26.10.23'
Artık eskisi kadar yazamıyorum...
Sınav haftam başladı ve ben sadece ders çalışıyorum...
Bölüm şarkımız: Mabel Matiz - Müphem
___________________________________
Üç yıl önce -
Sabahın öylesine bir kasveti vardı, gökyüzünde. Ateş Soyhan buna rağmen mutluydu.
Ocak ayının ortalarında olmalarına rağmen içi sıcacıktı.
Heyecanla verdi nefesini.
Aylardır gördüğü kızı sanki ilk defa görecekmiş gibi heyecan ile siyah saçlarını geriye itti. Üzerindeki beyaz okul formasını düzeltti ve evden çıktı. Cebinden bir sigara alıp yakarken bir yandan da garaja yürüyordu.
Elindeki sigaradan büyük bir duman çekti ciğerlerine. O, hem mutlu hem düşünceliydi. Bir hafta sonra okul tatili oluyordu, kısa çaplı bir tatil olsa bile Ateş onu özlerdi ki...
Garajdan içeriye girdi, beyaz-kırmızı motoruna bindi. Ekipman takmayı sevmiyordu, öylesine boş bir serseriliği vardı.
Her genç gibi, ergenliğinin verdiği sorunlar vardı ailesiyle arasında. Annesi oldukça iyi bir kadın ve ilgili bir anneydi; tek isteği oğlunun hayır gelmeyen arkadaşlarının olmaması, iyi ders notlarıydı.
Babası annesi kadar mükemmel olmasa da iyi bir adamdı. İlgili bir babaydı fakat çokta değildi. Elbette bu herkesin bildiği bir şeydi. Çünkü asıl doğru olan işi yüzünden oğlunu aksatan bir baba ve onu aldatan bir anne...
Ateş'in asi yönü kime çekmişti kim bilirdi? Ama Ateş kimseye benzemediğini biliyordu. Ne fiziksel olarak ne huy olarak.
Siyah, hafif dalgalı saçları; açık yeşil renkte gözleri ve 1,87 boyu vardı. Sağ kaşının üzerinde belli belirsiz bir ben vardı.
Ateş, anahtarı çevirip motoru çalıştırdı; ara gazı verip bütün garajı inlettiğinde keyifle gülümsedi. Onun en sevdiği ses bu sesti, aylar öncesine kadar.
Gaza basmadan önce düşüncelere dalmıştı. Minelya'yı düşündü, motorunun yanında; ellerinde papatyalar... Acaba sever miydi papatyaları?..
Minelya'nın yokluğuna rağmen zihnimde onu seven bir Minelya vardı. Ateş sesli bir nefes gerip garajdan çıktı.
Hava oldukça soğuktu fakat motorundan ayrı kalmak, istediği son şey bile değildi.
Gaza yüklenip evden ayrılırken yavaş yavaş düşürdü hızını. Dakikalar önce yaktığı, yavaş yavaş küllenen sigarasından son dumanı çekip yere attı, yanan izmariti.
Hızını artırdı, yanan kırmızı ışık ile okkalı bir küfür savurdu. Gidonu bıraktı, sol koluna taktığı saate baktı; derse 10 dakika vardı. Ateş'in isteği ders değildi, Minelya'nın sınıfından edindiği arkadaşına gitmekti. Sabırsızlandı, en sonunda babasının gelen cezayı sorgulamadan ödeyecek oluşunu bildiği için gaza yüklendi.
Okula nihayet vardığında hızlıca motoru park edip Minelya'nın sınıfına koştu. Doruk ve Sarp Ateş'in aceleci halini görmüş fakat anlam veremeyerek arkasından bakmışlardı. Zaten son zamanlarda Ateş onlardan farklı takılmaya başlamıştı.
İki genç bu duruma üzülmüyor değillerdi, çocukluk arkadaşları onlardan ayrı kalıyordu artık... Doruk, bir nebze olsun anlıyordu; aşk değiştirirdi insanı bu kadar.
YOU ARE READING
Aşk Resitalleri
Teen FictionTik tak tik tak! Saat ilerliyor, küçük bir beden mezar altında. Tik tak tik tak! Renkler değişiyor, küçük bir beden ruhsuzluk içinde. Tik tak tik tak! Acı yok, küçük bir beden nefret içinde. Denek 09 Deney başarısız! Denek 14 Deney...