13. Bölüm

15 4 16
                                    

Annemlere olan biten her şeyi anlatmış ve deli olduğunu düşünmelerine sebep olmuştum. Şimdi de Ruhe'yi görmüşlerdi ve kalakalmışlardı.

"Özür dilerim Sevda teyze. Hakan amca üzgünüm ben... Özür dilerim."

"Kızım... Şaşkınız yani doğal olarak. Ne özrü insan olduğu hâlinden özür diler mi hiç? Oğlum seni böyle de istiyor sonuçta. İstemse reddetse bilirdim yapacağımı zaten orası ayrı mesele. Ben bakarım sana oğlum gelene kadar."

"Yük olmak istemiyorum Sevda teyze. Oğlun biraz inatçı."

"Bilmez miyim kızım? Hem ne yükü olacaksın? Olmaz öyle şey. Hadi oğlum sen git alman gerekenleri al Ruhe kızım bana emanet." başımla onaylayıp gittim.

~~
"Ee oğlum ne zaman döneceksin?" buzulları almıştım geriye Çinden getirmem gereken bazı taşlar vardı sonra da eve dönecektim.

"Bir haftaya döneceğim anne. Sen nasılsın?"

"Gayet iyiyim oğlum. Hem sen neden kısa kollu giyiniyorsun? Çabuk değiştir üstünü."

"İçerisi sıcak anne."

"Bak bak bak! Ne dediysem o hadi bakalım. Hemen." Anne sözü dinlemek bir yasadır. Görüntülü konuluyorduk ve kısa kollu giydiğini görmüştü soğuk yere gittiğimi de biliyordu. Telefonu masada bırakıp bir swetimi alıp üzerime geçirdim.

"Aferin şöyle laf dinle. Üşüteceksin sonra."

"Haklısın annem. Bak uslu çocuğum ben hemen giyindim."

"Hele bir dinlemeseydin oraya gelmesini de bilirdim ben."
Gelirdi. Mutlaka gelirdi ki bunu yapmışlığı da vardı.

"Bir hafta sonra geliyorsun yani değil mi?"

"Evet sultanım geliyorum. Her şey doğru gidiyor taşları da aldıktan sonra eve döneceğim."

"Ruhu kızım da çok durgun görünüyor. Beni fark ettiğinde gülümsüyor enerjik görünmeye çalışıyor ama günden güne eriyor oğlum. Göz altları morarmış yüzünde renk kalmamış. İyi olacaktır değil mi?"

"Bilmiyorum anne. Ruhe artık buraya ait değil."

"Ne diyorsun evladım? Ne demek buraya ait değil?"

"Anne havuz bir deniz ya da okyanus gibi değil. Ruhe hastalanıyor çünkü artık denizlere ve okyanuslara ait. İnan bana çok reddettim ve bir yol aramaya çalıştım ama... Ama olmuyor. Eğer şimdi insan bedenine kavuşursa bir gün sürecek o bir gün içerisinde de onu denize götüreceğim. Olması gereken yerde olacak." sessizlik aramıza girdi bir süre.

"Hiç mi yolu yok oğlum? Zavallı kız ne yapacak bilmediği bir yerde hele ki suyun altında. Tehlikeli olacak."

"Havuzda ise hastalanıp acı çekecek ve..." artık kabullenmeye başlamıştım. Olmuyordu. Asla olmuyordu. Ruhe daha fazla havuzda kalamazdı. Onu tamamen kaybedecektim. Canı acıyordu. Her yeri ağrıyordu. Asla söylememişti ama hep gördüm canının acıdığını en çok da bu yüzden tekrar insana dönüşmesine yardım ediyorum. Onu iyi olacağı yere götürmek için.

"Yapma oğlum. Demek kaderiniz buymuş. Götürürsün geldiğin vakit. O sağlıklı olsun da gerisi mühim değil."

"Öyle anne. Neyse ben gidip hazırlık yapayım da belki bir haftadan önce gelebilirim."

"Konuşmak istiyorsan Ruhe kızıma vereyim telefonu."

"Olur aslında." gülümsedi ve sanırsam mutfaktaydı çıkıp havuzun olduğu odaya girip telefonu Ruhe'ye verdi.

"Ben çıkıyorum siz konuşun." kapının kapanma sesi geldi.

"Çok yorgunsun." her an gidebilecek gibisin. Çok hastasın seni kaybedeceğim.

Okyanustan Bir FısıltıWhere stories live. Discover now