15. "Küçük Tesadüfler"

2.5K 383 353
                                    

Selam.

Bölüm sonunda kurgumuzla ilgili önemli bir açıklama var. Okumadan geçmeyin lütfen.

Yaklaşık iki bölüm uzunluğundaki bölümümüze bolca yorum ve oy bekliyorum.

Keyifle okuyun.

🎭

Korkunun tüm bedenimde hüküm sürdüğünü düşünüyordum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Korkunun tüm bedenimde hüküm sürdüğünü düşünüyordum. Bir süredir o kadar fazla korkuyordum ki diğer tüm kötü duyguların varlığını unutmuştum.

Şatafatlı bir restoranın ortasında, annem hiç tanımadığım bir kadın tarafından incitilirken, o kadının dudaklarından çıkanlar bana daha kötü bir duygunun varlığını hatırlattı. Utanç.

Utanç, sinsi bir hastalık gibi beni kuşattığında, bacaklarım olduğu yere çivilendi. Annem çırpınıp dururken onu kurtarmak için hiçbir şey yapamadım.

İnsanlar yemek yemeyi bırakmıştı. Tüm odakları bizdik. Bazı masalardan sesler duyuyordum. Açıkça annem hakkında konuşmaktan çekinmeyenlerin çirkin sesleri kulağımda çoğalıp duruyordu.

“Bırak beni!” Annem bir hışımla kadını üzerinden iterek ayağa kalktı. Nefes nefese kadına bakarken, kim olacağını soracağını sandım ama yapmadı. Oysa o kadını tanımıyor olması bana güç verebilirdi…  “Uzak dur benden!”

Kadın yeniden annemin saçlarına yapışmak için hamle yaptı ama görevlilerin tutmasıyla bu kez başarılı olamadı. “Asıl sen ailemden uzak dur! Bu nasıl bir utanmazlık? Hem bir adama metreslik yapıp hem de mekanına gelecek kadar yüzsüzsün!”

Levent yerinden kalktı. Tahmin ettiğim gibi hiçbir şey söylemedi. Ceketi aldı ve bizi o kaosun ve meraklı gözlerin ortasında bırakarak çıkıp gitti. Annemin gözleri dolu dolu oldu. Yolunmuş saçlarını titreyerek kulağının arkasına koyarken zayıf bedeni az önce mutlu bir şekilde oturduğu sandalyeye yığılıp kaldı.

“Anne!” Gözlerindeki hüzün, dizlerimin bağını çözerken yanına koştum. Koluna girip, “Gidelim burdan.” diye fısıldadım.

“Bence de, götür anneni buradan.” Kadına baktım. Dudakları büzüştürüp düzeltiyordu. Sinirden bordo ojeli elleri titriyordu. “Hadi ufaklık. Mert Tunalı’nın metresini bir daha görmek istemiyorum!” Sesi, mekanın en uzak köşesinden duyulabilecek kadar yüksekti. Başka bir yerde görecek olsaydım, zarif ve güzel bir kadın olduğunu düşünürdüm ama şimdi korkunçtu. O korkunç kadını daha fazla görmek istemiyordum.

OYNA YA DA ÖL 🎭 Where stories live. Discover now