(31) Mezarlık

16 1 0
                                    

Derin bir nefes alarak Avel'den ayrıldım ve dolaba yöneldim. Dolabı açarak Avel'e doğru döndüm. "Hangisini istiyorsun?" demem ile bana doğru yürüdü ve siyah uzun sade bir elbiseyi eline aldı. Aşağıdan da ona yeni olan iç çamaşırlardan verdim. "Üzerini değiş, seni bekliyorum." dememle kız elindekilerle beraber yatağa doğru ilerledi. Anlaşılan Avel ben yabancı olmadığım için benim de yanımda üzerini değişecek kadar rahat hissediyordu. Ama ben onu utandırmamak için yeniden dolaba baktım. İki tane işlemeli siyah şal aldım elime. Bunu sosyeteden bir cenazeye katılmak gerekirse takarım diye düşünürken kendi babaanneme kısmetmiş anlaşılan. Derin bir nefes alarak birini başıma dolamam gerektiğini düşünerek dolabın karşısındaki aynaya doğru yürüdüm. Kalbimdeki büyük acıyle başıma doladım o siyah şalı. Ardından yeniden dolaba yöneldim ve gözlük çekmecesini açarak içinden iki tane siyah gözlük çıkardım. Ben üşümesem de kaban giyinmeliydim. Avel için ve kendim için kaban aldım. İki tane aynı renk kabanım yoktu. O yüzden kendim için diz üstü siyah bir kaban seçerken, Avel üşümesin diye ayak bileğine kadar uzanan siyah bir mont seçtim.

"Abla." diyen Avel ile giyindiğini anlayarak ona doğru döndüm. Yanına ilerledim ve elimdeki gözlüğü şalı montu ona verdim. Çıkardığı çamaşırı aldım ve banyoya ilerledim. Banyodaki çöp poşetine atıp geri çıktım.

"Hadi Avel. Gidelim." demem ile kız asansöre doğru montunu giyerek yöneldi.

"Avel ordan değil, buraya gel." diyip kitap dolabının yanında durarak ona baktım.

"Abla, kapı, yani asansör burada?" dedi anlamaz bir şekilde.

"Burada da kapı ve asansör var, gel." demem ile bana doğru anlamaz bakışlarla yürüdü. Kitap dolabına baktım. Kabanımı giyindikten sonra kitap dolabındaki kitaplardan 3. sıradaki 15. ve 28. kitapları geriye ittim. Yukarıdan 5. sıradaki 2 ve 30. kitapları ileriye çektiğim gibi dolap iki yere ayrılmaya başladı. Dolap tamamen ayrıldıktan sonra siyah kapı gözüktü. Kapının üstündeki şifreyi gir yerine 12 rakamlı şifreyi girdim; 473926543966.

Kapıdan açılmasıyla ilgili ses geldikten sonra kapı kulpunu aşağı indirerek açtım.

Avel'e baktığımda ağzı bir karış açık kapıya baktığını gördüm. Kapıdan geçtiğimde benimle beraber içeriye girdi.

"Abla burası harika." dedi kız kardeşim de silahlara bakarak. "Sevdin mi?" diye soru sorduğumda "Bu silah cennetini sevmemek mümkün mü?" dedi hayretler içerisinde.

Kan çekiyor işte ne yapabilirim ki? Kardeşim de benim gibi. Anlaşılan silahları çok seviyordu.

Derin bir nefes alıp "Avel, hadi babaannemi görmeye gidelim." dediğimde hala gözü silahlarda olan kıza sevgiyle baktım.

"Sana silah kullanmayı öğretmeni ister misin?" demem ile büyük bir sevinçle bana dönen kızın gözlerinden gördüğüm silahlara karşı olan aşktı.

"Bunu gerçekten yapar mısın?" dedi çocuklar gibi heyecanlı bir şekidle.

"Tabi ki öğretirim. Kimin kardeşisin sen?" dediğimde yeniden boynuma atlayan kız "Çok teşekkür ederim, çok teşekkür ederim." diye aynı cümleyi bir kaç kez tekrarladı.

Benden gülüşümü alan o görevden sonra bana gülüşümü veren kardeşim olacak anlaşılan. Çünkü içimden gülümsemek geliyordu. Sadece unuttuğum için bunu yapamıyordum ama yakın zamanda Avel ne kadar yanımdaysa o kadar çabuk öğrenecektim.

"Hadi, gidelim." diyerek ayrıldım ve odanın sol duvarındaki siyah kapıya kodu yazdım: 5 6 7 3 5 8 A V F D 5 7 9 0 3. Kodu yazar yazmaz açılan kapı ile içeriye Avel ile birlikte girdik ve asansöre parmağımı basmam ile asansör çalıştı.

YER ALTI AYDINLIĞI Where stories live. Discover now