14. Bölüm

10 3 32
                                    

Hızla eve vardığım gibi elime kıyafetlerimi rastgele alıp banyoya girdim. Beş on dakika içinde çıkıp hazırlandım ve evden çıkacağım vakit ensemden bir el beni yakalayıp çekti.

"Ulan hergele! Eve gelir gelmez nereye koşuyorsun sen? Hem Ruhe kızıma ne oldu? Batı gelip götürdü. Sen söylemişsin." beni öldürecek gibi bakıyordu. Sanırım öldürecekti...

"Baba ben denize gönderdim Ruhe'yi. Çok hastaydı canı yanıyordu belki de onu kaybedecektik buraya ait değildi artık. Mecbur olmasam gönderir miyim hiç? Zaten ilk onun yanına geldim şimdi de oraya gidiyordum."

"Daha iyi oldu mu?"

"Çok saha iyi oldu baba. Tamamen iyileşmişti ve canlanmıştı. Sende gel istersen annemle seni gördüğüne çok sevinecektir eminim."

"Yok sizin konuşacaklarınız vardır Ruhe kızım iyiyse biz hiç gelmeyelim. Zaten bir sürü işim var sen git."

"Emin misin?"

"Eminim oğlum. Hadi git hanımının yanına. Dikkatli sür arabayı kaza yapma."

"Yapmam merak etme baba." hızla evden çıktım.

~~
"Ruhe!" kayalıklara vardığım gibi onu çağırdım ve hızla birinden diğerine atlarken ona seslenmeye devam ettim.

"Ruhe!"

"Buradayım." suyun içinden çıkıp tam önümdeki kayalığın önünde belirdi. Kayalığa oturdum.

"Süs balığım deniz balığı oldu demek." koluma sertçe vurdu.

"Bu acıttı aka denizkızı."

"Sensin lan süs balığı! Denizkızıyım ben denizkızı. İnsan karısına süs balığı der mi ya!"

"Demez mi?"

"Demez tabi ki!"

"Ne der peki?"

"Ne bileyim ben Akel? İlk kocam sensin ben nereden bileyim? Hayatımda elimi tutan ilk adam sensin."

"Bak bu çok hoşuma gitti."

"Akel annenle baban seni büyütürken nasıl sakinleştiriciler kullandılar? Öğren ve baka onlardan getir ki sinir hastası olmayayım."

"Seni seviyorum denizkızı." elimi kıvırcık saçlarından gezdirip bir tutamını işaret parmağıma dolayarak oynadım.

"Bırak saçımı."

"Hayır."

"Saç benim."

"Sen de benimsin. Tıpkı benim senin olduğum gibi."

"Ne zaman gideceksin?"

"Bende seni seviyorum karıcığım."

"Akel!"

"Gitmeyeceğim Ruhe. Tamda burada bir iskele olacak şekilde bir ev yaptıracağım. Hatta yolda gelirken bir mimarla görüştüm bile. Şimdi sadece evin bitmesi kaldı tabii o zaman kadar yine burada olacağım." gözlerini kırpıştırıp şaşkınca baktıktan sonra kendine gelip bana aptalmışım gibi baktı.

"Manyak mısın sen?"

"Evet."

"Akel sen hayatına neden devam etmiyorsun? Artık evli bile de-" elimle ağzını kapattım ve gözlerine bütün ciddiyetimle baktım.

"Sakın. Sakın devamını getirme eğer getirirsen Ruhe o zaman gerçekten her şeyi bitirmiş olursun. Hem beni hem kendini hem de evliliğimizi. Bu evliliği direkt bitirmek için yapmadım ben. Hâlâ benim karımsın ne olduğun umrumda bile değil. Nerede olduğun umrumda değil. Ben senin yanında olacağım ama sakın bu evliliği bitirecek bir hareket yapma. Eğer yaparsan gerçekten bitirirsin. Beni istemediğini söylemen bile benim gözümde bitirir bu evliliği. Tek sözüne bakıyor o yüzden ne dediğine dikkat et." elimi çektim. Etraf ciddiyetin getirdiği boğucu bir sessizliğe gömüldü. Sadece kayalıklara çarpan dalgalar sessizliği bozuyordu. Hiç bu kadar ciddi konuşmamıştık. Evliliğe karar verdiğimizde bile bu ciddiyet asla yoktu.

Okyanustan Bir FısıltıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin