Bölüm 4: Unutulanı Hatırlamaya Başlamak

2K 86 2
                                    



Yazardan...

Genç adam sabah erkenden uyanmış güzelce sporunu yaptıktan sonra hazırlanan kahvaltı sofrasına oturmuştu. Çayından ilk yudumu aldığı sırada yemek odasının kapısında elindeki dosya ile Meriç belirmişti.

"Günaydın ve afiyet olsun." diyerek masaya oturmuştu. Anında yardımcılar onun için de bir servis açarken o ise çoktan bir şeyler atıştıraya başlamıştı. Herhangi bir çekincesi yoktu.

Meriç ve Timur çocukluklarından beri birlikteydiler. Timur'un babası Meriçi yanına aldıktan sonra Timur'dan ayırmamış onu da kendi oğlu gibi büyütmüştü.

"Sana da günaydın, dosya?" diyerek elini uzatmıştı Timur.

Kahvaltıyı bile unutmuştu. Kalbinin atış hızına hayret etti. Bu kadar heyecanlanacağını o bile tahmin etmemişti. Yerinde duramıyordu. Bir an önce dosyadaki her şeyi okumak ve o kıza ulaşmak istiyordu. O gözlere daha yakından bakmalıydı. Kokusunu solumalıydı. Kokusunun neye benzedeğini öğrenmeliydi. Bir an düşündükleri yüzünden kendini sapık gibi hissetti. Daha kim olduğunu bile bilmiyordu. Belki de reşit bile değildi. İlk gördüğünde de üzerinde forma vardı. Pek de çelimsiz bir şeydi zaten. Azıcık sert tutsan bütün kemikleri kırılacak gibi duruyordu. Eğer reşit değilse ne yaparım diye düşündü bir an. Reşit olmayan bir kıza asılacak kadar şerefsiz değildi. O zaman bende reşit olmasının beklerim diye kendi kendine cevabını vermişti.
Onun bu tuhaf çelişkili hali Meriç'in de ilgisinin çekmişti. Dosyayı verirken Timur'u ilk kez bu ifadeyle gördüğünü düşündü.

"E hadi neyi bekliyorsun? Dün 'bul bu kızı' derken baya hevesliydin. Şimdi niye açmıyorsun dosyayı? Heyecandan deme sakın. Zaten çok bir şey yok." derken hafiften sırıtıyordu.

"Sanane lan, istediğim zaman bakarım." derken bir yandan da dosyayı açmıştı.

İlk gözüne çarpan şey ise donuk bakışlar ile kameraya bakan ela gözlerdi. Timur bir an gördüğü bakışlar ile üşüdüğünü hissetti. Bu kadar güzel gözlere böyle baktıran neydi diye düşündü.

Sonra fotoğrafı detaylıca incelemeye başladı. Omuzlarına gelen açık kahverengi saçları büyük ela gözleri ile o kadar güzel bir bütünlük sağlıyordu ki bir an büyülendiğini hissetti. Bu kız sadece bir fotoğraftan bunu nasıl becerebiliyordu ki. Hayret etti. Küçük burnu, ne ince ne kalın dudakları ile bir sanat eseri gibiydi. Zayıf yanakları bile bu güzelliği bozamıyordu. Fotoğrafı incelemesi bittikten sonra alttaki yazıları okumaya başladı.

Yaren Kara. 18 yaşında.

Yaşının yazdığı yeri okuduktan sonra rahat bir nefes verdiğini ise tek fark eden Meriç oldu. Timur elindeki dosyaya bakarken Meriç ise adamın uzun zaman sonra gördüğü bu hallerini tebessümle izliyordu. Timur ise her şeyden habersiz okumaya devam etti.

1,62 boyunda. 41 kilo.

Annesi: Sevda Ergün. Kocası Yılmaz Ergün tarafından 8 kez bıçaklanarak öldürülmüş.
Yılmaz Ergün müebbet hapis cezası ile hapishanede yatıyor.
Babası: Mesut Kara. KARAOĞLU Holing'in patronu. Sedef Kara ile evli 4 çocukları var. Yavuz Kara(27) - Yağız Kara(25) - Yiğit Kara(24) - Yakut Kara(18).
Yaren Kara'nın annesi ve babası hiç evlenmemiş.
Annesiyle kalan Yaren 7 yıl önce annesinin vefatı ile birlikte sosyal hizmetler tarafından babası Mesut Kara'nın bulunması ile velayeti babasına verilmiş ve o zamandan beri babasının ailesi ile birlikte kalıyor.
***** Anadolu Lisesine gidiyor. Dedesinin vasiyeti ile 20 yaşına kadar zorunlu olarak KARAOĞLU Holding'in hissedarı. 20 yaşından sonrası için karar kendisine bırakılmış. 
Kivi ve şeftaliye alerjisi var.
Son bilgiyi de okuyan Timur başka bir şey olmamasına sinir olmuştu.

Hiçliğin Kıyısındayen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin