16. Sırrını Biliyorum

2.2K 367 327
                                    

Selam.

Aramıza uzun bir zaman girdi ama önümüzdeki iki ay boyunca okuyacağımız seri bölümlerle telafi edeceğiz.

Lütfen oy ve yorum bırakmayı unutmayalım.

Madrigal~ Yaşayamam Bu Benle

Madrigal~ Dip

Keyifle okuyun.

🎭

Mert Tunalı!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Mert Tunalı!

Nihayet onu hatırlıyordum. Geç de olsa... Onu hastanede, Cihangir'in yanında görmüştüm.

Gözlerim bir yağmur bulutu gibi dolarken, hayatımda ilk kez düştüğüm bataklıktan nasıl kurtulacağımı bilmiyordum. İçimi saran utanç duygusu, bana olduğum yerden koşarak uzaklaşmamı söylüyordu ama aynı zamanda bunun yalnızca içinde bulunduğum anı kurtaracağını da biliyordum. Çünkü artık onların kolejinde, onlarla okuyacaktım. Kısacası onların çöplüğündeydim. Bugün kaçsam, yarın geri dönmek zorundaydım. Sadece bu yüzden, önce katlanmayı, sonra da savaşmayı öğrenmem gerekiyordu.

"Mira!" Cihangir'in baskın sesi okulun, parlak beyaza boyanmış duvarlarında yankılanırken, öğrencilerin kendi aralarında konuşan sesleri kesildi. Mira, irkilerek benden birkaç adım uzaklaşırken, kalkan başına, ince sol kaşı eşlik etti. "Onu sen mi getirdin buraya? Burnumuzun dibine?"

Tüm gözler Cihangir'in üzerindeydi. Buna rağmen düşünmedi. "Ben getirdim. Engel mi olacaksın?"

Mira, dudaklarını birbirine bastırarak başını iki yana salladı. "Babam bundan hoşlanmayacak."

"Bunu babanla konuşurum." dedi Cihangir. Bahsettiği ağabeyiydi. "Seninle değil."

Mira, düşen yüzüyle birlikte geri döndü ve sınıfına girdi. Su ve yanındaki diğer kızlar onu takip ederken, Berika ve Yekta'yı gördüm. Henüz geldikleri için ne olduğunu anlamış değillerdi ama eminim ki ifadem onlara hoş karşılanmadığımı anlatıyordu.

Cihangir, arkadaşlarıma "Onun yanından ayrılmayın." diye tembihledi. "Sonra konuşacağız."

"Anlaşıldı." dedi Yekta ve Berika ekledi. "Zaten ayrılmıyorduk, bu kurt yuvasında hiç ayrılmayız."

Cihangir bana hiçbir şey söylemeden uzaklaştı. Son olarak Asır ve Can ile bir araya geldiğini gördüm. Sonra üçü birden gözden kayboldular. Berika ve Yekta, beni yerini kısa süre önce keşfettikleri kantine götürdüler. Boş masalardan birine oturduğumuzda, ikisi de ellerini masanın üzerinde duran ellerimin üzerine koydular.

OYNA YA DA ÖL 🎭 Where stories live. Discover now