15- Kırmızı dudaklar

4.5K 317 202
                                    

Alt dudağımı kemirirken tek bacağımı titrettiğimin farkında bile değildim. Dakikalardır aklımda tek bir kişi beliriyor, beni stresten kendimi sikme noktasına getiriyordu.

Kerim'in sözleri kulaklarımda uğulduyordu. 'Anla beni' diyordu.

Kerim'in tüm hareketleri, dedikleri, bakışları ve hepsi birleşince aklıma tek bir ihtimal düşüyordu. Fakat onu düşünmemek için koca bir çaba sarf ediyordum. Kabul edemiyordum, etmek istemiyordum. Kerim'in tüm bu davranışlarının sebebi o 'aklıma getirmemeye çalıştığım' şey ise ne yapacaktım?

Ki beni daha da sinirlendiren şey, bu ihtimalin gerçek olduğu düşününce kalbimin daha hızlı çarpması ve gereksiz bir şekilde heyecanlanmamdı.

Hay amına koyayım, Kerim düşündüğüm gibi olmasa... yani bana aşık olmasa bile ben bu günlerdir içimi kemiren garip histen kurtulacaktım?

"Kara kara ne düşünüyorsun zırto?"

Abimin sesiyle başımı kaldırıp ona baktım. O bana bakarken karşımdaki koltuğa oturdu. Elinde bira şişesi tutuyordu.

"Hiç..." dedim kendime gelmeye çalışarak.

"Söyle söyle, var sen de bir haller." Dedi abim şüpheci bir tavırla beni süzerken.

"Ya yok bir şey abi."

"İyi." Dedi inanmamış olsa bile. Uğraşmak istemiyor olduğu belliydi. Gözlerini benim açıpta izlemediğim filme çevirdi.

Sabahtan beri kemirip durduğum için soyulmuş olan dudaklarımı yalayarak ıslattım abimi süzerken. Ona söylesem ne derdi acaba? Yani en azından kafamdakileri söylesem... belki o yardımcı olurdu bana?

"Abi."

"Hm?" Dedi birasından bir yudum alıp televizyona bakarken.

"Abi sen çocukluk arkadaşına aşık olur muydun?" Diye saçma bir soru sordum. Abim kaşlarını çatarak bana döndüğünde "Yani aşık olsan kızar mıydın kendine? Sonuçta yıllardır dost olduğun birine aşık olu-" Sözümü kesti.

"Çocukluk arkadaşına mı aşık oldun?" Dedi ve düşündü biraz. "Kerim dışında konuştuğun biri var mı?" Çocukluk arkadaşım konumunda olan tek kişi Kerim'di şu an.

"Hayır hayır." Dedim hızla. "Ben aşık olmadım, yani Aykut aşık olmuş da... yanlış mı doğru mu emin olamıyor."

Abim kaşlarını kaldırdı. "Sen kaç gündür böyle Aykut'u mu düşünüyorsun yani?" Yalan söylediğimi anlamıştı sanırım.

"Yok, ben başka bir şeyi düşünüyordum. Şimdi aklıma geldi bu." Sıçmıştım, konuştukça da sıvıyordum.

"Hmm..." diye mırıldandı abim arkasına yaslanıp bacaklarını aralarken. "Annemle babamın çocukluk arkadaşı olduğunu bilmiyor musun sen?"

Gözlerimi kırpıştırarak afallayarak. "Nasıl?"

"Annemle babam ilkokulda tanışmışlar, annem ilk o zaman aşık olmuş babama. Babam hemen pas vermemiş ama, liseye kadar kavgalı gürültülü aynı okullara gitmişler." Dudaklarında saf bir gülümseme oluştu. "En sonunda babam da lisede anneme abayı yakmış. Sonra da..." eliyle ilk kendini, sonra da beni gösterdi. "Aslan gibi iki tane yavruları olmuş." Sonunu masal anlatır gibi bitirmişti.

"Ben bilmiyordum..." dedim iri gözlerimle onu izlerken.

"Bana da annem lisede anlatmıştı, ilk aşık olduğumda." Hüzünlü bir nefes verdi. "Senin de aşık olmanı bekliyordu, sana da o zaman anlatacaktı... nasip olmadı."

Yutkundum. "Keşke benim de dinleme şansım olsaydı."

"Şimdi ben hızla anlattım ama annemin ağzından dinlemen lazımdı hikayelerini. Çok iyiydi." Dedi abim ve aklına ne geldiyse güldü.

BENİMLE KAYBOLDUN -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin