🎶 Bölüm 15: Kurutulmuş Yaralar🎶

27 7 0
                                    

Selamlarrrrrr

02.03.24'

Sizleri öpüyorummmmm 💙

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu -
Küçüğüm...

Lütfen oy ve yorumları eksik etmeyin uğraşıyorum çünkü...

___________________________________

Çocuk olmayı isterdim tekrardan. Acı çekmeden, bir yerim kanamadan, günlerce aç susuz bırakılmadan; sadece çocuk olmak isterdim. Bir papatya toplamak isterdim, Bahçeden koşa koşa anneme götürmek... Belki canımın acımayacağı bir yere Kendimi bırakıp babamın bana koşmasını sağlamak isterdim. Ama ne yazık ki bunların hiçbirini yapamadım.

Hiçbir zaman kendime kızmamıştım,  Ben vicdanımın bana söylediği şeyi yapmıştım. Abimi oradan kurtardığımı sanarak yaşamak, hayatımın en güzel zamanlarıydı ve Bu sadece bir hafta sürmüştü.

Küçüktüm, ya Hayallerin dediler ya da Asır'ın canı dediler...Ben Asır'ı seçtim. Yine olsa yine yapar mıydım diye düşünüyorum, Eğer gerçekten Asır'ın hayatı tehlikede olacaksa yapardım.
O ilaçların bedenime enjekte edildiği zamanları hatırlıyorum acıdan uyuyamadığım geceleri yemek yiyemediğim Sabahları yürüyemediğim Baharları hatırlıyorum Asır kurtulsun diyeydi fakat sadece Asırın yurt dışında tez almasına yarayan bir deneymiş.

Insan bedenini enjekte edilen adrenalin ile acının nasıl sonuç vereceğini gösteren bir deneymiş.
Fakat bana gereğinden fazla doz verilmişti.
Insanları okumak da iyiydim Ne hissettiklerini bilmekte de iyiydim Bunu bana zorla öğretmişlerdi.

Geçmişi Unutmayı istesem de onun o Karanlık Yüzü bana her daim kendini hatırlatıyordu.

Çoktan sabah olmuştu, deliksiz bir uyku uyumayı isterken kendimi düşüncelerin kollarında bulmuştum. Saat sabahın sekiziydi ve biraz sonra tüm ailenin Yemek masasında olacağının bilinciyle yerimden kalktım.
Soğuk hava gece açık bıraktığım Penceremden odama dolmuş ve üşümemi sağlıyordu ilk iş olarak penceremi kapatıp Klimayı çalıştırdığımda kendimi banyoya atmıştım.

Sıcak bir Duşun ardından hızlıca odama geçip klimanın ısıtlı odanın keyfini çıkardım.
Vakit kaybetmeden üzerime dizleri yırtık siyah bol paça pantolonumu beyaz boğazlı badimi ve bez ayakkabılarımla aynı renkte olan yeşil hırkamı giyindim.
Saçlarımın suyunu havlu yardımıyla alıp tepeden sıkıca topladığımda tokanın bittiği yere rüzgarın aldığı kelebekli kıskaçlı tokayı yerleştirdim.
Dershaneye gitmek için çantamı hazırladığımda yanıma sadece matematik soru bankamı alıp aşağı indim.

Yemekten sonra onlarla otururken biraz soru çözebilirdim.

Mutfaktan sesler gelirken Lale hanımın orada olduğunun bilinciyle oraya yürüyüp yanına gittim.
Beni henüz görmüş değildi Poyraz Bey ile birlikte Mutfaktaki yemek masasının üzerine kahvaltılıkları yerleştiriyorlardı.
" günaydın" dediğimde tüm neşem ile ikisi de bana dönmüştü. Lale Hanım elindeki patates kızartması tabağını masaya bırakıp " Günaydın canımın içi" demişti,onların yanında mutlu olduğunu hissediyordum...Fakat her insan yalan söylerdi, her duygunun yalanı vardı. Yine de şimdilik bunları göz ardı ederek sarılmak için açtığı kollarının arasına girdim.

Poyraz Bey ikimize gülümseyerek bakarken ocakta demlenen Çayı alıp tezgahın üzerine bırakmıştı.
Lale Hanım benden ayrıldığında " abilerinin henüz uyanmadı onları uyandırmaya Gitmek ister misin? " demişti başımı sallayıp mutfaktan çıktığımda indiğim merdivenleri tekrar çıkarak koridorun başındaki Umut'un odasına girdim.  Umut hala uyuyordu aslında hayat biraz ona güzeldi. Koca adımlarla yanına yaklaştığımda kollarından sarstım onu. 
Mavi gözleri yavaş yavaş açılırken Karşısında beni beklemiyor gibiydi.
Tebessüm ederek ona günaydın demiş ve Lale Hanım'ın bizimutfakta beklediğini belirtmiştim.

Aşk Resitalleri Where stories live. Discover now