk işim onu kendimden ayırmak olmuştu.

İçimdeki pişmanlık duygusu beni yiyip bitiriyordu. Onu kendimden ayırmak refleksle yaptığım bir şey dahi olsa kendimi suçluyordum bu konuda. Kerim'in dolmuş gözlerini gördükten sonra başka birini suçlayamazdım ya zaten...

Eğer beni öpeceğini tahmin etseydim, bu kadar şaşırmazdım. Ona karşılık verirdim, böylelikle Kerim de gözlerime suçlu bir çocuk gibi bakmazdı.

Hem ona karşılık verirsem o da ondan hoşlandığımı anlardı. Söylememe gerek kalmadan Kerim beni anlardı. Ama onu ittiğim için beni yanlış anlamıştı büyük ihtimalle. Şimdi ise sadece aşk itirafı değil, bir açıklamada yapmak zorundaydım. Onu sevdiğim halde neden ittiğimle ilgili. Şaşırdığım için olduğunu söylesem inanır mıydı bana? Doğruyu söylüyordum, inanırdı.

"Yok yok, gidip konuşacağım onunla."

Aklıma dolmuş gözleri geldikçe karnıma bıçak saplıyorlarmış gibi hissediyordum. Gidip onunla konuşmam lazımdı. Gerekirse özür de dilerdim, ki özür dilemem zaten gerekiyordu.

Evden çıkıp hızla ayağıma gördüğüm ilk ayakkabıyı topuklarını kırarak geçirerek yan daireye adımladım. Kapıya vurmadan önce birkaç saniye durdum. Ardından zile bastım.

Bir dakika bile geçmeden kapı açıldı. Kerim değil, Tuğba açmıştı kapıyı.

"Selam." Dedi hafifçe gülümseyip.

"Kerim içeride değil mi?" Diye sordum gözlerim evin içine kayarken.

Durup başını olumsuzca salladı. "Az önce bir yere gitti."

Kaşlarım çatıldı. "Nereye?"

Dudaklarını büzdü. "Bilmem." Nedenini bilmediğim şekilde yalan söylüyormuş gibi hissettim.

"Emin misin, hangi ara gitti?"

"Eminim, evde değil..." Gözleri üzerimde gezindi. "Az önce bana bir şey demeden çıktı."

Arkamı dönüp ona yetişmek için merdivenlere ilerlediğimde Tuğba "Gideli oldu baya!" Diye seslenince durdum. "Yani bulamazsın onu, boşver."

Çatık kaşlarımla baktım ona. "Hani az önce gitmişti?"

"Yani yanlış söylemişim işte." Dedi aceleyle.

Yalan söylüyordu.

Dişlerimi sıkarak karşısına geçtim. "Kerim evde değil mi?"

Başını kaldırıp baktı bana. "Değil."

"Yalan söylüyorsun, çekil."

İçeri geçmek için bir hamle yapmıştım ki Adnan abiyi görmemle duraksadım.
Bana çatık kaşlarıyla bakıp "Buyur?" Dedi sert bir sesle.

"Kerim'e bakacaktım." Dedim refleksle bir adım gerileyip.

Başını eğip Tuğba'ya baktı. "Abin evde mi?"

Tuğba hemen başını olumsuzca salladı. Sikeyim, yalan söylüyordu!

"Kerim evde değilmiş." Dedi Adnan abi tekrardan bana dönüp.

Evlerine zorla giremeyeceğim için sadece başımı salladım. "Tamam, gelince haber verir misin?" Dedim Tuğba'ya. Gelince değil, Kerim benimle konuşmak istediğinde.

Kerim'in benimle konuşmak istememesini anlıyordum. Bana olan davranış şekline karşılık vermiş, sonra o beni öpünce onu itmiştim. Bana sinirlenmesi ve görmek istememesi normaldi.

"Bir sorun mu var?" Diye sordu Adnan abi ela gözlerini kısarak.

"Yok, bir şey soracaktım." Diyerek kendi evime adımladım. Kapısı açık olan eve girdim ve kapıyı örttüm. Gözlerim dolarken salona ilerleyip koltuğun kenarındaki telefonumu aldım.

Kerim'in numarasını tuşlayarak telefonu kulağıma dayadım. Çaldı, çaldı, çaldı. Açmadı. Tekrar aradım, yine açmadı.

Dolan gözlerimi sildim ekrana bakarken.

Kerim'i görmek istiyordum.

BENİMLE KAYBOLDUN -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin