Bölüm 15: Kırılan Prangaların Parçaları

1.6K 93 2
                                    


Yazar'dan...

Evde kalsik bir akşam yemeği yenirken Yavuz'un gözü neredeyse bir haftadır yemek saatlerinde boş olan Yaren'in sandalyesine takıldı. Normalde de Yakut'un doğum günün olduğu sıralarda pek gözlerine gözükmezdi birkaç gün ama bu sefer uzatmıştı. Daha ne kadar odasında saklanacaktı ki? Açlıktan ölecek miydi?

"Duru!" diye seslendikten sonra hızlıca masanın başına gelen kıza döndü.

"Buyrun Yavuz bey?"

"Yaren'i çağır yemeğe gelsin." dediğinde masadaki diğer aile üyelerinin gözleri ona dönmüştü.

"Ya abi ne güzel rahat rahat yemek yiyoruz ne diye çağırıyorsun kızı, aç olsa kendi gelirdi." diyen Yağız ile Mesut bey ters bakışlarını oğluna göndermişti. Yemek masasında kötü konuşulmasından hiç haz etmezdi ama oğlunu sık sık sabrını zorluyordu.

"Karışma işime Yağız. Git çağır sen Duru." dediğinde Duru'dan gelen cevap sadece Yavuz'u değil masadaki herkesi şaşırtmıştı.

"İyide efendim Yaren evde değil ki."

"Nasıl evde değil?" diyen Mesut bey de her zaman evde olan kızın bu sefer nereye gitiğini merak etmişti.

"Yani ben bilmiyorum. Yakut hanımın doğum gününde sabah evi süslemeye başladığımızda çıktığını gördüm sadece ondan sonra hiç gelmedi eve ya i ben görmedim." dediğinde Mesut beyin kaşları iyice çatılmıştı.

"Şimdiye kadar neden haber verilmedi peki bana?"

"Aslında iki, üç gün önce Eylül abla söyedi size Yaren'in gelmediğini ama sanırım işlerden dolayı aklınızdan çıkmış." diyen kız ile hayal meyal o anları hatırladı. Yetişmesi gereken bir toplantısı vardı ve üzerinde çok durmamıştı. Eve gelir nasılsa diye düşünmüştü ama düşündüğü gibi olmamıştı.

"Nerede kalıyor ki kaç gündür?" diyen Sedef hanım itinayla yok saydığı kız için yine de endişelenmişti. Ne olursa olsun Yaren genç bir kızdı ve onca zaman nerede olduğu konusunda meraklanmıştı.

"Ya nerede olacak arkadaşlarıyla takılıyordur. Boşuna endişeleniyorsunuz." diyen Yağız'ın ise Yaren'in başına bir şey gelmeyeceği konusunda rahattı. Ona göre Yaren bir virüs gibiydi. Ölmezdi ve her zaman onlara yapışmanın bir yolunu bulurdu.

"Abi bi sus Allah aşkına ya." diyerek gözlerini deviren Yiğit son zamanlarda Yaren ile ilgili az çok bazı şeylerin farkına varmasıyla da hassas yaklaşıyordu konuya. Genelde ailede diğerlerine göre daha sessiz sakin olan kişi olarak diğerlerinden daha fazla düşünürdü. Son zamanlarda aklını Yaren'in meşgul etmesinin sebebi ise arkadaşlarıyla tesadüfen konuşurken Yaren'in çalıştığını öğrenmesiydi. Daha doğrusu Yaren ile ilgili bilmediği şeyler duymasıydı.

Birkaç hafta önce arkadaşlarıyla toplandıklarında Ahmet uzun zamandır dans stüdyosunu temizleyecek birilerini bulamadığı için yakınıyordu. Ablasıyla açtıkları stüdyoda temizlik işlerinden o sorumluydu ve bir süre önce temizlikçi işi bırakmıştı. O sırada oturdukları mekanın önünden geçen Yaren'i gören Ahmet hızlıca yerinden kalkıp kızın yanına gitmişti bir şeyler konuştuktan sonra da suratını asarak geri masaya dönmüştü. Yiğit merak ettiği durum yüzünden Ahmet'e ne olduğunu sorduğunda ise hayatında asla duymayı beklemediği o şeyleri duymuştu.
"Ya bu kız Yaren, 4-5 ay önceye kadar bizim stüdyonun temizliğine o bakıyordu. Yani aslında çok uzun çalışmadı bizimle ama baya iyi temizliyordu ve fazla para da almıyordu. Ben çalışmaya devam etsin diye baya ısrar ettim o zaman da ama bizim stüdyodaki itlerden bazıları kıza yanaşmaya çalışınca rahatsız olmuş. Az önce de görünce yine bir şansımı deneyeyim dedim ama yok yapamam dedi." diye aklına gelen sözler ile başını hafifçe iki yana sallamıştı Yiğit.

Hiçliğin Kıyısındayen Where stories live. Discover now