6. BÖLÜM AİLE

4.6K 312 397
                                    

Havaalanına varmıştım, taksideyken çocuk beni soru yağmuruna tuttu. Ama o çocuktan Asker olur. Neyse bir kontrol edelim, valizleri bagaja verdim, çantam yanımda, kulaklığım, cüzdanım, telefonum, şarj aletim, en önemlilerim silahlarım ve şarjörlerim yanımda. Hadi bakalım, gidelim Ankara'ya! Beni neler bekliyor, görelim!

Koltuğum cam kenarındaydı, yanımda yaşlı bir kadın ve 16-17 yaşlarında bir genç oturuyor. Koltuğuma rahatça yerleştim, kulaklığımı taktım. Telefonumdan Felsefe Taşı sesli kitabını açtım, tam gözlerimi kapatacaktım ki... Biri kolumu dürtüklüyor! Ne oluyo? Gözlerimi yanıma çevirdim, yanda ki teyzeymiş. Kulaklığımı çıkardım.

"Beni neden dürtüyordunuz, Hanımefendi?" Kadın gözlüğünü düzeltip konuşmaya başladı. 

"Ben, sana bir şey soracaktım kızım." Yumuşak bir sesle konuştum. 

"Ne soracaktınız Hanımefendi?" Güldü. Neye güldü bu? 

"Bekar mısın? Diye soracaktım, kızım. Ayrıca Hanımefendi falan deme bana, abla de." 

Neye şaşıracağıma şaşırdım! Hem gelen soruya, hem de 'abla' kelimesine şaşırmıştım. Çünkü kadın en az 60 yaşındaydı! 

"Anlamadım, 'bekar mısın?' Diye mi sordunuz?" Bir kahkaha attı. 

"Aman kızım, sanki çok değişik bir şey söyledim. Hem niye hala siz diyorsun bana? Abla de abla!" Normal bir şey mi sordu amına koyayım? 

 "Pek normal bir şey değildi, Hanımefendi." Kızgınca bana baktı. 

"Bak ama hala resmi resmi konuşuyorsun! Hem gayet normal, böyle sorular senin gibi güzel bir kız için." Nereden bileyim la ben? Dağdan indiğim var sanki!

"Aaa hadi ama kızım! Konuşsana soruma hala cevap vermedin gerçi senin yüzüğünde yok. Ama sevgilin olabilir tabii, ama sevgilin olacak herif sana nasıl yüzük vermemiş? Onun niyeti ciddi değildir kızım, bak beni dinle sen ondan sana hayır gelmez! Gelecek olsa ohoo! Çoktan yüzüğü parmağına takmış olurdu! Sen onu unut, benim bir torunum var, pek yakışıklı, pek kibar, pek efendi. Hem de mühendis, bilgisayar mühendisi, yeni işe girdi, çok iyi maaş alıyor. Benden söylemesi, yaşatır o seni. Bak ben numarasını bir de istigram mıdır neyse işte onu vereyim, hem o da Ankara da yüz yüze görüştürürüm ben sizi. Çok güzel çocuklarınız olur, kızınız olursa benim adımı koyarsınız. Sonuçta ben aranızı yapmış olurum, bu arada benim adım Nebahat. Benim torunumun gözleri aynı benim gözlerim gibi, kızınızın gözleri de babasına çeker. Böyle küçük bir ben olmuş olur, ne güzel olur değil mi kızım? Bir oğlunuzda olur, o da sana benzer adını da Mehmet koyarsınız. Eşimin adı, ne güzel olur! Hem düğün salonu da hazır, benim komşumun eltisinin kardeşinin arkadaşının düğün salonu var, pek bir güzel. İndirim de yaptırırız ucuza gelir, Torunumun evi de var, ben aldım! Mis gibi yaşar gidersiniz. Düğün pastasını da ben yaparım, pastanem var benim! En güzelini ben yaparım. Öbürlerinin içine ne koyuyorlar bilmiyoruz sonuçta. Aaa ben unuttum, senin adın neydi kızım? Ya da dur dur ben tahmin edeceğim. Çok severim tahmin etmeyi, bence sende tam İrem tipi var valla bak! Bak şimdi aklıma geldi, sakın seni sıkıştırıyormuşum gibi falan düşünme. Ben sadece gençler mutlu olsun istiyorum. O kadar yani, yoksa ben ne karışırım! Gönüller bir olsun yeter ki, hem yuva yapmak sevaptır. Birde benim komşum Nurcan var, torununu evlendirdi geçen bize nispet yapıp duruyor! Canım torunum da üzülüyor, evlenemediği için. Hayır falan diyor ama ben inanmam! Eee kızım sen ne düşünüyorsun? Dur bi su içeyim öyle anlat, aa aklıma gelmişken anlatayım, bu sular çok azalmış. Yaa dikkatli kullanmalıyız, maazallah biterse ne yaparız? Benim torunumda çok bilinçlidir, böyle konularda sen de öyle misin? Öylesindir öyle, sen bilinçli birine benziyorsun, siz çok iyi eş olursunuz valla, heyecanlandım şimdi! Sen güzel yemek yapabiliyor musun? Bak benim torunum, ev yemeği sever. Hem o ne öyle? Sağlıksız sağlıksız hazır yiyecekler. Hadi kızım, sende cevap ver! Alık alık bakma, bak benim torunum akıllı insan sever. Olur bu iş olur, sen akıllı biri gibi gözüküyorsun. Baharda düğünü yaparız sizin, Sen ne düşünüyorsun?"

ALEV AKAYWhere stories live. Discover now