Aşk Resitalleri

🎶 Bölüm 14: Kibrit Kutusunda Yanmak 🎶

Selamlar... Azıcık canım acıyor ama yaa...

15.02.24'

Sizi çok seviyorum ❤️

Bölüm şarkısı: Barış Akarsu - Gel Gör Beni Aşk Neyledi

______________________________________

Bir mevsim olmak isterdim, çocukken. Çok konuşkan değildim, kafa ütülemezdim. Meraklı olduğum da söylenemezdi çünkü odalarda soru soracak kimsem yoktu. Kendi kendime soru sormak isterdim çoğu zaman ama yapmazdım.

Mevsimler güzeldi, ben en çok kış mevsimini severdim. Yüzüme vurduğu o soğuk öylesine huzur verirdi ki bana; tamam derdim, yaşıyorum.
Yağmur damlaları altında ıslandığım zamanlar başım hep dimdik olurdu benim. Saçlarımdan akan, yüzüme bulaşan her yağmur damlası kıymetliydi benim için. Öyle huzur doluyordum ki bunu kendime bile ifade edemiyordum.

Mevsim olmayı bu yüzden isterdim, özellikle kış mevsimi.

Şimdi ise Kasım ayının ortasında, sokakta duruyordum. Başımdan aşağı dökülen yağmur damlaları ile gözlerimi kapattım. Dün gece gördüğüm en güzel düşü düşündüm.

Artık o gözleri bir bedene sığdırabildiğim için mutluydum. O gözler rüyama her girdiğinde sonrası Ateş ile bütünleşiyordu.
Onunla aramda büyük bir sıcaklık vardı, bunu hissediyordum. Beni düşünüyordu, beni düşündüğü için mutlu olduğumu hissediyordum.
Gökyüzü gibiydi sanki onu düşünmek.

Her gün okulda da dershanede de konuşuyorduk. Onu bu kadar önemserken yakın olamamak canımı sıksa bile ona bedenen yakın olduğum gerçeği içimdeki huzuru büyütüyordu.

Şimşek çakmıştı, severdim ben. Gök gürültüsünü, şimşeği ya da yağmuru. Kışa dair her şeyi severdim.

Eve dönmem gerektiğinin farkındaydım fakat yağmuru bırakıp büyük bahçe kapısından geçmeyi hiç istemiyordum.
Yine de yavaş yavaş yürüyerek içeriye girdiğimde bekçi kulübesinde gülüşen korumalara ve güvenliğe selam verip kapının önünde durdum.

Zile basmadan son kez başımı gökyüzüne kaldırıp düşen yağmur tanelerine gülümsedim. Elimde olsa bütün gecemi burada yağmur ile geçirmek isterdim.
Ancak başımda Lale hanım gibi biri varken bu pek mümkün olmuyordu.

İki hafta önce oğlunun bana yaşattığı şeyden sonra o kadar dikkatli davranmaya başlamıştı ki, bu kadar ilgiye alışık olmayan ben hayret içinde kalmıştım.
Sabahları özellikle kahvaltılarımı yapmama dikkat ediyor, aksamları eve geldiğim gibi başımda bekliyip yemeğimi yediğimden emin oluyordu.

Açıkçası, yaşadığım onca şeyden sonra bu ilgi bana korku vermiyor değildi.
Aldığım yemeklerle birlikte bedenime girebilecek sayısız ilacı düşünmüştüm. Belki titreyerek ölecektim, belki o ilaca duyacağım yoksunluktan ya da...

En kötüsünü düşünmek istemediğim için hızlıca zile bastım.

Kapıyı çok beklemeden Lale hanım açtığında içeriye girdim. Islak kıyafetlerimden ajan sular evin girişinde küçük bir birikinti yapmıştı.
"İyi akşamlar" dedim "hoş geldin canım, yemek hazır seni bekliyor ve bu halin ne?" dedi hızlıca. Küçük bir tebessüm ederek "biraz yağmurda kalmış olabilirim" dediğimde başını onaylamaz biçimde iki yana salladı. "Çabuk sıcak bir duş al ben de sana çay koyayım" dediğinde başımı salladım. Hızlıca odama çıkıp kapıyı arkamdan kilitlediğimde birazdan sıcak suyun altında olacak olma düşüncesinin beni mutlu hissettirdiğini fark etmiştim.

Vakit kaybetmeden üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp sıcak bir duş aldığımda ve bornozumun kuşağını bağlayıp kendimi yatağıma bıraktığımda ne kadar rahat hissettiğimi düşündüm.